Mit'in Girişimleriyle Kurtulan Sertaç Dikilitaş, Zorlu Geçen 26 Ayını Aa'ya Anlattı
Mustafa Bağ - Uzamış sakallarıyla dikkati çeken ve en kısa zamanda ailesine kavuşmak istediğini söyleyen Dikilitaş, Türkiye'nin Kabil Büyükelçiği'nde AA'ya konuşurken zaman zaman duygusal anlar yaşadı.
Büyükelçilik yetkililerinin yalnız bırakmadığı 29 yaşındaki klima teknikeri Sertaç Dikilitaş, resmi işlemlerinin tamamlanmasının ardından bugün ya da yarın Türkiye'ye gönderilmesi bekleniyor.
Kaçırılma anını bir daha hatırlamak istemediği gözlenen Dikilitaş, ''9 Ocak 2011 Pazar günüydü, şoför arkadaşımla beraber Celalabad'dan Kabil'e doğru gidiyorduk, Taliban yolumuzu kesti ve bizi aldılar, bu zamana kadar da onların içinde kaldım. Artık kurtuldum, yaşadığım günler tabii ki zordu, tek tek anlatmaya gerek yok. Kısa süre sonra aileme ve sevdiklerime kavuşacağım. Çok mutluyum ve çok şükür iyiyim'' dedi.
-''Başbakana teşekkür ederim''-
Devlet büyüklerine müteşekkir olduğunu söyleyen Sertaç Dikilitaş, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Kabil Büyükelçisi Basat Öztürk ve MİT mensuplarına kendisi için müzakerelerde bulunup çok çalıştıkları için minnettar olduğunu söyledi.
Dikilitaş, ''Devletimiz, bütün unsurları ile çalışıp beni kurtardı'' dedi.
-''En zor olan, ailemden haber alamamamdı''-
Alıkonulduğu 26 ay boyunca dünya ile bağı koparılan Dikilitaş, bu sürede kendisi için en zor olan durumun ailesinden haber alamaması olduğunu ifade etti.
''Benim için en zor olanı ailemden haber alamamaktı. Tek istediğim onlardan bir haber alabilmekti. Habersiz kalmak çok zor'' diyen Dikilitaş, artık emin ellerde olduğunu ve kısa sürede ailesine kavuşmak istediğini söyledi.
Sertaç Dikilitaş, annesinin gözyaşlarını silmesini istedi ve ''Ailecek güzel günler bizi bekliyor. Hala Afganistan'dayım ama kendimi burada evimde gibi hissediyorum. Yüreğim huzur dolu. İnşallah en kısa sürede kendi evime de kavuşacağım'' diyerek mutluluğunu paylaştı.
-''Bekle beni annem''-
Kabil Büyükelçisi Basat Öztürk'ün kendisini annesiyle telefonla konuşturduğunu ve annesinin sesini duyduktan sonra içinin ferahladığını dile getiren Dikilitaş, AA aracılığıyla annesine ''Anneciğim üzülme, az kaldı bir ya da iki gün sonra oğlunu göreceksin. Anneciğim, sen oğlunu ne kadar çok seviyorsan canından bir parça olan oğlun seni daha fazla seviyor. Kavuşacağımız gün çok yakın. Bekle beni geliyorum anne'' mesajını gönderdi.
Sertaç'a sürekli moral veren Türkiye'nin Kabil Büyükelçisi Basat Öztürk de sürecin nasıl geliştiği konusunda AA'ya bilgi verdi. Olayın duyulmasının ardından harekete geçtiklerini anlatan Büyükelçi Öztürk, Türkiye'nin tüm kanallarının seferber olduğunu ve erişilmesi gereken tüm noktalara erişildiğini belirtti.
Bu konuda Büyükelçiliğin yanısıra MİT'in çok çaba sarfettiğinin altını çizen Basat Öztürk, ''Mühim olan kardeşimizi zarar görmeden sağ salim kurtarmaktı ve bunu yaptık. Her ne kadar Sertaç bazı konulardan haberdar olmasa da biz onun nerede olduğunu biliyorduk ve ona göre adım attık'' dedi.
