Başkan Eriş, 2b'de Önceliğin Köylü Üreticide Olmasını İstedi

Rayiç bedellerinin yüksek oluşu nedeniyle zaten zor durumda olan köylünün bu araziler konusunda hak sahibi olamadığını söyleyen Eriş, “Ödemiş’in köylerinde de benzer sıkıntılar var. Köyde orman yansa önce köylü koşar ama arazileri satın alanlar Ödemiş’in dışından olduğundan ruhları bile duymaz. Böyle iş olmaz, iki yıldır dile getiriyoruz. 2B’de öncelik köylünün olmalı, rayiçler düşürülmeli” dedi.

2B konusunda Antalya ve Bornova’da yapılan eylemlerin haklılığına vurgu yapan Eriş, “Bugün Antalya’daki, Bornova’daki insanımızın ayakta olması sayesinde iktidar partisi rayiç bedellerinin düşürülmesini meclise getirmeye hazırlanıyor. Halkın tepkisi sayesinde vadenin 5 yıldan 7 yıla yükseleceği açıklanıyor. Ama 2B’de asıl amaç rant değeri yüksek İstanbul, İzmir ve Antalya gibi yörelerimizdeki arazileri üreticiye değil parası çok olana vermek. Yıllarca o arazileri koruyan sahip çıkan, dağı bağa dönüştüren insanımız adeta bir kenara itiliyor. Geçen yıl Türkiye’de 3 milyon hektar arazide ekim-dikim yapılmadı. Üretimimiz azaldı, vatan toprağı değerlendirilemedi. Bugün Kayseri’den, Samsun’dan bir vatandaşımız çıkıp gelip parayı verirse o arazinin sahibi olabilecek. Yıllarca o toprağa bakan köylümüz o araziyi almak istese dışarıdan gelen vatandaşla kuraya girmek zorunda" şeklinde konuştu.

Eriş, şöyle devam etti: "Bugün bölgemizde de böyle bir mağduriyet söz konusu. Küçükören, Bıçakçı, Demirdere, Hamamköy, Kemer, Çamlıca, Demirdere veya Horzum’a gidin bu sorunun var olduğunu göreceksiniz. 2B sonrası ağaçlandırmalarla köylerin meraları yok ediliyor. Küçükören’de bununla ilgili sorunlar oldu. Köylü hayvanını otlatacak yer bulamadığından hayvancılıktan vazgeçiyor. Köylünün elinden tarım ve hayvancılık alırsa o vatandaşımız köyde nasıl yaşasın? Köyünde nasıl barınsın, mecburen göç edecek. İnsanlarımızın geleceği ile oynanıyor. Yazık değil mi?” 2B konusunda halkın yasal yollardan tepkisini dile getirmesiyle bir şeylerin yoluna girebileceğini dile getiren Eriş, “Bu araziler böyle bir yasayla verilecekse o yörenin halkına verilmeli diye söylüyoruz. Bunu niye söylüyoruz. Çünkü bugün o köyümüzde yangın çıksa, o köyün ormanında yangın çıksa ilk yardıma oradaki halk koşar. Ama araziyi dışarıdan gelip satın alanın belki oradaki yangından bile haberi olmayacak. Bugün baktığımızda Belgrad Ormanları’nın bir müteahhide verildiğini görüyoruz. AKP’nin bu dengesiz 2B yasası sayesinde İstanbul’un ciğerleri rant kapısı haline geliyor. Bizim bu konudaki önerimiz küçük bir toprak reformu yapılarak arazilerin o arazileri kıymetlendiren, ekip-biçen köylüye verilmesidir. Önceliğin büyük sermayede yani çok parası olanda değil, üretende olması gerekiyor. Dedelerinden miras kalan topraklara sahip çıkan insanımız artık düşünülmeli. Bu bağlamda CHP olarak bölgemizde 2B mağduru olan köylümüzün daima yanındayız. Geleceğine sahip çıkan 2B mağduru Antalyalıların mücadelesini örnek bir hak arama mücadelesi olarak görüyor, yürekli direnişlerini alkışlıyoruz” dedi.