Sağlık Bakanı Müezzinoğlu Açıklaması

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'de yeniden kardeşlik ortamını yakalayabilmek için, sorun dönemini millet adına kapatacaklarını belirterek, "Milletin değerleriyle milletle paylaşarak, Türkiye'yi geleceğe, Büyük Önder'in söylediği gibi muasır medeniyet seviyesi üzerine hep birlikte taşıyacağız" dedi.

Müezzinoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nca düzenlenen Çözüm Süreci Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin "sorun sürecini", eğitim için Gümülcine'den geldiği 1970 yılından bu yana takip ettiğini belirtti.

Mustafa Kemal Atatürk'ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü doğrultusunda egemenliğin millete ait olduğu bir ülkede, askeri darbeler ile muhtıraların "kabul edilemez" olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, "1960 darbesi ve 1971 muhtırası sonrası, 1970-1980 döneminde üniversite olaylarında 6-7 bin evladımızı kaybettik. Bu evlatlarımızı birbirine vurdurarak kaybettik" diye konuştu.

1970-1980 olaylarında insanların kutuplaştırılmasının perde arkasında aynı anlayışın yer aldığının sonradan fark edildiğini ifade eden Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"Karagöz-Hacivat oynatır gibi aynı sülalenin çocuklarından birileri sağcı oldu, birileri solcu. Aynı lisede sınıf arkadaşı olan çocuklar, üniversitede birbirine düşman oldu ve birbirlerini kırdı. Sorunun çözümü için TBMM'ye fırsat verseydik ve gençlerimiz yaşıyor olsaydı, dünya çapında sanayicilerimiz, yazarlarımız, bilim adamlarımız, dünyanın saygı duyduğu siyasetçilerimiz çıkabilirdi. O gün birbirine kurşun sıkanlar sağ kaldıysa cezaevinde gördüler ki birileri bizi kullanmış, birileri bizi millete yararı olmayan ama bu ülkeyi hesapları gereği bir noktaya taşıyanlara alet etmiş, ondan sonra dost oldular ülkenin entelektüelleri ve dinamikleri oldular. Ölenlerin annelerinin yüreği ise buruk. Bu bedeli millet ödedi.

O günlerde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu dinamikleri sağlasaydık 80 darbesini birileri planlayamazdı."

-"Milli iradeden rahatsızlık duyanlar oldu"-

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Türkiye'de uzun yıllar ayrıştırmaya dayalı süreçlerden geçildiğini, tüm olumsuzlukların bedelinin daima milletin ödediğini bildirdi.

Türkiye siyasetinde uzun yıllar milli iradenin önünü kesen bir anlayışın hakim olduğuna işaret eden Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Ülkemizin gençleri sıkıntı yaşadı. Üniversitelere başörtülü genç kızlar girerse 'Laiklik elden gidecek' dediler. Birileri seçimle geldi 'İrtica hortladı' dediler. Halkı korkuttular, yeri geldi büyük önder Atatürk'e, yeri geldi laikliğe, 'Cumhuriyet elden gidiyor'a yaslandılar. Ama hiçbir zaman halka değer vermediler ve merkeze Atatürk'ün o idealini koymadılar. Atatürk, 'Muasır medeniyet seviyesinin üzerinde bir Türkiye, muasır medeniyet seviyesinin üzerinde bir Türk milleti' dedi.

Çünkü egemenliğin millete ait olduğuna inanıyordu, bu millet bunu başarabilecekti ama birileri bundan rahatsız oldu. 'Dağdaki çobanın oyu ile üniversite hocasının oyu bir olabilir mi-' dediler, çünkü milli irade onları rahatsız ediyordu. Atatürk'ün koyduğu ilkeye teslim olmak nefislerine zor geliyordu. Yüzde 47 oy almış bir partinin kapatılması istendi. Özgürlükten, milli iradeden yana olduğunu söyleyen CHP o zaman neredeydi- Kapansa da meydan bana kalsa diye bekliyordu. Şimdi Ege'de, İzmir'de Kordon'da cumhuriyetçilik yapıyor, özgürlük şovu yapıyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız millete ait olduğu en ilkesel cümlesinin arkasında durmayan CHP'nin özde mi sözde mi Atatürkçü olduğunun cevabını bana değil, vicdanlara vermesini bekliyorum. Yakaya Atatürk rozeti, bayrağa bir Atatürk resmi, 'Ben Atatürkçüyüm.' Ah ne kolay, sevsinler senin gibi Atatürkçüyü."

