Tarım Sigortalarının Gelecek 10 Yılı Çalıştayı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin, tarımsal gayri safi yurt içi hasıla açısından dünyanın 7. büyük ülkesi haline geldiğini söyledi.
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) tarafından Rixos Otel'de düzenlenen, 'Tarım Sigortalarının Gelecek 10 Yılı' çalıştayının açılışına Başbakan Yardımcısı Babacan ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan Babacan, 2012 yılı itibarıyla çalışanların yüzde 24,6'sının tarım sektöründe yer aldığına işaret etti. Nüfusun 4'te 1'inin tarım sektöründe çalıştığını belirten Babacan, söz konusu tarım olduğunda işin ekonomik boyutuyla sosyal boyutunun birbirinden ayrılamayacağını dile getirdiler. Tarım ürünlerinin artık önemli bir ihraç ürünü haline geldiğini ve cari açığın azaltılmasına yardımcı olan bir sektör olduğunu belirten Babacan, Türkiye'nin şu anda tarımsal üretim açısından çok iyi bir noktada olduğunu, tarımsal gayri safi yurt içi hasıla açısından Türkiye'nin, dünyanın 7. büyük ülkesi haline geldiğini söyledi.
Babacan, Türkiye'nin 2023 hedefinin ise 5.'lik olduğunu bildirdi. Tarım sigortaları uygulamasını 7 yıl önce başlattıklarını hatırlatan Babacan, şu anda gayet başarılı sonuçlar alındığını belirtti.
Sigorta primi açısından tarım sigortalarının, Avrupa'da 3. sıraya yükseldiğini belirten Babacan, İspanya'nın, bu sistemi başlattıktan 8 yıl sonra dona karşı tarım sigortası verebilmeye başladığına işaret etti. Babacan, Türkiye'de ise sistemin kurulmasından 6 ay sonra donun, sigorta kapsamına alındığını anlattı.
Sadece bütçe kaynaklarından tarım sektörüne verdikleri desteğin, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1'ini geçtiğini ifade eden Babacan, Türkiye'nin, en çok tarımsal destek veren ülkelerin başında geldiğini dile getirdi. 2012 yılında çiftçilerin 263 milyon lira prim ödediğini belirten Babacan, buna karşın sigorta kapsamına alınan ürün bedelinin 9,5 milyar lira olduğunu vurguladı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Türkiye'nin tarım sigortası uygulamasını 2006 yılında başlattığını, Avrupa'da ise bu uygulamaya 1797 yılında başlandığını belirtti.
Geç kalınmış olan sigorta uygulamasının tarım için bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Eker, tarım sektörünün hassas, biyolojik bir denge üzerine bina edildiğini, bitkilerin çok sıcaktan, çok soğuktan, çok yağıştan, az yağıştan bitkilerin zarar görebildiğini ifade etti.
Türkiye'nin bugün dünyanın önemli tarım ekonomilerinden biri olduğunu vurgulayan Eker, tarım sektörünün 2012 yılında yüzde 3.5 büyüdüğünü, genel ekonomideki büyüme oranının ise yüzde 2.5 olduğunu söyledi.
Tarımsal hasılanın 62,5 milyar doları bulduğunu dile getiren Eker, dünyada 7. sırada olan Türkiye'nin, Avrupa'nın da en büyük tarım ekonomisine sahip ülke konumuna geldiğini söyledi.
Türkiye'de 24 milyon hektar arazi üzerinde üretim yapıldığını anlatan Eker, bunu iyi yönetmenin önemine değindi. Devlet destekli sigorta uygulamasının başlangıçta sınırlı birkaç riskle başladığını anlatan Eker, her yıl daha çok riski sigorta kapsamına aldıklarını ifade etti.
Türkiye'de ekili alanların sadece yüzde 8'inin sigorta kapsamında olduğunu belirten Eker, hayvancılıkta bu oranın daha düşük olduğunu, bunu geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti.
Çalıştayda tarım sigortası uygulamasının nasıl yaygınlaştırılabileceği üzerinde duracaklarını anlatan Eker, aynı zamanda tarım sigortalarının desteleme ödemeleri ile nasıl ilişkilendirilebileceği üzerinde de çalışılması gerektiğini belirtti.
