Domder Başkanı Onur Açıklaması
Diyarbakır Otizmle Mücadele Derneği Başkanı Mine Onur, ''Otizmli çocuklar için otizm destek evleri, açık spor alanları, meslek edindirme kursları, sanat ve bağımsız yaşam atölyelerinin açılması artık çağdaş bir zorunluluktur'' dedi.
Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla DOMDER ile Dicle Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi işbirliğiyle ''Otizmi Anlamak'' konulu seminer düzenlendi.
DOMDER Başkanı Onur, seminer öncesinde yaptığı konuşmada, otizmin dünyada halen nedeni tam olarak bilinmeyen ve 3 yaşından önce ortaya çıkan nörobiyolojik bir bozukluk olduğunu belirterek, otizmli çocukların, yoğunlaştırılmış ve kişiselleştirilmiş özel eğitim, sevgi ve ilgiyle topluma kazandırılabileceğini söyledi.
Otizmin her geçen gün adeta salgın bir hastalık gibi dünyaya yayıldığına dikkati çeken Onur, resmi verilere göre her 80 çocuktan ve her 54 erkek çocuktan birinde otizm görüldüğünü ifade etti.
Onur, Türkiye'de 450 bin, Diyarbakır'da da yaklaşık 400 otizmli çocuk bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Otizm toplumsal bir sorun ve bu sorun ancak toplumsal dayanışmayla hafifletilebilir. Biz bu sorunu hafifletmek için 3 yıl önce otizmli çocuk sahibi aileler olarak Güneydoğu'nun ilk otizm derneğini kurduk. Hedefimiz, otizmli çocuklarımızın topluma entegrasyonunu sağlamak, eğitim ve yaşam kalitelerini artırmak, bu konuda toplumsal bilinç oluşturarak otizmli çocukların ailelerinden sonra yaşamlarını sürdürebilecekleri ortamları yaratmaktır. Otizmli çocuklar için otizm destek evleri, açık spor alanları, meslek edindirme kursları, sanat ve bağımsız yaşam atölyelerinin açılması artık çağdaş bir zorunluluktur.''
Özel eğitim uzmanı Sedat Irmak da Türkiye'de, otizmli çocukların ortamlarına ilişkin duyu ilgilerine, fiziksel ve mental durumlarına uygun ciddi çalışmalar olmadığına işaret ederek, son yıllarda, medyanın duyarlılığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da çalışmalarıyla zaman zaman otizm konusunda hassasiyetin arttığını dile getirdi.
Ev, eğitim kurumları ve hastane gibi yaşam alanlarının otizmli çocuklara göre tasarlanarak düzenlenmesi gerektiğine değinen Irmak, ''Otizmi bir zeka geriliği değil, algıları ve beğenileri farklı olan bir kültür gibi düşünmek gerekir. Otizmli olup da dünyada büyük başarılara imza atmış Thomas Edison, Albert Einstein ve Beethoven gibi kişileri unutmayalım'' diye konuştu.
DÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Aysel Yılmaz ise otistik bireylerin yeteneklerini geliştirecek, çeşitli yönlerden en yüksek kapasiteye eriştirecek sayı ve donanımda özel eğitim merkezlerine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Seminerin ardından otizmli çocuklar yararına fakülte önünde düzenlenen kermeste, öğrenciler ve dernek üyeleri davul zurna eşliğinde halay çekti.
Muhabir: Sema Kaplan
Yayıncı: Levent Harman
Kaynak: AA
DOMDER Başkanı Onur, seminer öncesinde yaptığı konuşmada, otizmin dünyada halen nedeni tam olarak bilinmeyen ve 3 yaşından önce ortaya çıkan nörobiyolojik bir bozukluk olduğunu belirterek, otizmli çocukların, yoğunlaştırılmış ve kişiselleştirilmiş özel eğitim, sevgi ve ilgiyle topluma kazandırılabileceğini söyledi.
Otizmin her geçen gün adeta salgın bir hastalık gibi dünyaya yayıldığına dikkati çeken Onur, resmi verilere göre her 80 çocuktan ve her 54 erkek çocuktan birinde otizm görüldüğünü ifade etti.
Onur, Türkiye'de 450 bin, Diyarbakır'da da yaklaşık 400 otizmli çocuk bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Otizm toplumsal bir sorun ve bu sorun ancak toplumsal dayanışmayla hafifletilebilir. Biz bu sorunu hafifletmek için 3 yıl önce otizmli çocuk sahibi aileler olarak Güneydoğu'nun ilk otizm derneğini kurduk. Hedefimiz, otizmli çocuklarımızın topluma entegrasyonunu sağlamak, eğitim ve yaşam kalitelerini artırmak, bu konuda toplumsal bilinç oluşturarak otizmli çocukların ailelerinden sonra yaşamlarını sürdürebilecekleri ortamları yaratmaktır. Otizmli çocuklar için otizm destek evleri, açık spor alanları, meslek edindirme kursları, sanat ve bağımsız yaşam atölyelerinin açılması artık çağdaş bir zorunluluktur.''
Özel eğitim uzmanı Sedat Irmak da Türkiye'de, otizmli çocukların ortamlarına ilişkin duyu ilgilerine, fiziksel ve mental durumlarına uygun ciddi çalışmalar olmadığına işaret ederek, son yıllarda, medyanın duyarlılığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da çalışmalarıyla zaman zaman otizm konusunda hassasiyetin arttığını dile getirdi.
Ev, eğitim kurumları ve hastane gibi yaşam alanlarının otizmli çocuklara göre tasarlanarak düzenlenmesi gerektiğine değinen Irmak, ''Otizmi bir zeka geriliği değil, algıları ve beğenileri farklı olan bir kültür gibi düşünmek gerekir. Otizmli olup da dünyada büyük başarılara imza atmış Thomas Edison, Albert Einstein ve Beethoven gibi kişileri unutmayalım'' diye konuştu.
DÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Aysel Yılmaz ise otistik bireylerin yeteneklerini geliştirecek, çeşitli yönlerden en yüksek kapasiteye eriştirecek sayı ve donanımda özel eğitim merkezlerine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Seminerin ardından otizmli çocuklar yararına fakülte önünde düzenlenen kermeste, öğrenciler ve dernek üyeleri davul zurna eşliğinde halay çekti.
Muhabir: Sema Kaplan
Yayıncı: Levent Harman