Emniyet: 127 Kişiden 39'u, Polisle Girdiği Ateşli ve Ateşsiz Çatışmalarda Öldü
Emniyet Genel Müdürlüğü, polisin öldürdüğü iddia edilen 127 kişiden 39'unun, polisle girdiği ateşli ve ateşsiz çatışmalarda, polisin dur ihtarına uymamaları veya polise mukavemette bulunmaları sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.
Polisin, kendisinin ve vatandaşların can ve mal güvenliğini korunmak amacıyla güç kullandığı olaylarla ilgili olarak, adli ve idari soruşturmaların titizlikle yapıldığını belirten Emniyet, adli ve idari boyutları araştırılmadan hazırlanan gayri ciddi rapor ve iddialara itibar edilmemesini istedi. Son dönemde bazı basın yayın organlarında, polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen kişilerin listesi şeklinde sunulan tablolar ve raporlarla ilgili olarak, Emniyet Genel Müdürlüğü bir açıklama yaptı.
Emniyet teşkilatı personelinin, yasaların kendisine verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde görev yaptığına dikkat çekilen açıklamada, tüm dünya güvenlik kurumlarında olduğu gibi, Türkiye'de de kanunların uygulayıcısı konumunda bulunan polise orantılı güç kullanma yetkisi verildiği hatırlatıldı.Bu yetkinin, direnme ve saldırının mahiyetine ve derecesine göre, etkisiz hale getirecek şekilde, kademeli olarak artan ölçüde bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartlar gerçekleştiğinde silah kullanmayı kapsadığının anlatıldığı açıklamada, "Söz konusu rapor ve haberler incelendiğinde, polisin öldürdüğü iddia edilen 127 kişiden 39’u, polisle girdiği ateşli ve ateşsiz çatışmalarda, polisin dur ihtarına uymamaları veya polise mukavemette bulunmaları sonucu hayatını kaybetmiştir. 78 kişi ise intihar, çeşitli sağlık problemleri, kalp krizi, görevle alakalı olmayan adli olaylar, olaylara müdahale ederken kazaen oluşan ve nereden geldiği belli olmayan silahlı yaralanmalar nedeniyle vefat etmiştir. Ayrıca, liste incelendiğinde, 7 kişinin isimlerinin mükerrer yazıldığı, 3 kişinin ise hayatta olduğu ve böylece sayının artırıldığı da görülmektedir." denildi.Emniyet Genel Müdürlüğü, raporda tespit edilen yanlışlıklardan birkaçını ise şöyle sıraladı: "Listede öldürüldüğü iddia edilen C.K. isimli şahsın, hırsızlık suçu mağduru olduğu ve hayatta olduğu; öldürüldüğü iddia edilen Y.K.’nın, polis memuru olduğu ve hayatta olduğu; Öldürüldüğü iddia edilen İ.T.’nın, hırsızlık olayına karıştığı, polise direnerek tabancasını almaya kalkıştığı sırada yaşanan arbede esnasında, silahın kaza ile ateş alması sonucu yaralandığı ve şahsın halen hayatta olduğu anlaşılmıştır. Raporda sözü edilen F.E.’nin ise polis ekiplerinin kimlik kontrolü sırasında sara krizi geçirerek hayatını kaybettiği, adli tıp raporunda herhangi bir darp ve cebir izine rastlanmadığı, polisin silah kullanmadığı yargı sürecinde tespit edilmiştir. "
Emniyet teşkilatı personelinin, yasaların kendisine verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde görev yaptığına dikkat çekilen açıklamada, tüm dünya güvenlik kurumlarında olduğu gibi, Türkiye'de de kanunların uygulayıcısı konumunda bulunan polise orantılı güç kullanma yetkisi verildiği hatırlatıldı.Bu yetkinin, direnme ve saldırının mahiyetine ve derecesine göre, etkisiz hale getirecek şekilde, kademeli olarak artan ölçüde bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartlar gerçekleştiğinde silah kullanmayı kapsadığının anlatıldığı açıklamada, "Söz konusu rapor ve haberler incelendiğinde, polisin öldürdüğü iddia edilen 127 kişiden 39’u, polisle girdiği ateşli ve ateşsiz çatışmalarda, polisin dur ihtarına uymamaları veya polise mukavemette bulunmaları sonucu hayatını kaybetmiştir. 78 kişi ise intihar, çeşitli sağlık problemleri, kalp krizi, görevle alakalı olmayan adli olaylar, olaylara müdahale ederken kazaen oluşan ve nereden geldiği belli olmayan silahlı yaralanmalar nedeniyle vefat etmiştir. Ayrıca, liste incelendiğinde, 7 kişinin isimlerinin mükerrer yazıldığı, 3 kişinin ise hayatta olduğu ve böylece sayının artırıldığı da görülmektedir." denildi.Emniyet Genel Müdürlüğü, raporda tespit edilen yanlışlıklardan birkaçını ise şöyle sıraladı: "Listede öldürüldüğü iddia edilen C.K. isimli şahsın, hırsızlık suçu mağduru olduğu ve hayatta olduğu; öldürüldüğü iddia edilen Y.K.’nın, polis memuru olduğu ve hayatta olduğu; Öldürüldüğü iddia edilen İ.T.’nın, hırsızlık olayına karıştığı, polise direnerek tabancasını almaya kalkıştığı sırada yaşanan arbede esnasında, silahın kaza ile ateş alması sonucu yaralandığı ve şahsın halen hayatta olduğu anlaşılmıştır. Raporda sözü edilen F.E.’nin ise polis ekiplerinin kimlik kontrolü sırasında sara krizi geçirerek hayatını kaybettiği, adli tıp raporunda herhangi bir darp ve cebir izine rastlanmadığı, polisin silah kullanmadığı yargı sürecinde tespit edilmiştir. "