Kılıçdaroğlu: Başbakan Düşüncelerini Kamuoyu İle Paylaşmalı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın düşüncelerini kamuoyu ile paylaşması gerektiğini söyledi.
Süreçte medyaya da büyük görev düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, “Belli gazetelerde manşetler var 'silahlara veda’ diye. Oysa kimse ‘biz silahları bırakacağız’ demiyor. Kimsenin kraldan çok kralcı olmasına gerek yok. Halkı aydınlatmaya da hakkı yoktur.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Sarıyer'deki Koç Üniversitesi'nde düzenlenen 'Gençliğin Siyasetteki Yeri' konulu konferansa katıldı.
Kılıçdaroğlu buradaki konuşmasına yumurta esprisi ile başladı.
Kendisine Koç Üniversitesi’ne gelip gelmeyeceği sorulduğunda Kılıçdaroğlu, “Yumurtalarınızı hazırlayın, mutlaka geleceğim dedim” ifadesini kullandı. Siyasetle gençlerin yakından ilgilenmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Siyasetle herkes ilgilenir; ama gençlerin siyasetle ilgilenmeleri bir ülkenin geleceği için çok ama çok önemlidir. Koç Üniversitesi’ne ikinci kez geliyorum. Koç Üniversitesi çok önemli başarılara imza attı, bu üniversitenin öğretim üyelerini yürekten kutluyorum. Siyasetle ilgilenenlerin ilk düşünmeleri gereken nokta demokrasi ve özgürlüktür. Üniversiteler özgürlüğün ana merkezleridir bütün demokrasilerde. Bir üniversiteyi üniversite yapan doğayı ve yaşamı bütün ayrıntıları ile sorgulamaktan geçer. İnsanın doğasında zaten soru sormak vardır. Eğitim ile o soruları daha nitelikli hale getiririz.” diye konuştu.
Gençlerin Türkiye’de demokrasi olup olmadığını sorgulaması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de demokrasi var mı? Sormamız gereken temel sorulardan biri bu.Bizim ülkemizde demokrasinin kalitesi nasıldır?Eğer bir ülkede 21. yüzyılda hapisteki gazeteci sayısı dünya ortalamasının üstündeyse kendimize şu soruyu soracağız: 'Neden bu gazeteciler hapiste, bilim insanları neden hapiste?’ Gençler asla kişisel çıkar üzerine görüş beyan etmezler. Onlar toplumsal çıkarları savunurlar. Hiçbir bireysel çıkar peşinde koşmaz.” ifadelerini kullandı.Kılıçdaroğlu konuşmasında YÖK’ün kaldırılması gerektiğini de söyledi.
Konuşmasını kısa tutan Kılıçdaroğlu daha sonra öğrencilerin sorularını cevaplandırdı. Üniversitelerde düşünce özgürlüğünü savunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bu konuyla ilgili soruya şu cevabı verdi: “Beğenmediğimiz düşünceyi şiddetle susturmak asla doğru değildir.İnsanoğlu yeni düşünceleri ortaya koyar. Üniversitelerde yasak getirmek bir düşünceyi şiddetle sonlandırmak asla doğru değildir. Yumruk, şiddet, molotof kokteyli bunlar doğru değildir. Biz de yürüyüş yaptık, eylem yaptık, ama öğrenciyi şiddetle susturmayı doğru bulmadım.”Öğrencilerin Abdullah Öcalan’ın mektubuna ilişkin sorular sorması üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Diyarbakır’da okunan mektupla ilgili bir soru soruldu. Ben ana muhalefet partisinin genel başkanıyım. Benim muhatabım Recep Tayyip Erdoğan’dır. Önce Recep Tayyip Erdoğan’ın ne düşündüğünü benim bilmem lazım. Recep Tayyip Erdoğan, Koç Üniversitesi’nden sesleniyorum kendisine; çıkıp bu konudaki düşüncelerini kamuoyu ile açıklıkla paylaşmak durumundadır. Şunu açık yüreklilikle söyledim; masanın bir ucunda Abdullah Öcalan var; diğer ucunda ise Recep Tayyip Erdoğan var. Konuşuyorlar. Pazarlık yapıyorlar. Bize de soru soruyorlar. Ne düşünüyorsunuz? diye. İyi de bilmediğimiz konuda yorum yapmak ne kadar doğru? Önce bizim bir şeyler bilmemiz lazım. ‘Biz şunun için masaya oturduk’ ‘Şunun için pazarlık yapıyoruz’ denmesi lazım. O nedenle bilmediğimiz bir konuda yorum yapmak gibi bir sürece kendimizi sokmak istemiyoruz. Yorum yaparsınız, Erdoğan çıkıp diyecek ki; ‘Nereden çıkarıyorsunuz siz bunu kardeşim, böyle bir şey yok ki’ Önce bizim ne olduğunu bilmemiz lazım. Başbakan’ın çıkıp konuşma yapması lazım. Medyaya da büyük görevler düşüyor. Bugün belli gazetelerde manşetler var. ‘Silahlara veda’ Oysa kimse ‘biz silahları bırakacağız’ demiyor.Kimsenin kraldan çok kralcı olmasına gerek yok. Halkı aydınlatmaya da hakkı yoktur. Medya özgürlüğü kavramı çok önemlidir. İktidar şakşakçılığı farklı bir konu. Halkın doğru haber alma hakkı vardır. Bu süreçte de halkın doğru haber alma hakkı vardır. Bir demokraside üzerinde durduğumuz temel konu budur.”
