AK Parti 6. Bölge Antalya Toplantısı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Mehmet Ali Şahin, anayasa süreci ile ilgili hedefin oldukça gerisinde olduklarını söyledi.

AK Parti 6. Bölge Antalya Toplantısı
AK Parti Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı 6. Bölge Toplantısı, Antalya, Burdur, Afyonkarahisar, Konya, Karaman ve Isparta ile 19 ilçesinden gelen partililerin katılımı ile Erdem Bayazit Kültür Merkezi’nde yapıldı. Toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Mehmet Ali Şahin, Milli Savunma eski Bakanı Vecdi Gönül, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Menderes Türel, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başbakan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı ve Amasya Milletvekili Prof. Dr. Naci Bostancı, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, AK Parti Antalya İl Başkanı Mustafa Köse ve çok sayıda davetli katıldı.

Toplantı öncesi anayasa süreci ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Mehmet Ali Şahin, hedefin oldukça gerisinde olduklarını belirterek, sürecin 2012 yılında bitmesini hedeflediklerini ancak bitiremediklerini kaydetti.

Dört buçuk ay daha 2013 yılında çalıştıklarını söyleyen Şahin, “Son bölümlerle ilgili siyasi partiler önerilerini de verdiler. Çalışmaya devam ediyoruz. Sanıyorum bu ayın sonunda tüm bölümlerle ilgili çalışmalarımızı bitirmiş oluruz. Ancak üstünde mutabakat sağladığımız madde sayısı önemli. Şu ana kadar mutabakat sağlayabildiğimiz madde sayısı 21’dir. Bu tabi düşük bir oran. Tekrar görüşülmek üzere geriye bıraktığımız maddelerle ilgili de yeni kurmuş olduğumuz komisyon mutabakat sağlamak için çalışıyor. Mayıs ayının başına kadar bir mutabakat ihtimali var mı? Tabi komisyonun bir üyesi olarak yok demem bir yanlış olur. Ama bu ihtimalin zayıf olduğunu ifade edebilirim de” dedi.

Şahin, bütün bölümlerle ilgili görüşmeler yapılıp, bir noktaya geldiğinde Meclis Başkanı tarafından komisyona bir değerlendirilme yapılacağını belirtti.

“Komisyonun akıbeti ile ilgili belki o toplantıda bir sonuç ortaya çıkacaktır diye değerlendiriyorum” diyen Şahin, “Ama bizim AK Parti olarak genel başkanımız da açıkladı.

Birkaç defa eğer o masa bir mutabakatla uzlaşma ile bir metin ortaya çıkmazsa biz AK Parti olarak kendi metnimizi hazırlar, bunu diğer partilerin bilgilerine sunarız. Eğer bu girişimden netice alınamazsa her halde biz yeni anayasa taslağımızı Meclis Başkanına veririz. Çünkü Meclis Başkanlığı’na bir anayasa teklifi verebilecek olan tek siyasi parti biziz. Çünkü diğerlerinin sayısı yetmiyor. Çünkü bizim parti olarak millete vaadimiz var, biz yeni anayasa hedefinden AK Parti olarak hiç vazgeçmedik, geçmeyeceğiz” diye konuştu.

“BU YIL TBMM’NİN YILDÖNÜMÜ FARKLI YAPILACAK”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin, toplantıda yaptığı konuşmada ise, toplantıya 94 ilçeden 282 kişinin katıldığını belirtti.

Antalya’nın kendisi için anılarla dolu olduğunu aktaran Şahin, on gün sonra TBMM’nin açılışının 93. yıldönümün kutlanacağını hatırlatarak, “TBMM herhangi bir parlamento değildir. Devlet kuran bir parlamento, bir meclistir. Kurtuluş Savaşı’nı yapan, başarıya ulaşan ve ardından da Cumhuriyeti ilan eden bir Meclis’tir” dedi

On gün sonra her yıl olduğu gibi Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebeti ile konuşmalar yapılacağını kaydeden Şahin, Meclis’in bu yılki yıldönümünün farklı bir anlayışla değerlendirilmeye ihtiyaç olduğunu söyledi.

Şahin, “Bir kez daha farklı gözle irdelemeğe ihtiyaç var. TBMM’nin açılmasındaki o şuuru ve kardeşlik hukukunu, o ruhu izah etmeye gerek görmüyorum. O ruhta birlik ve beraberlik vardır. 93 yıl önce bu topraklarda hakim olan o ruh, kardeşlik ruhu, bugün içinde bulunduğumuz sorunların içinden tek çıkış yoludur. O ruhta birlik beraberlik, Mevlana'nın dediği gibi aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar sözündeki hikmet yatar" şeklinde konuştu

Geçtiğimiz pazar günü Erzurum’da 5. Bölge Toplantısı’nı yaptıklarını söyleyen Şahin, Erzurum’un TBMM’nin açılışına giden yolda önemli noktalardan biri olduğunu kaydetti.

Tarih kitaplarında Mustafa Kemal Atatürk döneminde yapılmış Erzurum Kongresi ile ilgili eksik malumat verildiğini ifade eden Şahin, tarih kitaplarında ‘Milli sınırlarımız içerisinde vatan bütündür, parçalanamaz’ denildiğini, aslında ise o tarihte sınırların belli olmadığını, tarih kitaplarının bize yakın tarihi maalesef eksik öğrettiğini kaydetti.