Yeni pasaport çıkarıldığını belirten Büyükelçi Basat Öztürk, çıkış vizesi işlemlerinin tamamlanmasının ardından Dikilitaş'ın bugün ya da yarın Türkiye'ye döneceğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Eyüphan Kılıç
Kaynak: AA
Kaçırılma anını bir daha hatırlamak istemediği gözlenen Dikilitaş, ''9 Ocak 2011 Pazar günüydü, şoför arkadaşımla beraber Celalabad'dan Kabil'e doğru gidiyorduk, Taliban yolumuzu kesti ve bizi aldılar, bu zamana kadar da onların içinde kaldım. Artık kurtuldum, yaşadığım günler tabii ki zordu, tek tek anlatmaya gerek yok. Kısa süre sonra aileme ve sevdiklerime kavuşacağım. Çok mutluyum ve çok şükür iyiyim'' dedi.
-''Başbakana teşekkür ederim''-
Devlet büyüklerine müteşekkir olduğunu söyleyen Sertaç Dikilitaş, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Kabil Büyükelçisi Basat Öztürk ve MİT mensuplarına kendisi için müzakerelerde bulunup çok çalıştıkları için minnettar olduğunu söyledi.
Dikilitaş, ''Devletimiz, bütün unsurları ile çalışıp beni kurtardı'' dedi.
-''En zor olan, ailemden haber alamamamdı''-
Alıkonulduğu 26 ay boyunca dünya ile bağı koparılan Dikilitaş, bu sürede kendisi için en zor olan durumun ailesinden haber alamaması olduğunu ifade etti.
''Benim için en zor olanı ailemden haber alamamaktı. Tek istediğim onlardan bir haber alabilmekti. Habersiz kalmak çok zor'' diyen Dikilitaş, artık emin ellerde olduğunu ve kısa sürede ailesine kavuşmak istediğini söyledi.
Sertaç Dikilitaş, annesinin gözyaşlarını silmesini istedi ve ''Ailecek güzel günler bizi bekliyor. Hala Afganistan'dayım ama kendimi burada evimde gibi hissediyorum. Yüreğim huzur dolu. İnşallah en kısa sürede kendi evime de kavuşacağım'' diyerek mutluluğunu paylaştı.
-''Bekle beni annem''-
Kabil Büyükelçisi Basat Öztürk'ün kendisini annesiyle telefonla konuşturduğunu ve annesinin sesini duyduktan sonra içinin ferahladığını dile getiren Dikilitaş, AA aracılığıyla annesine ''Anneciğim üzülme, az kaldı bir ya da iki gün sonra oğlunu göreceksin. Anneciğim, sen oğlunu ne kadar çok seviyorsan canından bir parça olan oğlun seni daha fazla seviyor. Kavuşacağımız gün çok yakın. Bekle beni geliyorum anne'' mesajını gönderdi.
Sertaç'a sürekli moral veren Türkiye'nin Kabil Büyükelçisi Basat Öztürk de sürecin nasıl geliştiği konusunda AA'ya bilgi verdi. Olayın duyulmasının ardından harekete geçtiklerini anlatan Büyükelçi Öztürk, Türkiye'nin tüm kanallarının seferber olduğunu ve erişilmesi gereken tüm noktalara erişildiğini belirtti.
Bu konuda Büyükelçiliğin yanısıra MİT'in çok çaba sarfettiğinin altını çizen Basat Öztürk, ''Mühim olan kardeşimizi zarar görmeden sağ salim kurtarmaktı ve bunu yaptık. Her ne kadar Sertaç bazı konulardan haberdar olmasa da biz onun nerede olduğunu biliyorduk ve ona göre adım attık'' dedi.
Yeni pasaport çıkarıldığını belirten Büyükelçi Basat Öztürk, çıkış vizesi işlemlerinin tamamlanmasının ardından Dikilitaş'ın bugün ya da yarın Türkiye'ye döneceğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Eyüphan Kılıç