Fikri Sağlar Muş’ta

Eski bakanlardan Fikri Sağlar, askeri vesayetin kalkması doğrultusunda Ergenekon ve Balyoz davalarının son derece önemli olduğunu söyledi.

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) tarafından ‘Türkiye Buluşmaları’ etkinliği kapsamında düzenlenen ‘Derin Devlet Kıskacında Türkiye’de Demokratik Siyaset’ konulu konferansa konuşmacı olarak katılmak üzere Muş’a gelen Fikri Sağlar, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanlığını ziyaret etti. Ziyarette gündemle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Sağlar, Türkiye’nin Nevruz’la son derece önemli bir döneme girdiğini belirtti.

Barış sürecinin başlatılmasının CHP’yi diğer partilerden daha fazla sevindirdiğini savunan Sağlar, “Türkiye’deki barışın, özellikle 30 yıldır süren kanın durması doğrultusunda, Türkiye’nin demokratikleşmesi, hak, özgürlük, eşitlik, adil paylaşım gibi genel kavramların Türkiye’de yer alması, özellikle insanın eşit ve özgür olduğu ve insanın bağımsızlığıyla örgütlenme hakkıyla ve demokratik devlete sahip olmakla yaşam kalitesinin yükseltilmesiyle beklediği, özlediği günler bundan böyle hızla gelişecek diye düşünüyorum. Barış sürecinin başlatılması CHP’yi diğer partilerden daha fazla sevindirmiştir çünkü 30 yıllık kan döküldüğü bir ülkede Kürt sorununu çözme doğrultusunda kafa yoran, raporlar hazırlayan ve her vesileyle de Kürt sorununu çözmek için eline geçen her fırsatı kullanmaya çalışan bir siyasi partidir” dedi.

“DEVLETİN İÇİNE GİREN DERİN GÜÇLER BARIŞI ENGELLEDİ”

Kültür Bakanlığı yaptığı dönemde Kürtçe yayınların basılı hale gelmesi ve Nevruz filminin gerçekleşmesi için çalıştıklarını vurgulayan Sağlar, “1991 yılında rahmetli İnönü’nün başkanlığında SHP ve HEP’le birlikte parlamentoya girmiş ve parlamentoda Kürt sorununun çözülmesi, parlamenter demokratik sistemde çok önemli adım atmıştır. Benim Kültür Bakanlığım döneminde Kürt dilinin kullanılması, Kürtçe kasetlerin satılması ve hatta Nevruz filminin çekilmesi, Kürtçe yayınların yapılabilmesi, Kürtçe yayınların basılı hale getirilmesi gerçekleşmiştir. En önemli inkarcı politikayı sürdüren sağ zihniyetin, bugünkü hükümetin de mensubu olduğu sağ zihniyetin en önemli insanlarından biri olan Süleyman Demirel’e ‘Kürt teatisini tanıyorum’ dedirtmiştir. Şimdi oradan gelen, bugüne kadar geçen bir süre vardır. Eğer Türkiye 1991’lerde DYP-SHP koalisyonunda SHP’nin sosyal demokratların ortaya koymuş olduğu anlayışı sürdürebilseydi, barış yönünde önemli adımlar atılmış ve 20 yıl önce Türkiye barışın getirmiş olduğu büyük güçle yoluna devam etmiş olacaktı. Ancak devletin içine girmiş olan derin güçler, darbe anlayışının yerleştirdiği vesayet, Türkiye’de birçok şeyi engellemiştir. Bunların içerisinde bugün gelinen nokta da CHP’nin desteği ile olmaktadır. Şu çok iyi anlaşılmalıdır. Ben buradan tüm Türkiye’de yaşayan herkese, bir kez daha altını çizerek şu bilgiyi vermek istiyorum; CHP barışın yanındadır. CHP bugün barış sürecini başlattığı ile övünen AKP hükümetine sonsuz kredi açmıştır ancak AKP hükümeti bu krediyi elinin tersiyle itmiştir. Buna rağmen, barışın samimi olması, gizli acentesi olmaması, dürüstçe gerçekleşmesi ve barışın TBMM’de tüm siyasi partilerin katıldığı, toplumun dolayısıyla özdeşleştiği bir hale gelmesi için de elinden gelen tüm çabayı harcayacağını söylemiştir ancak bugün AKP bir taraftan barışı isterken, diğer taraftan herkesle kavga etmektedir ve dolayısıyla ne zaman bu barıştan döneceği doğrultusunda toplumda bazı kaygılar ortaya koymaktadır. Bunu BDP’liler de söylemektedir, diğer aydınlar da açıkça söylemektedir. Dilerim, umarım ki AKP barışın gerçekleşmesi doğrultusunda samimi olur, CHP her zaman o samimiyetinin arkasında duracaktır. Dilerim ve umarım ki barış şiddet ve silahtan uzaklaşılarak en kısa zamanda gerçekleşir. Türkiye’nin doğusu ve batısı arasında bir fark kalmaz ve ülkemiz demokrasiye tam olarak ulaşır” diye konuştu.