Şu anda çiftçi kayıt sistemi ile çalışıldığını kaydeden Eker, ellerinde dijital ortama aktarılmış veriler bulunduğunu, bunların sigorta kapsamına nasıl alınabileceği sorusunun cevabının bu çalıştayda bulunabileceğini ifade etti
Kaynak: İHA
Çalıştayın açılışında konuşan Babacan, 2012 yılı itibarıyla çalışanların yüzde 24,6'sının tarım sektöründe yer aldığına işaret etti. Nüfusun 4'te 1'inin tarım sektöründe çalıştığını belirten Babacan, söz konusu tarım olduğunda işin ekonomik boyutuyla sosyal boyutunun birbirinden ayrılamayacağını dile getirdiler. Tarım ürünlerinin artık önemli bir ihraç ürünü haline geldiğini ve cari açığın azaltılmasına yardımcı olan bir sektör olduğunu belirten Babacan, Türkiye'nin şu anda tarımsal üretim açısından çok iyi bir noktada olduğunu, tarımsal gayri safi yurt içi hasıla açısından Türkiye'nin, dünyanın 7. büyük ülkesi haline geldiğini söyledi.
Babacan, Türkiye'nin 2023 hedefinin ise 5.'lik olduğunu bildirdi. Tarım sigortaları uygulamasını 7 yıl önce başlattıklarını hatırlatan Babacan, şu anda gayet başarılı sonuçlar alındığını belirtti.
Sigorta primi açısından tarım sigortalarının, Avrupa'da 3. sıraya yükseldiğini belirten Babacan, İspanya'nın, bu sistemi başlattıktan 8 yıl sonra dona karşı tarım sigortası verebilmeye başladığına işaret etti. Babacan, Türkiye'de ise sistemin kurulmasından 6 ay sonra donun, sigorta kapsamına alındığını anlattı.
Sadece bütçe kaynaklarından tarım sektörüne verdikleri desteğin, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1'ini geçtiğini ifade eden Babacan, Türkiye'nin, en çok tarımsal destek veren ülkelerin başında geldiğini dile getirdi. 2012 yılında çiftçilerin 263 milyon lira prim ödediğini belirten Babacan, buna karşın sigorta kapsamına alınan ürün bedelinin 9,5 milyar lira olduğunu vurguladı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Türkiye'nin tarım sigortası uygulamasını 2006 yılında başlattığını, Avrupa'da ise bu uygulamaya 1797 yılında başlandığını belirtti.
Geç kalınmış olan sigorta uygulamasının tarım için bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Eker, tarım sektörünün hassas, biyolojik bir denge üzerine bina edildiğini, bitkilerin çok sıcaktan, çok soğuktan, çok yağıştan, az yağıştan bitkilerin zarar görebildiğini ifade etti.
Türkiye'nin bugün dünyanın önemli tarım ekonomilerinden biri olduğunu vurgulayan Eker, tarım sektörünün 2012 yılında yüzde 3.5 büyüdüğünü, genel ekonomideki büyüme oranının ise yüzde 2.5 olduğunu söyledi.
Tarımsal hasılanın 62,5 milyar doları bulduğunu dile getiren Eker, dünyada 7. sırada olan Türkiye'nin, Avrupa'nın da en büyük tarım ekonomisine sahip ülke konumuna geldiğini söyledi.
Türkiye'de 24 milyon hektar arazi üzerinde üretim yapıldığını anlatan Eker, bunu iyi yönetmenin önemine değindi. Devlet destekli sigorta uygulamasının başlangıçta sınırlı birkaç riskle başladığını anlatan Eker, her yıl daha çok riski sigorta kapsamına aldıklarını ifade etti.
Türkiye'de ekili alanların sadece yüzde 8'inin sigorta kapsamında olduğunu belirten Eker, hayvancılıkta bu oranın daha düşük olduğunu, bunu geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti.
Çalıştayda tarım sigortası uygulamasının nasıl yaygınlaştırılabileceği üzerinde duracaklarını anlatan Eker, aynı zamanda tarım sigortalarının desteleme ödemeleri ile nasıl ilişkilendirilebileceği üzerinde de çalışılması gerektiğini belirtti.
Şu anda çiftçi kayıt sistemi ile çalışıldığını kaydeden Eker, ellerinde dijital ortama aktarılmış veriler bulunduğunu, bunların sigorta kapsamına nasıl alınabileceği sorusunun cevabının bu çalıştayda bulunabileceğini ifade etti