Esnaf, Radyo ve Televizyon Müziklerine Gelen Cezadan Rahatsız
Türkiye’de son dönemlerde iş yerlerinde radyo ve televizyon kanallarından müzik dinlettirdikleri için uygulanmaya başlayan telif hakkı cezasına esnaftan tepki geldi.
Konu ile ilgili açıklama yapan Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Abdullah Sevimçok, 5846 sayılı ‘Fikir ve Sanat’ eserleri kanununun 42. maddesine göre esnaf üzerinden telif hakkı uygulandığını belirtti.
Yapılan iş çok doğru olmadığını söyleyen Sevimçok, “Bizim esnaflarımız genelde küçük esnaf, berber, kuaför, kasap dükkanıdır. Burada radyo ve televizyon da yerine göre açık oluyor. Bu tür iş yerleri bu müzikten para kazanmak amacıyla değil, yalnızca o anda dükkanda bir ses olsun diye bu müzik kanallarını açıyorlar. Fakat Son zamanlarda bakıyoruz ki bir berber, kuaför dükkanı da kasap dükkanında büyük ölçekte para yazılıyor. Bunlar zaten küçük işletmeler. Bunlardan para talep edilmesi doğru değil. İşin enteresan tarafı da bu müzik kontrolü yapan kurum tek çatı altında değil. 6 tane ayrı ayrı sanatçıların bağlı oldukları müzik birlikleri varmış. Bizim esnafımız da bu müzik birliklerine ayrı ayrı para vermek zorunda” dedi.
Maç aralarında bile iş yerine gelip müzik çalındığı için para cezası kesen şirketlerin olduğunu kaydeden Sevimçok, ilgili kurumları ve kurumların avukatlarını aradıklarını, onlarla bir yol katedilmeye çalışıldığını bildirdi. Yaklaşık 1,5-2 bin TL arasında ceza talep edildiğini ifade eden Sevimçok, küçük esnafın bu parayı ödeme gücünün olmadığı, bunun birilerinin bu işi art niyetli yapmasının göstergesi olduğunu kaydetti.
Kuaför camiası olarak bu yasalara karşı olmadıklarını söyleyen Antalya Kuaförler ve Manikürcüler Odası Başkanı Dursun Damla ise, “Ama telif hakkı yasası bizim kuaför salonlarına çat kapı baskın şeklinde yapılmasına karşıyız. Bu kuaför salonları hassas salonlar. İnsanların burada iki polis ve 5-6 kişi ile baskın yapması zaten çok ayıp bir şey. Bunların bir makul ölçülerde yapılmasına inanıyoruz. Bizler bir müzik yaparak para kazanmıyoruz. Bizim sanatımız başka, kuaförlükten para kazanıyoruz. Müzik de dinliyoruz. Bunu da bir adaplı isteme şekli vardır” şeklinde konuştu.
Bu konuda Ankara’da milletvekilleriyle görüştüklerini söyleyen Damla, bir yasa taslağının hazırlanacağını ve yasanın Mayıs ayından itibaren çıkacağının belirtildiğini ifade etti.
Damla, “Yasa çıkana kadar da bizim ceza yemiş bir sürü arkadaşımız var, mahkemeye çıkacaklar, Sonucu ne olacak. Yasa çıkana kadar ceza evine mi girecekler. Biz hakikaten mağduruz. Mahkemelerle uğraşmak da istemiyoruz” dedi.
Kuaför salonu işleten Tarık Muda ise salonunda çalışırken ellerinde kamerayla birkaç kişinin salona girdiğini, müşterilerin de bu durumdan rahatsız olduğunu belirtti.
Muda, “Kim olduklarını sordum, müşteriler de rahatsız oldu. Polis olduklarını söylediler, baskın yapar gibi içeriye girdiler. Müşteri kaybettim. Biz sanatçının hakkını her zaman ödemeye hazırız, ama bunun bir çıkış yolu yok, karma karışık bir şey. Kimin ne para aldığı bilinmiyor. Arıyoruz telefona bakmıyorlar, muhatap olabileceğimiz kişi yok. Şuan müzik dinlemiyoruz protesto ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Yapılan iş çok doğru olmadığını söyleyen Sevimçok, “Bizim esnaflarımız genelde küçük esnaf, berber, kuaför, kasap dükkanıdır. Burada radyo ve televizyon da yerine göre açık oluyor. Bu tür iş yerleri bu müzikten para kazanmak amacıyla değil, yalnızca o anda dükkanda bir ses olsun diye bu müzik kanallarını açıyorlar. Fakat Son zamanlarda bakıyoruz ki bir berber, kuaför dükkanı da kasap dükkanında büyük ölçekte para yazılıyor. Bunlar zaten küçük işletmeler. Bunlardan para talep edilmesi doğru değil. İşin enteresan tarafı da bu müzik kontrolü yapan kurum tek çatı altında değil. 6 tane ayrı ayrı sanatçıların bağlı oldukları müzik birlikleri varmış. Bizim esnafımız da bu müzik birliklerine ayrı ayrı para vermek zorunda” dedi.
Maç aralarında bile iş yerine gelip müzik çalındığı için para cezası kesen şirketlerin olduğunu kaydeden Sevimçok, ilgili kurumları ve kurumların avukatlarını aradıklarını, onlarla bir yol katedilmeye çalışıldığını bildirdi. Yaklaşık 1,5-2 bin TL arasında ceza talep edildiğini ifade eden Sevimçok, küçük esnafın bu parayı ödeme gücünün olmadığı, bunun birilerinin bu işi art niyetli yapmasının göstergesi olduğunu kaydetti.
Kuaför camiası olarak bu yasalara karşı olmadıklarını söyleyen Antalya Kuaförler ve Manikürcüler Odası Başkanı Dursun Damla ise, “Ama telif hakkı yasası bizim kuaför salonlarına çat kapı baskın şeklinde yapılmasına karşıyız. Bu kuaför salonları hassas salonlar. İnsanların burada iki polis ve 5-6 kişi ile baskın yapması zaten çok ayıp bir şey. Bunların bir makul ölçülerde yapılmasına inanıyoruz. Bizler bir müzik yaparak para kazanmıyoruz. Bizim sanatımız başka, kuaförlükten para kazanıyoruz. Müzik de dinliyoruz. Bunu da bir adaplı isteme şekli vardır” şeklinde konuştu.
Bu konuda Ankara’da milletvekilleriyle görüştüklerini söyleyen Damla, bir yasa taslağının hazırlanacağını ve yasanın Mayıs ayından itibaren çıkacağının belirtildiğini ifade etti.
Damla, “Yasa çıkana kadar da bizim ceza yemiş bir sürü arkadaşımız var, mahkemeye çıkacaklar, Sonucu ne olacak. Yasa çıkana kadar ceza evine mi girecekler. Biz hakikaten mağduruz. Mahkemelerle uğraşmak da istemiyoruz” dedi.
Kuaför salonu işleten Tarık Muda ise salonunda çalışırken ellerinde kamerayla birkaç kişinin salona girdiğini, müşterilerin de bu durumdan rahatsız olduğunu belirtti.
Muda, “Kim olduklarını sordum, müşteriler de rahatsız oldu. Polis olduklarını söylediler, baskın yapar gibi içeriye girdiler. Müşteri kaybettim. Biz sanatçının hakkını her zaman ödemeye hazırız, ama bunun bir çıkış yolu yok, karma karışık bir şey. Kimin ne para aldığı bilinmiyor. Arıyoruz telefona bakmıyorlar, muhatap olabileceğimiz kişi yok. Şuan müzik dinlemiyoruz protesto ediyoruz” şeklinde konuştu.