'bediüzzaman, 100 Sene Evvel Türkiye’nin Reçetesini Risalelerinde Sunmuş'
Adnan Menderes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Çengel, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın dertlerine 100 yıl önce çözüm reçeteleri sunduğunu söyledi.
Ancak Anadolu insanın Üstad’ın reçetelerini okumaktan aciz kaldığını ifade eden Çengel, “Bugün başımız biraz sıkışında bakıyoruz, birazda başımızı duvara vuruyoruz ‘biz bunları neden okumadık?’ diye. Aklımızı kullanmadığımıza hayıflanıyoruz.” dedi.
Diyarbakır Hz. Süleyman Vakfı (HASEV) ve İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği Geleneksel Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi’nde Bediüzzaman Said Nursî’nin anlatıldı.
Programda Risale-i Nur Külliyatı'ndan derlenen ‘Namaz Risalesi’ isimli eserden yapılan sınavda dereceye girenlere de ödülleri verildi.
Programa AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Hamzaoğulları, Cuma İçten, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven, Bediüzzaman’ın talebelerinden Mehmet Fırıncı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Bediüzzaman Said-i Nursi’nin ileri görüşlüğünü anlatan Adnan Menderes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Çengel, Bediüzzaman Said Nursi'nin sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın dertlerine 100 yıl önce çözüm reçeteleri sunduğunu söyledi.
Zamanın değişen paradigmaları olduğunu belirten Çengel, Bediüzzaman ‘Her asrın değerleri değişir. Bir değerler paketi gider yerine başkası gelir.’sözüne vurgu yaptığını ifade ederek, “20. asır bu bakımdan çok değişik bir alem. Üstat şuna da vurgu yapar ‘Eskiden kuvvet esastı kim kuvvetliyse o hükmederdi. Her şey kaba kuvvetle hallolurdu.’ ama Bediüzzaman 100 sene evvel diyor ki; ‘o zamanlar artık geçti. Bundan sonra yavaş yavaş şunu göreceğiz ‘kuvvet gidecek, değersiz olacak. Onun yerine başka değerler gelecek. Düşmanlık gidecek onun yerine muhabbet gelecek bunun başka yolu yoktur. Dünyaya tecelli eden değerler bunlardır. Bunlara sarılan yükselecek bunları dışlayan da alçalacaktır.” dediğini anlattı. 2. Dünya Savaşı’nda Almanya ve Fransa bir araya gelerek, ‘Biz üçüncü dünya savaşına hazırlanacağımıza öyle bir şey yapalım ki şu eski kıtada bir daha asla savaş olmasın.’ Diyerek anlaştıklarını kaydeden Çengel, şöyle konuştu: “Yani hisleri yerine aklı dinlediler. Ve Avrupa Birliği’nin temellenir attılar. Şu sözler bugün yazılsaydı herhalde diyecektik ki tam isabet olmuş günümüze tam uymuş. Tabi üzen şu bunlar 100 sene evvel ifade edilmiş hem de bu bölgede ifade edilmiş ama nedense biz elimize bir kitap alıp okumamışız.”
ÖZGEL: ÜSTAD İNSANLARA İNSANLIĞI HATIRLATMIŞTIR
Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İshak Özgel, Bediüzzaman Said Nursi’nin madde ve manada insanın aklıyla beraber vicdanın ruhunun olduğunu anlatarak bu dünyada insanlara insanlığı hatırlatan, onurunu hissettiren bir müceddid olduğunu dile getirdi.
‘Bediüzzaman Said Nursi’den eşyanın hakikatini öğrendiğimiz gibi dünyanın ve ibadetin hakikatini de onda buluyoruz’ diyen Özgel, “İslam dünyasında ilim hikmet ve irfan mektepleri o gün muvacehesinde birbirinden ayrılmıştır. Ancak yeni devirde bunların yeniden bütünleşmesi gerekmektedir. İşte Bediüzzaman bir şeyin hakikatini bize anlatırken sadece aklımıza izah etmiyor ancak aklımıza yaptığı izahlar ile bir filozofu ikna edebilecek katiyette deliller ileri sürerken, bir çocuğun dahi anlayabileceği basitlikle meseleyi açık bir şekilde ortaya koyuyor.” diye konuştu.
GÖRDÜK: BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ HZ. PEYGAMBERİ SIRADANLAŞTIRANLARA KARŞI ÇIKTI
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Yunus Emre Gördük ise Peygamber Efendimizi(SAV)sıradanlaştıran, sıradanlaştırmaya çalışan bir anlayışa karşı Bediüzzaman Hazretleri'nin bütün Risale-i Nur Külliyatları’nda Peygamber Efendimizin beşeriyete indirgenmesi anlayışana kati bir dille karşı çıktığını söyledi.
Gördük, “Resul-ü Ekrem Efendimizi şahs-ı manevisi ile anlaşılması gerektiğini ifade ediyor. Efendimizin öyle bir şahs-ı manevisi var ki zaten onun azametini anlamaktan aciziz. Her an daha da büyüyor. Peygamber Efendimizin şahsı manevisi her an daha büyümektedir. Çünkü ümmeti ne kadar sevap işlerse ne kadar hasenat işlerse onun sahibi amaline yazılmaktadır.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Risale-i Nur Külliyatı'ndan derlenen ‘Namaz Risalesi’ isimli eserden yapılan sınavda 20 bin kişi arasından dereceye girenlere umre seyahati, bilgisayarlar, tablet bilgisayar, çeyrek altınlar, cep telefonları ve Risale-i Nur Külliyatları hediye edildi .
