Prof. Dr. Özkan: Organ Naklinde En Başarılı Ülkelerden Biri Türkiye
Akdeniz Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, organ nakilleri konusunda Türkiye’nin en başarılı ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Özkan, nakil sonrası kazanımların en iyi protezden daha iyi olduğunu ifade etti.
Özkan, Adana’da "Yüz Nakli ve Kompozit Doku Nakli" konulu konferans verdi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipokrat Salonu’ndaki konferansta Prof. Dr. Özkan, geçtiğimiz günlerde yaptığı rahim ve yüz nakilleriyle ilgili bilgi verdi. Organ nakilleri konusunda Türkiye’nin en başarılı ülkelerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, nakil sonrası kazanımların en iyi protezden daha iyi olduğunu ifade etti.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kuruluş vizyonunun ‘organ nakli’ felsefesi üzerine kurulduğunun altını çizen Prof. Dr. Özkan, "Organ naklinde çok disiplinli bir yoğun bakım ünitesine sahip olunması lazım. Beyin ölümünden sonra organ sunumunun başarılı şekilde yapılabilmesi için bu çok önemli." dedi.
Doku nakli denildiğinde akla hep kalp, karaciğer ve böbrek gibi hayat kurtarıcı dokuların nakillerinin geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Özkan, "Gelişmelerle birlikte insan yaşamındaki beklenti çok arttı. Orta çağlarda 40-45 olan yaşam beklentisi günümüzde 70-75’a kadar arttı. Ama uzun yaşam sürerken bu yaşamı kaliteli devam ettirmek önemli. Uzun dönemde hayat kurtaran nakillerin yanı sıra, şimdi yaşam kalitesini artıran nakiller konuşulmaya başlandı. Örneğin iki kolu olmayan bir insanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi, bir şekilde yüzü yanık olduğu için okula gitmeyen çocuğun gittikçe yaşama kazandırılması için yapılan çabalar ve birden fazla nakillere dünyada ilgi artmış durumda." diye konuştu.
Nakil sonrası kazanımların en iyi protezden daha iyi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ömer Özkan, bu hastaların kopma sonrası yapılan birleştirmelerden bile daha iyi olan duyusal kazanımları olduğunu dile getirdi. Nakil operasyonlarında çeşitli komplikasyonlar olabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Özkan, "Operasyon yapılabilmesi için hastanın sağlıklı ve 18-65 yaş arasında olması gerekiyor. 18 yaşın altında ihtiyaç çok fazla ama günümüzde tecrübenin biraz daha artması lazım. Daha sonra bunlar tartışılacak. Özellikle yüz nakli ve kol nakli hastası var. Yüzü yanan 14 yaşındaki bir çocuğun okulundan uzaklaştığını görebiliyorsunuz. Ama bu çocuk hastanede diğer akranlarını gördüğü zaman sosyalleşebilen bir çocuk. Bu çocuğun acaba 18 yaşına kadar beklemesi mi yoksa 14 yaşında mı ameliyat olması uygun? Bunlar ancak tecrübe arttığında cesaret edebileceğimiz durumlar. Aslında mevzuat 15 yaşına kadar da müsaade ediyor ama bunun sınırlamasına hep beraber karar vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Program sonunda ise Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Yavuz, Prof. Dr. Ömer Özkan’a çiçek verdi.
Özkan, Adana’da "Yüz Nakli ve Kompozit Doku Nakli" konulu konferans verdi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipokrat Salonu’ndaki konferansta Prof. Dr. Özkan, geçtiğimiz günlerde yaptığı rahim ve yüz nakilleriyle ilgili bilgi verdi. Organ nakilleri konusunda Türkiye’nin en başarılı ülkelerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, nakil sonrası kazanımların en iyi protezden daha iyi olduğunu ifade etti.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kuruluş vizyonunun ‘organ nakli’ felsefesi üzerine kurulduğunun altını çizen Prof. Dr. Özkan, "Organ naklinde çok disiplinli bir yoğun bakım ünitesine sahip olunması lazım. Beyin ölümünden sonra organ sunumunun başarılı şekilde yapılabilmesi için bu çok önemli." dedi.
Doku nakli denildiğinde akla hep kalp, karaciğer ve böbrek gibi hayat kurtarıcı dokuların nakillerinin geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Özkan, "Gelişmelerle birlikte insan yaşamındaki beklenti çok arttı. Orta çağlarda 40-45 olan yaşam beklentisi günümüzde 70-75’a kadar arttı. Ama uzun yaşam sürerken bu yaşamı kaliteli devam ettirmek önemli. Uzun dönemde hayat kurtaran nakillerin yanı sıra, şimdi yaşam kalitesini artıran nakiller konuşulmaya başlandı. Örneğin iki kolu olmayan bir insanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi, bir şekilde yüzü yanık olduğu için okula gitmeyen çocuğun gittikçe yaşama kazandırılması için yapılan çabalar ve birden fazla nakillere dünyada ilgi artmış durumda." diye konuştu.
Nakil sonrası kazanımların en iyi protezden daha iyi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ömer Özkan, bu hastaların kopma sonrası yapılan birleştirmelerden bile daha iyi olan duyusal kazanımları olduğunu dile getirdi. Nakil operasyonlarında çeşitli komplikasyonlar olabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Özkan, "Operasyon yapılabilmesi için hastanın sağlıklı ve 18-65 yaş arasında olması gerekiyor. 18 yaşın altında ihtiyaç çok fazla ama günümüzde tecrübenin biraz daha artması lazım. Daha sonra bunlar tartışılacak. Özellikle yüz nakli ve kol nakli hastası var. Yüzü yanan 14 yaşındaki bir çocuğun okulundan uzaklaştığını görebiliyorsunuz. Ama bu çocuk hastanede diğer akranlarını gördüğü zaman sosyalleşebilen bir çocuk. Bu çocuğun acaba 18 yaşına kadar beklemesi mi yoksa 14 yaşında mı ameliyat olması uygun? Bunlar ancak tecrübe arttığında cesaret edebileceğimiz durumlar. Aslında mevzuat 15 yaşına kadar da müsaade ediyor ama bunun sınırlamasına hep beraber karar vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Program sonunda ise Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Yavuz, Prof. Dr. Ömer Özkan’a çiçek verdi.