Çomü’de Deniz Canlılarını Koruma Merkezi Kuruldu
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde 2010 yılında kurulan deniz canlılarını koruma merkezi, deniz kaplumbağalarını yok olmaktan kurtarmayı amaçlıyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve ÇOMÜ Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, “Deniz kaplumbağalarının nesli tehlike altında, yok olmak üzere. Biz bu kaplumbağaları koruma altına almak için böyle bir merkez kurduk. Sadece tek bir canlı grubu adına bir merkez kurulması insanlar için lüks gelebilir ama deniz kaplumbağaları aslında bir gösterge. Bu isim altında biz bütün deniz canlılarını korumak istiyoruz” dedi.
Çanakkale’de her sene en az 3-4 yaralı, bir o kadar da ölü deniz kaplumbağası bulunduğunu söyleyen
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, “Çanakkale’nin kıyıları çok uzun. Deniz kaplumbağalarının Çanakkale kıyılarını beslenme amaçlı kullandıklarını biliyoruz. Çünkü bize her sene en az 3-4 yaralı, bir o kadar ölü kaplumbağa haberi geliyor. Yaralı kaplumbağaları ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bu zamana kadar bunları kimse fark etmemiş. Elimizde imkân yok. Gözünüzün karşısında hayvan acı çekiyor ve siz hiçbir şey yapamıyorsunuz. En yakın merkezin Çanakkale’ye uzaklığı otomobil ile 10 saat. Oraya göndersek, hayvan yolda ölüyor zaten. Biz de böyle bir merkez kuralım ve bu merkez kapsamında bu hayvanları iyileştirelim istedik. Her tarafımız deniz canlılarıyla çevrili. Benzer şekilde yaralı yunus haberleri de Üniversite’ye bildiriliyor. Maalesef altyapı olmadığından onlar için de bir şey yapamıyoruz. Bu merkez aracılığıyla diğer deniz canlılarına da bakmış, korumuş olacağız. Aynı zamanda merkez, bu konuda duyarlık geliştirmek üzere düzenli ziyaretçilere açık olacak ve gelenlere bilgi verilecektir” dedi.
Özdilek, “Bilimsel araştırmalar yapıyoruz. Çünkü bir şeyi korumak istiyorsanız önce onu tanımanız gerekir. Bu sebeple bilimsel araştırmalarla yeni bilgiler toplamak zorundayız. Ne kadar çok bilgimiz olursa konuya o kadar hâkim oluruz ve korumak için daha etkin yöntemler geliştirebiliriz. İnsan faktörü önemli olduğu için insanların duyarlı hale getirilmesi gerekiyor. Bu yüzden eğitim de çok önemli. Sempozyumlar, çalıştaylar, toplantılar düzenliyoruz. İlgili sempozyumlara katılıyoruz. Bunun yanında yuvalama alanlarının takip edilmesi, korunması çalışmaları var. Samandağ’da izleme çalışmalarını devam ettiriyoruz. Gönüllü öğrencilerimiz yazın gidip Samandağ kumsalında çalışmalara katılabiliyorlar. Bu koruma çalışmalarında Üniversitemiz köprü görevini üstleniyor. Üniversitemiz Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna yetişiyor. Koruma çalışmalarında faaliyet gösteriyor. Bu her açıdan güzel bir şey. Hem Üniversitemiz tanıtılıyor, öğrencilerde duyarlık gelişiyor, hem de canlılar korunuyor. Ulusal ve uluslararası bağlantılarımız var. Yurtdışında da çok ilgi duyulan bir konu. Yurtdışından Erasmus programı ile gelen öğrencilerimize bakıyorum. Biyoloji bölümüne gelen öğrencilerin neredeyse hepsi deniz kaplumbağaları dersini seçiyor. Macaristan’da deniz yok ama Macaristan’dan gelen öğrenciler, Polonya’dan gelen öğrenciler deniz kaplumbağaları dersini seçiyorlar. Bu yıl gelen öğrencilerden birisi, bu yaz Samandağ üreme kumsalında gönüllü olarak çalışmak için kendi ülkesine burs başvurusunda bulundu. Dünya bu konuyla çok ilgili. Böyle bir merkezin Çanakkale’de gelişiyor olması Üniversitemizin adının tanıtılmasında da fayda sağlayacaktır. Tabii halkın da desteği lazım” dedi.