AK Parti'nin, hiçbir ortamda laikliğe aykırı bir duruş sergilemediğini vurgulayan Müezzinoğlu, milletle birlikte ülkenin geleceğini konuşan AK Parti'yi milletin karşında göstermek isteyenlerin halkın yanında olmasının mümkün olmadığını belirtti.

-"Millet adına siyaset yapmıyorlar"-

Bakan Müezzinoğlu, siyasetçilerin, millet adına siyaset yapmakla mükellef olduğunu, ancak muhalefet partilerinin millet adına siyaset yapıp yapmadığının iyi analiz edilmesi gerektiğini kaydetti.

Milleti ayrıştıran bir siyasi anlayışın reddedilmesi gerektiğine işaret eden Müezzinoğlu, "En kolay olan İzmir'de, Edirne'de milliyetçi, ulusalcı bir konuşma yapmaktır. Ama Hakkari de Diyarbakır da Batman da Edirne kadar benim. Diyarbakır'ı, Batman'ı, Siirt'i, Hakkari'yi yok farz edip, İzmir'e gidelim, Kordon'da bayrak sallayalım, Türk bayrağını çok seviyoruz. Bunu Hakkari'de de Diyarbakır'da Batman'da Siirt'te de sallayacaksın ki halkçılığın karşısında şapkamı çıkarayım. Ege insanı neleri hak ediyorsa güneydoğu insanı da aynını hak etsin, ülke birlik içinde geleceğe yürüsün istiyoruz. Atatürk'ün önder olduğu ruhta Diyarbakır, Mardin, Hakkari, Balkanlar, Gümülcine, İskeçe, Siirt vardı. Yeniden bu kardeşliği yakalayabilmek adına, sorun dönemini bu millet adına kapatacağız. Milletin değerleriyle milletle paylaşarak, geleceğe büyük önderin söylediği gibi muasır medeniyet seviyesi üzerine hep birlikte taşıyacağız." değerlendirmesinde bulundu.

-"İçimizdeki düşmanı yenmeliyiz"-

Türk milletinin tarih boyunca düşmanları ile savaşmaktan çekinmediğini ifade eden Müezzinoğlu, "İçimizdeki sıkıntıyı çözmemiz lazım, siyasetin millet adına olduğunu net görmemiz lazım. 'Seçimler geldiği zaman yanındayım, seçim sonrası arka plandaki hesaplara teslimim' diyen bir anlayış, milli irade ve egemenlik anlayışı olamaz, ülkenin özgürlüğünü ve demokrasisini yarınlara güçlü taşıyamaz" dedi.

12 Eylül döneminde en ağır bedeli ödediğini iddia eden muhalefet partilerinin, Anayasa değişikliğine destek vermekten uzak durduğunu belirten Müezzinoğlu, Türk milletinin her koşulda en ağır bedeli ödemesinden rahatsızlık duymayanların halk tarafından görüldüğünü kaydetti.

Türk milletinin, sorunların çözümüne katkı sağlayanları çok iyi bildiğini belirten Müezzinoğlu, "Çözüm sürecini, milletin bedel ödemediği, yarınlara umut ve güvenle baktığı, güçlü medeniyet yolculuğu yapabildiği, kardeşlik duygularının güçlendirdiği, birbirini seven, 'Birlikte güçlüyüz' diyen bir yolculuğu paylaşacağız" diye konuştu.

Konuşmasının ardından, katılımcıların sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, İzmir programı kapsamında şehit yakınları ile görüşme gerçekleştirmediğinin hatırlatılması üzerine, şehit aileleri ile mutlaka bir araya gelmeye çalıştığını, şehit annelerinin kendi annesi kadar değerli olduğunu, Türkiye'de yeni şehit anneleri olmaması için çalıştıklarını kaydetti.

Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarında T.C. logosu tartışmalarının sorulması üzerine şunları kaydetti:

"İstiklal Marşı 'Korkma' diye başlıyor sizi korkutanları korkutun, bu millet kurtulacak. Sudan'da, Somali'de, Pakistan'da, Afganistan'da kurulan hastanelerimizde T.C. var. Ambulanslarımızda, helikopter ambulans ve uçaklarımızda var. Gemi hastanemizde de olacak. 6 ay önce olmuş bir düzenleme bugün geldi çünkü korkutma politikası. Biz cumhuru da cumhuriyeti de başımızın üzerinde taşıma şerefini taşıyacağız."

Muhabir: Zeynep Hoşgörür

Yayıncı: Erdem Gültekin
Kaynak: AA