Ergenekon Davasında Avukat Gerginliği
Ergenekon davasında, önce mahkeme başkanı tarafından duruşma salonundan çıkarılması istenen avukat Celal Ülgen'in dışarı çıkmak istememesi, ardından duruşmaya bir sanık avukatıyla katılan stajyer avukat Ece Unutmaz'ın duruşma salonunda tablet bilgisayar ile görüntü çekmesi, gergin anlar yaşanmasına neden oldu.
Jandarmalar, her iki olaya da müdahale etmek isteyince, avukatlar engel olmak istedi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen Ergenekon davasının öğleden sonraki bölümünde Başkan Özese, sanık ve avukatlara, dosyadaki deliller ve tanık beyanlarına ilişkin söz verileceğini açıkladı.
Ancak avukatlar, mahkemenin harddisklerin inceleme raporu konusunda süre verdiğini, bu konuda konuşacaklarını söylediler. Başkan Özese, sanık ve avukatlara 15’er dakika süre verileceğini söyledi.
Avukatlar seslerini yükselterek, bu açıklamaya da itiraz etti. Avukat Celal Ülgen, ısrarla söz isterken, Başkan Özese, "Kimseye söz vermiyorum." dedi.
Celal Ülgen’in, "Ben konuşacağım", Özese’nin, "Söz vermiyorum" şeklindeki tartışması bir süre devam etti. Özese, "Celal Ülgen’i çıkarın" diye salondaki güvenlik güçlerine talimat verdi. Bunun üzerine avukatlar, jandarma kuvvetleri Ülgen’i dışarı çıkaramasın diye çevresini sardı. Başkan Özese, "Komutan, engelleyen herkesi çıkarın" dedi.
Avukatların ısrarlı tutumları üzerine duruşmaya ara verildi.
Tekrar başlayan duruşmada, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek'in avukatı Celal Ülgen'in salondan çıkarıldığını belirtti.
Avukat Hüseyin Ersöz ve Serkan Günel, Celal Ülgen'in salondan çıkarılmadığını, rahatsızlandığını ve ambulansta tedavi gördüğünü söyledi.
Mahkeme Başkanı Özese, her açıklamasına, söz almadan müdahale eden avukatlara hitaben, "Böyle müdahale ile bu iş yürümez. Avukatlar lütfen yerinize oturur musunuz?" diye uyarıda bulundu. Daha sonra da Özese, jandarma tarafından tutulan tutanakta 'Stajyer Avukat Ece Unutmaz'ın tablet bilgisayar ile duruşma salonundan görüntü aldığı' şeklindeki ifadeyi okudu. Avukatlar, tutanağın okumasına da itiraz ederek, "Duruşmaya ara verildiğinde olan bir olay bu." diye cevap verdiler. Mahkeme Başkanı Özese, "Lütfen sakin olur musunuz?" diyerek avukatlara bağırması üzerine ayağa kalkan tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek de "Siz sakin olun." diye bağırdı.Mahkeme Başkanı Özese, "Tutanağı okuyacağım. 'Saat 14.25'de duruşmaya ara verildiğinde stajyer avukat Ece Unutmaz'ın elindeki tablet bilgisayar ile duruşma salonunun görütüsünü aldığı, jandarmanın tablet bilgisayarı istemesi üzerine Ece Unutmaz'ın vermediği, Ece Unutmaz'ın, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam'a tablet bilgisayarı verdiği, Çam'ın da istenen tablet bilgisayarı vermediği ve duruşma salonundan ayrıldığı görüldü.
' şeklindeki tutanağı okudu.Daha sonra Başkan Özese, Ece Unutmaz'ın salondan çıkmasını istedi. Avukat Hüseyin Ersöz ile Serkan Günel de mahkemelerin hukuksuz uygulamalarının, beraberinde faşizmi getireceğini söyledi.
Başkan Özese ise "Mahkeme faşist olamaz. Duruşma salonundan görüntü almak da yasak." diyerek, Ece Unutmaz'ın tekrar dışarı çıkmasını istedi.Başkan Özese, "Ece Hanım benden izin almadan avukatların bölümüne oturdunuz. Buna rağmen salonun görüntüsünü almışsınız." dedikten sonra kolluk kuvvetlerine Ece Unutmaz'ın salondan çıkarılması talimatını verdi.Bu sırada jandarmalar avukatların bulunduğu bölüme gelerek, Ece Unutmaz'ı çıkarmak istedi. Bu sırada avukatlar ve jandarma arasında yumruklaşmaya varan arbede yaşandı. Ardından salona robocoplar olarak bilenen ve ellerinde kalkanları bulunan jandarmalar girdi ve sanıkların bulunduğu bölümü çembere aldı.Bunun üzerine bazı avukatlar sıralara çıktı, bazı avukatlar da alkışlayarak ve sıralara vurararak mahkemeyi protesto etti. Mahkeme Başkanı Özese de "Duruşmanın düzenini kimse bozamaz. Ece Hanım salondan çıksın, başka sorun yok. Avukatlar jandarmanın görevini yapmasına engel olmayın. Salonu biz bu hale getirmiyoruz. Mukavemet ediyorsunuz." dedi.