“İLK MECLİSİ AÇMAK İÇİN EKONOMİK İMKANLARDAN YOKSUN İDİK”

TBMM’nin ilk kurulduğu dönemdeki Türkiye’nin içerisinde bulunduğu şartların unutulmaması gerektiğini söyleyen Şahin, “Sivas Kongresi’nden sonra yola çıkan arabanın yolda lastiği patladı. Lastiğin içerisine bez doldurarak geldiler Ankara’ya. 1920 yılında açıldı ilk Meclis. İlk Meclis’i açmak için oraya gelenler ekonomik imkanlardan o kadar yoksun idiler ki, kiremit almak imkanları yoktu. Ankaralılar kendi evlerindeki kiremitleri Meclis’in üzerine dizdiler. O yüzden farklı renklerde idi. O zor şartlar altında bir tek dayandıkları güç vardı, aynı mefkureye sahip olma” dedi

Türkiye’yi 30 yıldır ağrıtan bir belayla karşı karşıya olduğunu kaydeden Şahin, “Madem bir Kurtuluş Savaşı’nı birlikte yaptık, cumhuriyeti birlikte kurduk, bu terör belası başımıza nerden çıktı? O ruh, o heyecan, kardeşlik hukuku devam etmedi. Meclisimiz açıldıktan bir hafta sonra ırklar ve kavimler üzerine tartışma başladı.

Cumhuriyetimiz kurulduktan hemen birkaç yıl sonra ciddi bir sorunla karşılaştı. Bu kardeşliğin zedelenmesine neden olan olayla karşılaştı. İsmet İnönü böyle bir konuşma yaptı. ‘Vazifemiz ana dili olmayanları da Türk yapmaktır’ dedi” şeklinde konuştu.

“MAALESEF TÜRKİYE’DE TERÖRLE MÜCADELE KONUSU ASKERLERE HAVALE DİLMİŞ”

Tek bir endişeye dayalı devlet kurmanın acılarını ve sıkıntılarını yaşadıklarını kaydeden Şahin şöyle devam etti: “Ana dili ne olursa olsun, kökeni ne olursa olsun bu ülkenin vatandaşı olarak aynı bayrak altında, aynı vatanda birlikte yaşamak istiyoruz. Zaten bir insanın ana dilinin bu veya şu olması, kökeninin bu veya şu olmasının ne önemi var. AK Parti 11. yılındadır. Terör örgütünün istismar ettiği alanlarla ilgili yapılması gereken her şeyi yapmıştır. Maalesef Türkiye’de terörle mücadele konusu güvenlik, bürokratlara havale edilmiş, askerlere havale edilmiş, onun yapması bekleniyordu. Askeri önlemlerle bu sorunun çözüleceği zannediliyordu ama çözülemedi. Ama şimdi askeri çözüm yerine sivil çözüm önerilmiştir. Türkiye’nin enerjisi yıllardır hep boşuna harcandı. Ekonomik imkanlarımız hep terörle mücadeleye gitti büyük ölçüde. Şehit cenazeleri hep yüreklerimizi yaktı. Artık Türkiye şehit cenazeleri ile tekrar karşılaşmak istemiyor. AK Parti iktidarı olarak Türkiye’nin bu terör sorununu bir an önce çözmek için risk üstlendi. Elimizi değil gövdemizi taşın altına koyacağız dedi Başbakan.” Bu sürece karşı çıkan siyasilerin de olduğunu kaydeden Genel Başkan Yardımcısı Şahin, sürece siyasi nedenlerle karşı çıkıldığını düşündüğünü kaydetti.

Türkiye’nin doğusu ve batısının geleceğe bir ve beraber yürüyeceğini söyleyen Şahin, “AK Parti iktidarı olarak böyle bir sorumluluk üstlendik. Türkiye’nin önü açıktır. Geleceğe daha güvenli adımlarla yürümektedir” dedi.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ YARALI BİR COĞRAFYA”

AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı ve Amasya Milletvekili Prof. Dr. Naci Bostancı ise, 30 yıldır Türkiye’nin bir savaş verdiğini söyleyerek, “Bu 30 yıl içerisinde Türkiye Cumhuriyeti yaralı bir coğrafya olmuştur. Türkiye’nin hangi şehrine bakarsanız o şehirlerde geceler insanlar uyuyamıyor. Hangi kasabaya gittiysem orada bayraklı şehit mezarlıklarını gördüm” dedi

Türkiye’de bayrağı olmayan mezarlıklar da olduğunu ifade eden Bostancı, “22 bin 300 teröristi öldürmüşüz. 8 bin 300 güvenlik görevlik görevlisini şehit vermişiz. 5 bin 900 sivil vatandaşı şehit vermişiz. Bu insanları mezara veren aileler geceleri nasıl yas tutuyorlarsa onlar da yas tutuyor” diye konuştu.

Bostancı, “İnsanları topraklarından, hayatlarından kopartan bir düşmanlık süreci yaşadık. Çatışma, savaş, dövüş olduğunda adalet olmaz. Kimin kime vurduğu belli olmaz. Evet, yeri geldiğinde hepimiz ülkemiz için ölürüz. Öldük de zaten, ama öldürdük de. Meclis’te biri, ‘Çanakkale’de savaştıksa bugün yine savaşırız’ diye. İyi de kardeşim Çanakkale’de İngiliz’e karşı, Fransız’a karşı savaştın. Tekrar savaşa çağırdığın insanlar kim? Birlikte Çanakkale’de savaştığın insanlar” şeklinde konuştu.

Çözüm sürecinin arkada oynanan oyunları bozacağını ifade eden Bostancı, “Bin yıldır kardeşiz lafı yetmiyor. Yetseydi zaten bugünlere gelmezdik. Bütün bu yıllar boyunca esas oğlanı oynamak istediler. Bir ordunun görevi dış düşmanlara karşı ülkeyi korumaktır, bizim ordu ise uzun yıllar iç ve dış düşmana karşı bizi korudu. Demokratik ülkede iç düşman olamaz” dedi.

Toplantı sunumlarla devam ediyor .
Kaynak: İHA