Sağlıksız Zayıflama Diyetlerine Dikkat
Yaz aylarının yaklaşmaya başlaması ile birlikte zayıflama diyetleri furyasının yeniden kendini göstermeye başladığını belirten Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Diyetisyeni Erden Abdüsselam, sağlıksız zayıflama diyetlerine dikkat edilmesi gerektiği belirtildi.
Diyetisyen Erden Abdüsselam, hızlı bir şekilde kilo kaybı sağlamak ve kısa sürede hedefe ulaşmak için Atkins, İsveç, lahana, Beverly Hills, kan grubu diyetleri gibi diyetlerin yanı sıra insanların zayıflama haplarından medet umduğunu kaydetti.
Bu uygulamalar sonucunda az ya da çok zayıflama olduğunu ancak bunun sağlıklı olmadığını kaydeden Abdüsselam “Bu tür zayıflama diyetlerinde bir çeşit besin grubuna yüklenerek ya da çok aşırı kısıtlama yaparak zayıflama sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu durum yetersiz vitamin mineral alımını sağlamakla birlikte besin gruplarının da günlük alınması gereken miktarın altına inmesine neden olmaktadır. Bunu sonucunda saç-tırnak dökülmeleri ve kırılmaları, bağışıklığın zayıflaması, sık ve ağır geçen hastalıklar, ileriki yaşlarda kemik erimesi ve yumuşaması, karaciğer, böbrek ve mide rahatsızlıkları gibi sağlığı etkileyen durumlarının yanı sıra bir süre sonra hangi diyet uygulanırsa uygulansın kilo kaybı olmaması ve karın bölgesindeki yağlanmanın giderek artması gibi sorunlarda ortaya çıkmaktadır” dedi.
“Bu sağlıksız zayıflama diyetlerinde kilo kaybı sağlanmaktadır ancak yağ kaybından çok kas kaybı meydana gelmekte ve hatta yağ ağırlığında artış oluşmaktadır” diyen Abdüsselam “Kas kaybı en az çalışan bölge olduğu için karın bölgesinde olmakta, oluşan bu kaybı kapatmak amaçlı vücut bu bölgeye yağ yerleştirmektedir. Kas kaybıyla birlikte kemiklerde kalsiyum çekilmeye başlar ve kemik yapısı zayıflar ileriki yaşlar için problem oluşturur. Kaslar vücudun iş alanları gibidir enerjinin büyük kısmını onlar harcar, onların kaybolması demek vücudun enerji harcamasının azalması demek, böylece sağlıksız diyetleri uygulayan bireyler normal beslenmeye geçtiğinde verdiği kiloları fazlasıyla geri alacaktır. Gövdedeki kas kaybı fazla olduğundan yağ birikimi en çok o bölgede olacaktır. Karın bölgesindeki yağlanmanın ve kilonun artmasıyla iç organların yağlanması da artacak; kalp damar hastalıkları, karaciğer hastalıkları ve sindirim sistemi rahatsızlıkları baş göstermeye başlayacak. Bu bireyler tekrardan kilo alınca aynı diyetleri uygulayacak ve bıraktıklarında aynı problemlerle karşı karşıya kalıp kendilerini kısır bir döngüye sokmuş olacaklar” ifadelerini kullandı.
Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Diyetisyeni Erden Abdüsselam, zayıflama ilaçlarına da dikkat çekerek “Hiçbir besin vücuttaki yağı yakmaz metabolizmayı çalıştırabilir ancak uygun zayıflama diyeti uygulanmadıkça ve fiziksel aktivite yapılmadıkça hiçbirinin tek başına etkinliği yoktur. Bitkisel kaynaklı olduğu vücuda zarar vermeyeceği anlamına gelmez. Mutlaka bir etkisi vardır. Karaciğer fonksiyonlarını, böbrekleri etkileyebilir ve ya sindirim sistemi hastalıklarına neden olabilir. Bazıları da bağırsaklarda yağ ve karbonhidratları tutuyor, bu tür ilaçlarda A, D, E, K vitaminleri ( yağda eriyen vitaminlerdir) ve B gurubu vitaminlerinin (karbonhidratlarda bol miktarda bulunur) emilimini engellediği için bunlara bağlı hastalıklar ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
Sağlıklı bir kiloya ulaşmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Abdüsselam şunları söyledi: “Kilo verirken vücuda zarar vermek istemiyorsanız, verdiğiniz kilonun kalıcı olmasını istiyorsanız yaş, cinsiyet, boy, kilo, iş ve günlük aktivitenize kısacası size uygun zayıflama diyetini diyetisyeninizden almak; Zayıflama diyetini sadece zayıflamak için değil size anlatılanları bir yaşam haline getirmek gerekmektedir. Vücut çalışmak üzere tasarlanmıştır, hareket azaldıkça problemler ortaya çıkar. Düştüğünüz kiloyu korumak için verilen diyete olabildiğince riayet etmek, eski beslenme hatalarına dönmemek önemlidir.”