Karşılıklı tartışma bir süre daha devam etti. Sanık avukatlarından bazılarının oturdukları sandalyeye ayakları ile çıkarak mahkeme başkanına seslerini yükselterek itirazlarını dile getirdiler. Bu tartışmaların ardından Ece Unutmaz, jandarmanın kendisine dokunmaması koşuluyla salondan çıkacağını belirtti.
Ece Unutmaz, salondan çıkmasının ardından robocoplar salonu terk etti.Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Alaettin Sevim, kürsüye alındı. Sanık Sevim, "Sadece Naip Hakim'in raporu üzerine savunma yapacağımı zannediyordum. Dosyadaki bütün deliller milyonlarca sayfayı oluşturuyor. Bununla ilgili savunma yapmaya hazır değilim. Mahkeme tarafından verilen 15 dakikalık konuşma süresi de bunun için yeterli değildir. Ek süre talep ediyorum." dedi.
Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ederken, sanık avukatları ile Ece Unutmaz açıklama yapmak için Silivri Cezaevi önüne çıktılar.Avukat Celal Ülgen, duruşma salonunda, avukatlara robokoplar vasıtasıyla şiddet uygulandığını söyledi.
Avukat Ülgen, "2-3 adet özel yetkili mahkeme başkanı, Türk ulusunun yargı sistemini, Adalet Bakanını, Başbakanını ve diğer hukuk kurumlarını parmağında oynatmaya başlamıştır. Bu utançla yaşamamız mümkün değildir. Kolayca bırakıp terk mi edeceğiz? Asla, tam tersine. Bugünden itibaren yalnızca avukat değiliz. Artık hukuk mücahitleriyiz. Duruşma salonlarında kimseye meydan bırakmayacağız. Duruşma salonları bizim salonlarımızdır. Kimseye yargı dışına çıkmaya izin vermeyeceğiz. Yargı bizim yargımızdır. Eğer bu yargı sisteminde avukatların robokoplar tarafından yaka paça edilerek dışarı çıkarılacağı da varsa, eğer bu yargı sisteminde artık avukatlara darp, cebir, şiddet kullanmak varsa gerisini siz düşünün. Bizi korkutamayacaklar ve yıldıramayacaklar. Biz, duruşma salonlarında var olmaya devam edeceğiz. Avukat arkadaşlarımız gerekirse o gün şiddet görecekler. Biz bir kez daha şiddet görmek için duruşma salonlarına gireceğiz." diye konuştu.
CHP milletvekili eski Cumhuriyet Savcısı Ali Özgündüz ise bugün duruşma salonunda yaşanan olaylardan dolayı utandığını belirterek sözlerine başladı.
Özgündüz, "Binbaşı, üsteğmen, uzman çavuş ve 10-15 asker, avukat arkadaşı tekme tokat dışarı attılar. Bildiğiniz gibi mahkeme salonları, haksızlığa uğrayan insanların son sığındıkları yerdir. Ama bugün duruşma salonunda hukuk değil zorbalık vardı, faşizm vardı. Buradan sonra artık orada başka bir mücadele gerekmektedir." dedi.
Bu olayın sorumlusunun AK Parti hükümeti olduğunu iddia eden Özgündüz, "Bundan sonra burası mahkeme olma vasfını yitirmiştir benim açımdan. Derhal Adalet Bakanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı derhal soruşturma başlatmalıdır." ifadesini kullandı.Duruşma salonunda görüntü çektiği, jandarma yetkilileri tarafından tespit edildiği, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından açıklanan stajyer avukat Ece Unutmaz da önce bu konuda bir açıklama yapmak istemediğini söyledi.
Ancak stajyer avukat Unutmaz, kendisine mikrofon uzatıldığı zaman soruları cevapsız bırakmadı. Önce duruşma salonunda görüntü çekmediğini öne süren Unutmaz, görüntü çektiğine ilişkin jandarma tarafından tutulan tutanağın mahkeme başkanı tarafından okunduğu hatırlatılınca, görüntüyü duruşmaya ara verildiğinde çektiğini söyledi.
