Yalova Emniyeti'nden Lüks Otomobil Şebekesine 'keklik' Operasyonunda 5 Gözaltı

Yalova Emniyeti Asayiş Şube ekipleri, gelen müracaat üzerine, piyasa değerleri yaklaşık 250 bin lira olan 3 lüks otomobili, parasını vermeden üzerlerine geçiren şebekeyi takibe aldı. Şebekenin, Yalova’da kısa süre önce oto galeri dükkanı açtığı belirlendi. İnternette, Yalova ilinden verilen satılık lüks otomobillerin ilanlarını takip eden şebekenin, noter kanalıyla araçları üzerlerine aldıktan sonra, parayı pazartesi günü ödeyecekleri yönünde bilgi vererek zaman kazandıkları belirtildi. Araçları aldıktan sonra kaçan şebeke üyeleri için Yalova Emniyeti’nde 6 kişilik özel bir ekip kuruldu. Şebeke üyelerinin İstanbul’da olduğunu belirleyen ekip, teknik takibini sürdürdü. Telefon konuşmalarında kurbanlarını ‘keklik’ olarak tanımlayan şebeke üyelerinin Yalova’dan aldıkları 3 araç üzerine ‘şerh’ koyulması üzerine, İstanbul’da araçları parçalayan bir şebeke ile kontak kurduğu belirlendi. Bir aylık takibin ardından “Keklik” adı verilen operasyonla 5 kişi gözaltına alınarak Yalova’ya getirildi.

Şebeke lideri olduğu önde sürülen Hacı Ç. (48) ve suç örgütü üyeleri Sadık D. (28), Yaşar K. (27), Mustafa C. (21), Hasan E. (49) Yalova Emniyeti’ne verdikleri ifadenin ardından Yalova Adliyesi’ne sevk edildi. Öte yandan, şebekenin daha önce Tekirdağ, Kocaeli, Bursa ve İstanbul'da toplam 25 kişiyi daha bu şekilde dolandırdıkları öğrenildi. "ÇOK PROFESYONELLERDİ"Şebekenin, lüks araçları tercih etmesi nedeniyle ağına düşürdüğü kurbanlarının kariyer sahibi ve üniversite mezunu kişiler olduğu kaydedildi. Yalova’daki mağdurlardan Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Emrah Uludağ, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşadığı olayı şu şekilde anlattı:“Bir ay önce aracımı, bir internet sitesi üzerinden satılığa çıkardım. Beni 4-5 gün sonra, adı ‘Osman’ olduğunu söyleyen biri arayarak, galerici olduğunu ve arabama talip olduğunu söyledi.

Beni dükkana çağırdı. Dükkanda çok kibar, nezih şekilde davrandılar. Profesyonelce davrandılar. Sonrasında aracın satışına karar verdik. Ben hesap numaramı verdim. Paranın yatırılması durumunda noterden verebileceğimi söyledim. Bu sıra saat 3.30 civarındaydı. Noter kapanmasın diyerekten beni bir arkadaşla notere gönderdiler, bu sürede de parayı banka hesabıma yatıracaklarını söylediler. Sonrasında biz notere gittik. Noter aşmasındayken paranın geçip geçmediğini öğrenmek istediğimi yanımdaki şahsa söyledim. Bana, onların çok güvenilir kişiler olduklarını, paranın kesinlikle yatmış olacağını söyledi.

Ben de noterden satışı verdim. Sonradan bankadan hesaba bakmaya gittim. Yatmadığını görünce galeri dükkanına gittim, her şeyin alınıp dükkanın terk edildiğini söylediler. Telefonla aradım, telaş yapmayın geleceğiz dediler, bankada sıkıntı olduğunu, paranın pazartesi günü geçeceğini söylediler.”