İsrail'le tazminatın miktarı konuşulmadı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısı yaklaşık 3,5 saat sürdü. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
İsrail'le yapılan tazminat görüşmesine dair açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Arınç, ''İsrail'le tazminatın miktarı konuşulmadı. Sunday Times'ta yayınlanan haberdeki Akıncı Üssü ile ilgili iddia yalandır'' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze ziyaretine yönelik sözlerine ilişkin, 'Açıklaması diplomatik açıdan mahsurludur, yanlıştır, doğru değildir. Kimseden izin almayız'' dedi.
''Çünkü Sayın Başbakanımızın veya bir Türk yetkilisinin ne zaman, nereye gideceğine hükümetimiz karar verir'' diyen Arınç, ''Bunun dışında herhangi bir merciden izin almak veya onların olurlarını peşinen kabul etmek durumunda değiliz. Bunu Sayın Kerry de bilir, dünya da bilir ki Türkiye ne zaman, ne arzu ediyorsa bunu gerçekleştirecek bir güçtedir'' şeklinde konuştu.
Arınç'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Mavi Marmara saldırısı Türk milletinin kabul etmeyeceği bir saldırıdır. Bu olaydan dolayı hem üzgünüz hem de çok kızgınız. Tazminat talebi hem vicdani hem de hukukidir. Tazminat miktarı konusu gündemde yazılıp çizilmesi ailelerimizi üzüyor. Mağdurlara rica ediyorum, hükümetimize güvenin. Görüşmelerimiz sonunda konuyla ilgili ailelerimize açıklama yapıcığız.
ARINÇ İSRAİL BASININA KONUŞTU MU?
Kesinlikle İsrail basınına özel bir mülakat vermedim. Fransa'da farklı medyaya konuştum ancak arasında İsrail basını yoktu. İsrail gazetesi bu mülakatları sanki onlara vermişim gibi düzenleyip yayınladılar.
Mavi Marmara saldırısı Türk milletinin kabul edemeyeceği bir saldırıdır. Mavi Marmara mağdurları polemikten kaçınmalı. Bunun dışında tazminat ne kadar olacak, bunun konuşulması bazılarını rencide eder. Görüşmelerinin neticelerini alınca kendilerine aktaracağız.
GAZZE ZİYARETİ
Başbakan müsait olsaydı Nisan ayında Gazze'ye gidecekti. Türkiye ne zaman ne arzu ediyorsu bunu gerçekleştirecek güçtedir. Başbakanın nereye, nasıl gideceğine hükümet karar verir.
Kerry'nin açıklamasını kameralar karşısında yapmasını uygun bulmadığını ifade ettim. Kery'nin açıklaması diplomatik açıdan mahsurlu. Çok kötü bir olay gibi yorumlamıyorum. Ama bir dışişleri bakanı, Türkiye Başbakanının yapacağı ziyaret hakkında doğrudan açıklama yapmamalıdır.
SUNDAY TİMES'A TEPKİ
Akıncı Üssü ile ilgili iddia yalandır. Sunday Times'ta yayınlanan haber yalandır, gazetenin amacını biliyoruz. Hiçbir şekilde doğru olmayan manipülatif bir haberdir
ÇÖZÜM SÜRECİ
Hükümetin yetki ve sorumluluğunda olanlar yetki vermekse bu da konuşulur. Jandarma ne şekilde yetki istiyorsa, bu yetki karşılanır. Kara kuvvetleri ne şekilde bir yetki istiyorsa, bu karşılanır. Güvenlik güçleri görevinin başında. Silahlı eylem yapmaya karşı, bombalamaya karşı, ellerini kavuşturup bir kenarda oturmuyor. Çözüm süreci, çekilme süreci başka bir şey, teröristle mücadele başka bir şey.
AKİL İNSANLAR
Fedakarca bir çalışma yapıyorlar. Hepsi çok iyi niyetliler. Kim Uludere'ye kadar gidiyor, Kimi İstanbul 'da. Bu insanları takdir etmek lazım. Hiç kimse rahatını bozarak, nasıl karşılanacağını da bilmeden bu bölgelerde rahat çalışamaz. Toplumda bu insanlara teşekkür ediyor. Şehit ailelerinin destek vermesi de, eleştirmesi de normaldir. Ama doğal olmayan bu insanlara hakaret etmek, toplantıları basmaktır.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze ziyaretine yönelik sözlerine ilişkin, 'Açıklaması diplomatik açıdan mahsurludur, yanlıştır, doğru değildir. Kimseden izin almayız'' dedi.