Stajyer avukat Unutmaz, bu durumun da yasada suç olmadığını savunarak, bu konu ile ilgili yasal haklarını kullanacaklarını söyledi.
Ancak avukatlar, mahkemenin harddisklerin inceleme raporu konusunda süre verdiğini, bu konuda konuşacaklarını söylediler. Başkan Özese, sanık ve avukatlara 15’er dakika süre verileceğini söyledi.
Avukatlar seslerini yükselterek, bu açıklamaya da itiraz etti. Avukat Celal Ülgen, ısrarla söz isterken, Başkan Özese, "Kimseye söz vermiyorum." dedi.
Celal Ülgen’in, "Ben konuşacağım", Özese’nin, "Söz vermiyorum" şeklindeki tartışması bir süre devam etti. Özese, "Celal Ülgen’i çıkarın" diye salondaki güvenlik güçlerine talimat verdi. Bunun üzerine avukatlar, jandarma kuvvetleri Ülgen’i dışarı çıkaramasın diye çevresini sardı. Başkan Özese, "Komutan, engelleyen herkesi çıkarın" dedi.
Avukatların ısrarlı tutumları üzerine duruşmaya ara verildi.
Tekrar başlayan duruşmada, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek'in avukatı Celal Ülgen'in salondan çıkarıldığını belirtti.
Avukat Hüseyin Ersöz ve Serkan Günel, Celal Ülgen'in salondan çıkarılmadığını, rahatsızlandığını ve ambulansta tedavi gördüğünü söyledi.
Mahkeme Başkanı Özese, her açıklamasına, söz almadan müdahale eden avukatlara hitaben, "Böyle müdahale ile bu iş yürümez. Avukatlar lütfen yerinize oturur musunuz?" diye uyarıda bulundu. Daha sonra da Özese, jandarma tarafından tutulan tutanakta 'Stajyer Avukat Ece Unutmaz'ın tablet bilgisayar ile duruşma salonundan görüntü aldığı' şeklindeki ifadeyi okudu. Avukatlar, tutanağın okumasına da itiraz ederek, "Duruşmaya ara verildiğinde olan bir olay bu." diye cevap verdiler. Mahkeme Başkanı Özese, "Lütfen sakin olur musunuz?" diyerek avukatlara bağırması üzerine ayağa kalkan tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek de "Siz sakin olun." diye bağırdı.Mahkeme Başkanı Özese, "Tutanağı okuyacağım. 'Saat 14.25'de duruşmaya ara verildiğinde stajyer avukat Ece Unutmaz'ın elindeki tablet bilgisayar ile duruşma salonunun görütüsünü aldığı, jandarmanın tablet bilgisayarı istemesi üzerine Ece Unutmaz'ın vermediği, Ece Unutmaz'ın, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam'a tablet bilgisayarı verdiği, Çam'ın da istenen tablet bilgisayarı vermediği ve duruşma salonundan ayrıldığı görüldü.
' şeklindeki tutanağı okudu.Daha sonra Başkan Özese, Ece Unutmaz'ın salondan çıkmasını istedi. Avukat Hüseyin Ersöz ile Serkan Günel de mahkemelerin hukuksuz uygulamalarının, beraberinde faşizmi getireceğini söyledi.
Başkan Özese ise "Mahkeme faşist olamaz. Duruşma salonundan görüntü almak da yasak." diyerek, Ece Unutmaz'ın tekrar dışarı çıkmasını istedi.Başkan Özese, "Ece Hanım benden izin almadan avukatların bölümüne oturdunuz. Buna rağmen salonun görüntüsünü almışsınız." dedikten sonra kolluk kuvvetlerine Ece Unutmaz'ın salondan çıkarılması talimatını verdi.Bu sırada jandarmalar avukatların bulunduğu bölüme gelerek, Ece Unutmaz'ı çıkarmak istedi. Bu sırada avukatlar ve jandarma arasında yumruklaşmaya varan arbede yaşandı. Ardından salona robocoplar olarak bilenen ve ellerinde kalkanları bulunan jandarmalar girdi ve sanıkların bulunduğu bölümü çembere aldı.Bunun üzerine bazı avukatlar sıralara çıktı, bazı avukatlar da alkışlayarak ve sıralara vurararak mahkemeyi protesto etti. Mahkeme Başkanı Özese de "Duruşmanın düzenini kimse bozamaz. Ece Hanım salondan çıksın, başka sorun yok. Avukatlar jandarmanın görevini yapmasına engel olmayın. Salonu biz bu hale getirmiyoruz. Mukavemet ediyorsunuz." dedi.