Diyarbakır Hz. Süleyman Vakfı (HASEV) ve İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği Geleneksel Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi’nde Bediüzzaman Said Nursî’nin anlatıldı.
Programda Risale-i Nur Külliyatı'ndan derlenen ‘Namaz Risalesi’ isimli eserden yapılan sınavda dereceye girenlere de ödülleri verildi.
Programa AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Hamzaoğulları, Cuma İçten, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven, Bediüzzaman’ın talebelerinden Mehmet Fırıncı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Bediüzzaman Said-i Nursi’nin ileri görüşlüğünü anlatan Adnan Menderes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Çengel, Bediüzzaman Said Nursi'nin sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın dertlerine 100 yıl önce çözüm reçeteleri sunduğunu söyledi.
Zamanın değişen paradigmaları olduğunu belirten Çengel, Bediüzzaman ‘Her asrın değerleri değişir. Bir değerler paketi gider yerine başkası gelir.’sözüne vurgu yaptığını ifade ederek, “20. asır bu bakımdan çok değişik bir alem. Üstat şuna da vurgu yapar ‘Eskiden kuvvet esastı kim kuvvetliyse o hükmederdi. Her şey kaba kuvvetle hallolurdu.’ ama Bediüzzaman 100 sene evvel diyor ki; ‘o zamanlar artık geçti. Bundan sonra yavaş yavaş şunu göreceğiz ‘kuvvet gidecek, değersiz olacak. Onun yerine başka değerler gelecek. Düşmanlık gidecek onun yerine muhabbet gelecek bunun başka yolu yoktur. Dünyaya tecelli eden değerler bunlardır. Bunlara sarılan yükselecek bunları dışlayan da alçalacaktır.” dediğini anlattı. 2. Dünya Savaşı’nda Almanya ve Fransa bir araya gelerek, ‘Biz üçüncü dünya savaşına hazırlanacağımıza öyle bir şey yapalım ki şu eski kıtada bir daha asla savaş olmasın.’ Diyerek anlaştıklarını kaydeden Çengel, şöyle konuştu: “Yani hisleri yerine aklı dinlediler. Ve Avrupa Birliği’nin temellenir attılar. Şu sözler bugün yazılsaydı herhalde diyecektik ki tam isabet olmuş günümüze tam uymuş. Tabi üzen şu bunlar 100 sene evvel ifade edilmiş hem de bu bölgede ifade edilmiş ama nedense biz elimize bir kitap alıp okumamışız.”
ÖZGEL: ÜSTAD İNSANLARA İNSANLIĞI HATIRLATMIŞTIR
Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İshak Özgel, Bediüzzaman Said Nursi’nin madde ve manada insanın aklıyla beraber vicdanın ruhunun olduğunu anlatarak bu dünyada insanlara insanlığı hatırlatan, onurunu hissettiren bir müceddid olduğunu dile getirdi.
‘Bediüzzaman Said Nursi’den eşyanın hakikatini öğrendiğimiz gibi dünyanın ve ibadetin hakikatini de onda buluyoruz’ diyen Özgel, “İslam dünyasında ilim hikmet ve irfan mektepleri o gün muvacehesinde birbirinden ayrılmıştır. Ancak yeni devirde bunların yeniden bütünleşmesi gerekmektedir. İşte Bediüzzaman bir şeyin hakikatini bize anlatırken sadece aklımıza izah etmiyor ancak aklımıza yaptığı izahlar ile bir filozofu ikna edebilecek katiyette deliller ileri sürerken, bir çocuğun dahi anlayabileceği basitlikle meseleyi açık bir şekilde ortaya koyuyor.” diye konuştu.
GÖRDÜK: BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ HZ. PEYGAMBERİ SIRADANLAŞTIRANLARA KARŞI ÇIKTI
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Yunus Emre Gördük ise Peygamber Efendimizi(SAV)sıradanlaştıran, sıradanlaştırmaya çalışan bir anlayışa karşı Bediüzzaman Hazretleri'nin bütün Risale-i Nur Külliyatları’nda Peygamber Efendimizin beşeriyete indirgenmesi anlayışana kati bir dille karşı çıktığını söyledi.
Gördük, “Resul-ü Ekrem Efendimizi şahs-ı manevisi ile anlaşılması gerektiğini ifade ediyor. Efendimizin öyle bir şahs-ı manevisi var ki zaten onun azametini anlamaktan aciziz. Her an daha da büyüyor. Peygamber Efendimizin şahsı manevisi her an daha büyümektedir. Çünkü ümmeti ne kadar sevap işlerse ne kadar hasenat işlerse onun sahibi amaline yazılmaktadır.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Risale-i Nur Külliyatı'ndan derlenen ‘Namaz Risalesi’ isimli eserden yapılan sınavda 20 bin kişi arasından dereceye girenlere umre seyahati, bilgisayarlar, tablet bilgisayar, çeyrek altınlar, cep telefonları ve Risale-i Nur Külliyatları hediye edildi .