Kemal Kılıçdaroğlu, Sarıyer'deki Koç Üniversitesi'nde düzenlenen 'Gençliğin Siyasetteki Yeri' konulu konferansa katıldı.
Kılıçdaroğlu buradaki konuşmasına yumurta esprisi ile başladı.
Kendisine Koç Üniversitesi’ne gelip gelmeyeceği sorulduğunda Kılıçdaroğlu, “Yumurtalarınızı hazırlayın, mutlaka geleceğim dedim” ifadesini kullandı. Siyasetle gençlerin yakından ilgilenmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Siyasetle herkes ilgilenir; ama gençlerin siyasetle ilgilenmeleri bir ülkenin geleceği için çok ama çok önemlidir. Koç Üniversitesi’ne ikinci kez geliyorum. Koç Üniversitesi çok önemli başarılara imza attı, bu üniversitenin öğretim üyelerini yürekten kutluyorum. Siyasetle ilgilenenlerin ilk düşünmeleri gereken nokta demokrasi ve özgürlüktür. Üniversiteler özgürlüğün ana merkezleridir bütün demokrasilerde. Bir üniversiteyi üniversite yapan doğayı ve yaşamı bütün ayrıntıları ile sorgulamaktan geçer. İnsanın doğasında zaten soru sormak vardır. Eğitim ile o soruları daha nitelikli hale getiririz.” diye konuştu.
Gençlerin Türkiye’de demokrasi olup olmadığını sorgulaması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de demokrasi var mı? Sormamız gereken temel sorulardan biri bu.Bizim ülkemizde demokrasinin kalitesi nasıldır?Eğer bir ülkede 21. yüzyılda hapisteki gazeteci sayısı dünya ortalamasının üstündeyse kendimize şu soruyu soracağız: 'Neden bu gazeteciler hapiste, bilim insanları neden hapiste?’ Gençler asla kişisel çıkar üzerine görüş beyan etmezler. Onlar toplumsal çıkarları savunurlar. Hiçbir bireysel çıkar peşinde koşmaz.” ifadelerini kullandı.Kılıçdaroğlu konuşmasında YÖK’ün kaldırılması gerektiğini de söyledi.
Konuşmasını kısa tutan Kılıçdaroğlu daha sonra öğrencilerin sorularını cevaplandırdı. Üniversitelerde düşünce özgürlüğünü savunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bu konuyla ilgili soruya şu cevabı verdi: “Beğenmediğimiz düşünceyi şiddetle susturmak asla doğru değildir.İnsanoğlu yeni düşünceleri ortaya koyar. Üniversitelerde yasak getirmek bir düşünceyi şiddetle sonlandırmak asla doğru değildir. Yumruk, şiddet, molotof kokteyli bunlar doğru değildir. Biz de yürüyüş yaptık, eylem yaptık, ama öğrenciyi şiddetle susturmayı doğru bulmadım.”Öğrencilerin Abdullah Öcalan’ın mektubuna ilişkin sorular sorması üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Diyarbakır’da okunan mektupla ilgili bir soru soruldu. Ben ana muhalefet partisinin genel başkanıyım. Benim muhatabım Recep Tayyip Erdoğan’dır. Önce Recep Tayyip Erdoğan’ın ne düşündüğünü benim bilmem lazım. Recep Tayyip Erdoğan, Koç Üniversitesi’nden sesleniyorum kendisine; çıkıp bu konudaki düşüncelerini kamuoyu ile açıklıkla paylaşmak durumundadır. Şunu açık yüreklilikle söyledim; masanın bir ucunda Abdullah Öcalan var; diğer ucunda ise Recep Tayyip Erdoğan var. Konuşuyorlar. Pazarlık yapıyorlar. Bize de soru soruyorlar. Ne düşünüyorsunuz? diye. İyi de bilmediğimiz konuda yorum yapmak ne kadar doğru? Önce bizim bir şeyler bilmemiz lazım. ‘Biz şunun için masaya oturduk’ ‘Şunun için pazarlık yapıyoruz’ denmesi lazım. O nedenle bilmediğimiz bir konuda yorum yapmak gibi bir sürece kendimizi sokmak istemiyoruz. Yorum yaparsınız, Erdoğan çıkıp diyecek ki; ‘Nereden çıkarıyorsunuz siz bunu kardeşim, böyle bir şey yok ki’ Önce bizim ne olduğunu bilmemiz lazım. Başbakan’ın çıkıp konuşma yapması lazım. Medyaya da büyük görevler düşüyor. Bugün belli gazetelerde manşetler var. ‘Silahlara veda’ Oysa kimse ‘biz silahları bırakacağız’ demiyor.Kimsenin kraldan çok kralcı olmasına gerek yok. Halkı aydınlatmaya da hakkı yoktur. Medya özgürlüğü kavramı çok önemlidir. İktidar şakşakçılığı farklı bir konu. Halkın doğru haber alma hakkı vardır. Bu süreçte de halkın doğru haber alma hakkı vardır. Bir demokraside üzerinde durduğumuz temel konu budur.”