“CHP AKİL İNSANLAR VE HAKİKAT KOMİSYONU KURULMASI KONUSUNDA YASA TEKLİFİ VERDİ”

Barış ve uzlaşıyı sağlayacak insanların bir araya gelmesi gerektiğini belirten Sağlar, “Önce akil adamlar dememek lazım, akil insanlar demek lazım. Barış ve uzlaşıyı sağlayacak insanların bir araya gelmesi lazım. CHP, akil insanlar ve hakikat komisyonunun kurulması konusunda yasa teklifi verdi ve bunu da 8 ay önce Erdoğan’da söyledi.

Dolayısıyla bizim söylediklerimizin gerçekleşiyor olması bizleri sevindiriyor” dedi.

Ergenekon ve Balyoz davalarına da dikkat çeken Sağlar, askeri vesayetin kalkması için Ergenekon ve Balyoz davalarının son derece önemli olduğunu ifade ederek, “Ama bu davaların kendisi, bizatihi açılış nedeniyle uygulaması nedeniyle fark var. Bunları birbirinden ayırmamız gerekiyor. Türkiye’de hukuk devletinin gereği yerine getirilmemektedir. Adil yargılama yoktur. Sadece bu davalar için demiyorum, sade vatandaş, üniversite öğrencileri, herhangi bir işçinin de adil yargılama onun hak ettiği adaletin yerine gelmesi için hukuk kuralları uygulanmamaktadır. Bugün bir başka vesayetten kurtulmaktan uğraşılırken AKP vesayeti toplumun üzerinde durmaktadır. Davalar bugünkü hükümete muhalif insanların doldurulduğu bir torba haline getirilmiştir. Aynen barışta olduğu gibi. Barış süreci son derece önemlidir, hayatidir. 50 bine yakın gencimiz ölmüştür. Analar ağlamaktadır ve ülke dünya üzerinde insanlarına kıyan, yok eden, insanlara demokratik haklarını vermeyen bir konumda durmaktadır. Bu barışı isteyen bizler, AKP’nin gizli acentesi, barışın arkasında başkanlık sistemini getirerek mutlak iktidarını kurmak anlayışı da vardır. Bunu hem BDP hem CHP görmektedir. AKP’nin bu anlayıştan uzaklaşması gerektiğini de söylemek istiyorum. Barış, gerçekten barış, acil barış, samimi barış istiyoruz. AKP buna varsa Türkiye’de barış gerçekleşir ama AKP’nin gerçekten samimi olarak barışı isteyip istemediğini önümüzdeki günlerde yaşayarak göreceğiz” şeklinde konuştu.

Sağlar, buradaki ziyaretinin ardından Belediye Başkanlığına geçti .
Kaynak: İHA