''Çünkü Sayın Başbakanımızın veya bir Türk yetkilisinin ne zaman, nereye gideceğine hükümetimiz karar verir'' diyen Arınç, ''Bunun dışında herhangi bir merciden izin almak veya onların olurlarını peşinen kabul etmek durumunda değiliz. Bunu Sayın Kerry de bilir, dünya da bilir ki Türkiye ne zaman, ne arzu ediyorsa bunu gerçekleştirecek bir güçtedir'' şeklinde konuştu.
Arınç'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Mavi Marmara saldırısı Türk milletinin kabul etmeyeceği bir saldırıdır. Bu olaydan dolayı hem üzgünüz hem de çok kızgınız. Tazminat talebi hem vicdani hem de hukukidir. Tazminat miktarı konusu gündemde yazılıp çizilmesi ailelerimizi üzüyor. Mağdurlara rica ediyorum, hükümetimize güvenin. Görüşmelerimiz sonunda konuyla ilgili ailelerimize açıklama yapıcığız.
ARINÇ İSRAİL BASININA KONUŞTU MU?
Kesinlikle İsrail basınına özel bir mülakat vermedim. Fransa'da farklı medyaya konuştum ancak arasında İsrail basını yoktu. İsrail gazetesi bu mülakatları sanki onlara vermişim gibi düzenleyip yayınladılar.
Mavi Marmara saldırısı Türk milletinin kabul edemeyeceği bir saldırıdır. Mavi Marmara mağdurları polemikten kaçınmalı. Bunun dışında tazminat ne kadar olacak, bunun konuşulması bazılarını rencide eder. Görüşmelerinin neticelerini alınca kendilerine aktaracağız.
GAZZE ZİYARETİ
Başbakan müsait olsaydı Nisan ayında Gazze'ye gidecekti. Türkiye ne zaman ne arzu ediyorsu bunu gerçekleştirecek güçtedir. Başbakanın nereye, nasıl gideceğine hükümet karar verir.
Kerry'nin açıklamasını kameralar karşısında yapmasını uygun bulmadığını ifade ettim. Kery'nin açıklaması diplomatik açıdan mahsurlu. Çok kötü bir olay gibi yorumlamıyorum. Ama bir dışişleri bakanı, Türkiye Başbakanının yapacağı ziyaret hakkında doğrudan açıklama yapmamalıdır.
SUNDAY TİMES'A TEPKİ
Akıncı Üssü ile ilgili iddia yalandır. Sunday Times'ta yayınlanan haber yalandır, gazetenin amacını biliyoruz. Hiçbir şekilde doğru olmayan manipülatif bir haberdir
ÇÖZÜM SÜRECİ
Hükümetin yetki ve sorumluluğunda olanlar yetki vermekse bu da konuşulur. Jandarma ne şekilde yetki istiyorsa, bu yetki karşılanır. Kara kuvvetleri ne şekilde bir yetki istiyorsa, bu karşılanır. Güvenlik güçleri görevinin başında. Silahlı eylem yapmaya karşı, bombalamaya karşı, ellerini kavuşturup bir kenarda oturmuyor. Çözüm süreci, çekilme süreci başka bir şey, teröristle mücadele başka bir şey.
AKİL İNSANLAR
Fedakarca bir çalışma yapıyorlar. Hepsi çok iyi niyetliler. Kim Uludere'ye kadar gidiyor, Kimi İstanbul 'da. Bu insanları takdir etmek lazım. Hiç kimse rahatını bozarak, nasıl karşılanacağını da bilmeden bu bölgelerde rahat çalışamaz. Toplumda bu insanlara teşekkür ediyor. Şehit ailelerinin destek vermesi de, eleştirmesi de normaldir. Ama doğal olmayan bu insanlara hakaret etmek, toplantıları basmaktır.