Kaynak: İHA
Çanakkale’de her sene en az 3-4 yaralı, bir o kadar da ölü deniz kaplumbağası bulunduğunu söyleyen
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, “Çanakkale’nin kıyıları çok uzun. Deniz kaplumbağalarının Çanakkale kıyılarını beslenme amaçlı kullandıklarını biliyoruz. Çünkü bize her sene en az 3-4 yaralı, bir o kadar ölü kaplumbağa haberi geliyor. Yaralı kaplumbağaları ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bu zamana kadar bunları kimse fark etmemiş. Elimizde imkân yok. Gözünüzün karşısında hayvan acı çekiyor ve siz hiçbir şey yapamıyorsunuz. En yakın merkezin Çanakkale’ye uzaklığı otomobil ile 10 saat. Oraya göndersek, hayvan yolda ölüyor zaten. Biz de böyle bir merkez kuralım ve bu merkez kapsamında bu hayvanları iyileştirelim istedik. Her tarafımız deniz canlılarıyla çevrili. Benzer şekilde yaralı yunus haberleri de Üniversite’ye bildiriliyor. Maalesef altyapı olmadığından onlar için de bir şey yapamıyoruz. Bu merkez aracılığıyla diğer deniz canlılarına da bakmış, korumuş olacağız. Aynı zamanda merkez, bu konuda duyarlık geliştirmek üzere düzenli ziyaretçilere açık olacak ve gelenlere bilgi verilecektir” dedi.
Özdilek, “Bilimsel araştırmalar yapıyoruz. Çünkü bir şeyi korumak istiyorsanız önce onu tanımanız gerekir. Bu sebeple bilimsel araştırmalarla yeni bilgiler toplamak zorundayız. Ne kadar çok bilgimiz olursa konuya o kadar hâkim oluruz ve korumak için daha etkin yöntemler geliştirebiliriz. İnsan faktörü önemli olduğu için insanların duyarlı hale getirilmesi gerekiyor. Bu yüzden eğitim de çok önemli. Sempozyumlar, çalıştaylar, toplantılar düzenliyoruz. İlgili sempozyumlara katılıyoruz. Bunun yanında yuvalama alanlarının takip edilmesi, korunması çalışmaları var. Samandağ’da izleme çalışmalarını devam ettiriyoruz. Gönüllü öğrencilerimiz yazın gidip Samandağ kumsalında çalışmalara katılabiliyorlar. Bu koruma çalışmalarında Üniversitemiz köprü görevini üstleniyor. Üniversitemiz Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna yetişiyor. Koruma çalışmalarında faaliyet gösteriyor. Bu her açıdan güzel bir şey. Hem Üniversitemiz tanıtılıyor, öğrencilerde duyarlık gelişiyor, hem de canlılar korunuyor. Ulusal ve uluslararası bağlantılarımız var. Yurtdışında da çok ilgi duyulan bir konu. Yurtdışından Erasmus programı ile gelen öğrencilerimize bakıyorum. Biyoloji bölümüne gelen öğrencilerin neredeyse hepsi deniz kaplumbağaları dersini seçiyor. Macaristan’da deniz yok ama Macaristan’dan gelen öğrenciler, Polonya’dan gelen öğrenciler deniz kaplumbağaları dersini seçiyorlar. Bu yıl gelen öğrencilerden birisi, bu yaz Samandağ üreme kumsalında gönüllü olarak çalışmak için kendi ülkesine burs başvurusunda bulundu. Dünya bu konuyla çok ilgili. Böyle bir merkezin Çanakkale’de gelişiyor olması Üniversitemizin adının tanıtılmasında da fayda sağlayacaktır. Tabii halkın da desteği lazım” dedi.