Kaynak: İHA
Bu uygulamalar sonucunda az ya da çok zayıflama olduğunu ancak bunun sağlıklı olmadığını kaydeden Abdüsselam “Bu tür zayıflama diyetlerinde bir çeşit besin grubuna yüklenerek ya da çok aşırı kısıtlama yaparak zayıflama sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu durum yetersiz vitamin mineral alımını sağlamakla birlikte besin gruplarının da günlük alınması gereken miktarın altına inmesine neden olmaktadır. Bunu sonucunda saç-tırnak dökülmeleri ve kırılmaları, bağışıklığın zayıflaması, sık ve ağır geçen hastalıklar, ileriki yaşlarda kemik erimesi ve yumuşaması, karaciğer, böbrek ve mide rahatsızlıkları gibi sağlığı etkileyen durumlarının yanı sıra bir süre sonra hangi diyet uygulanırsa uygulansın kilo kaybı olmaması ve karın bölgesindeki yağlanmanın giderek artması gibi sorunlarda ortaya çıkmaktadır” dedi.
“Bu sağlıksız zayıflama diyetlerinde kilo kaybı sağlanmaktadır ancak yağ kaybından çok kas kaybı meydana gelmekte ve hatta yağ ağırlığında artış oluşmaktadır” diyen Abdüsselam “Kas kaybı en az çalışan bölge olduğu için karın bölgesinde olmakta, oluşan bu kaybı kapatmak amaçlı vücut bu bölgeye yağ yerleştirmektedir. Kas kaybıyla birlikte kemiklerde kalsiyum çekilmeye başlar ve kemik yapısı zayıflar ileriki yaşlar için problem oluşturur. Kaslar vücudun iş alanları gibidir enerjinin büyük kısmını onlar harcar, onların kaybolması demek vücudun enerji harcamasının azalması demek, böylece sağlıksız diyetleri uygulayan bireyler normal beslenmeye geçtiğinde verdiği kiloları fazlasıyla geri alacaktır. Gövdedeki kas kaybı fazla olduğundan yağ birikimi en çok o bölgede olacaktır. Karın bölgesindeki yağlanmanın ve kilonun artmasıyla iç organların yağlanması da artacak; kalp damar hastalıkları, karaciğer hastalıkları ve sindirim sistemi rahatsızlıkları baş göstermeye başlayacak. Bu bireyler tekrardan kilo alınca aynı diyetleri uygulayacak ve bıraktıklarında aynı problemlerle karşı karşıya kalıp kendilerini kısır bir döngüye sokmuş olacaklar” ifadelerini kullandı.
Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Diyetisyeni Erden Abdüsselam, zayıflama ilaçlarına da dikkat çekerek “Hiçbir besin vücuttaki yağı yakmaz metabolizmayı çalıştırabilir ancak uygun zayıflama diyeti uygulanmadıkça ve fiziksel aktivite yapılmadıkça hiçbirinin tek başına etkinliği yoktur. Bitkisel kaynaklı olduğu vücuda zarar vermeyeceği anlamına gelmez. Mutlaka bir etkisi vardır. Karaciğer fonksiyonlarını, böbrekleri etkileyebilir ve ya sindirim sistemi hastalıklarına neden olabilir. Bazıları da bağırsaklarda yağ ve karbonhidratları tutuyor, bu tür ilaçlarda A, D, E, K vitaminleri ( yağda eriyen vitaminlerdir) ve B gurubu vitaminlerinin (karbonhidratlarda bol miktarda bulunur) emilimini engellediği için bunlara bağlı hastalıklar ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
Sağlıklı bir kiloya ulaşmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Abdüsselam şunları söyledi: “Kilo verirken vücuda zarar vermek istemiyorsanız, verdiğiniz kilonun kalıcı olmasını istiyorsanız yaş, cinsiyet, boy, kilo, iş ve günlük aktivitenize kısacası size uygun zayıflama diyetini diyetisyeninizden almak; Zayıflama diyetini sadece zayıflamak için değil size anlatılanları bir yaşam haline getirmek gerekmektedir. Vücut çalışmak üzere tasarlanmıştır, hareket azaldıkça problemler ortaya çıkar. Düştüğünüz kiloyu korumak için verilen diyete olabildiğince riayet etmek, eski beslenme hatalarına dönmemek önemlidir.”