Karşılıklı tartışma bir süre daha devam etti. Sanık avukatlarından bazılarının oturdukları sandalyeye ayakları ile çıkarak mahkeme başkanına seslerini yükselterek itirazlarını dile getirdiler. Bu tartışmaların ardından Ece Unutmaz, jandarmanın kendisine dokunmaması koşuluyla salondan çıkacağını belirtti.
Ece Unutmaz, salondan çıkmasının ardından robocoplar salonu terk etti.Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Alaettin Sevim, kürsüye alındı. Sanık Sevim, "Sadece Naip Hakim'in raporu üzerine savunma yapacağımı zannediyordum. Dosyadaki bütün deliller milyonlarca sayfayı oluşturuyor. Bununla ilgili savunma yapmaya hazır değilim. Mahkeme tarafından verilen 15 dakikalık konuşma süresi de bunun için yeterli değildir. Ek süre talep ediyorum." dedi.
Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ederken, sanık avukatları ile Ece Unutmaz açıklama yapmak için Silivri Cezaevi önüne çıktılar.Avukat Celal Ülgen, duruşma salonunda, avukatlara robokoplar vasıtasıyla şiddet uygulandığını söyledi.
Avukat Ülgen, "2-3 adet özel yetkili mahkeme başkanı, Türk ulusunun yargı sistemini, Adalet Bakanını, Başbakanını ve diğer hukuk kurumlarını parmağında oynatmaya başlamıştır. Bu utançla yaşamamız mümkün değildir. Kolayca bırakıp terk mi edeceğiz? Asla, tam tersine. Bugünden itibaren yalnızca avukat değiliz. Artık hukuk mücahitleriyiz. Duruşma salonlarında kimseye meydan bırakmayacağız. Duruşma salonları bizim salonlarımızdır. Kimseye yargı dışına çıkmaya izin vermeyeceğiz. Yargı bizim yargımızdır. Eğer bu yargı sisteminde avukatların robokoplar tarafından yaka paça edilerek dışarı çıkarılacağı da varsa, eğer bu yargı sisteminde artık avukatlara darp, cebir, şiddet kullanmak varsa gerisini siz düşünün. Bizi korkutamayacaklar ve yıldıramayacaklar. Biz, duruşma salonlarında var olmaya devam edeceğiz. Avukat arkadaşlarımız gerekirse o gün şiddet görecekler. Biz bir kez daha şiddet görmek için duruşma salonlarına gireceğiz." diye konuştu.
CHP milletvekili eski Cumhuriyet Savcısı Ali Özgündüz ise bugün duruşma salonunda yaşanan olaylardan dolayı utandığını belirterek sözlerine başladı.
Özgündüz, "Binbaşı, üsteğmen, uzman çavuş ve 10-15 asker, avukat arkadaşı tekme tokat dışarı attılar. Bildiğiniz gibi mahkeme salonları, haksızlığa uğrayan insanların son sığındıkları yerdir. Ama bugün duruşma salonunda hukuk değil zorbalık vardı, faşizm vardı. Buradan sonra artık orada başka bir mücadele gerekmektedir." dedi.
Bu olayın sorumlusunun AK Parti hükümeti olduğunu iddia eden Özgündüz, "Bundan sonra burası mahkeme olma vasfını yitirmiştir benim açımdan. Derhal Adalet Bakanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı derhal soruşturma başlatmalıdır." ifadesini kullandı.Duruşma salonunda görüntü çektiği, jandarma yetkilileri tarafından tespit edildiği, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından açıklanan stajyer avukat Ece Unutmaz da önce bu konuda bir açıklama yapmak istemediğini söyledi.
Ancak stajyer avukat Unutmaz, kendisine mikrofon uzatıldığı zaman soruları cevapsız bırakmadı. Önce duruşma salonunda görüntü çekmediğini öne süren Unutmaz, görüntü çektiğine ilişkin jandarma tarafından tutulan tutanağın mahkeme başkanı tarafından okunduğu hatırlatılınca, görüntüyü duruşmaya ara verildiğinde çektiğini söyledi.
Stajyer avukat Unutmaz, bu durumun da yasada suç olmadığını savunarak, bu konu ile ilgili yasal haklarını kullanacaklarını söyledi.