Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Özdemir Açıklaması
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, Yeşiller Partisi ile Almanya Başbakanı Angela Merkel arasında Türkiye'nin AB'ye girme konusunda bakış açısının farklı olduğunu belirterek, ''Biz Türkiye'nin AB'ye girmesi gerektiğine inanıyoruz. Şartlar yerine getirildiğine öyle olmasını düşünüyoruz'' dedi.
Özdemir, Merkel'in uzun bir süre imtiyazlı ortaklıktan bahsettiğini belirterek, ''Defalarca söyledi, içini doldurmadılar. Bunu ortadan kaldırma zamanı gelmiştir. İnşallah Ankara'ya gittiğinde bunu tekrarlamaz, onun yerine daha önceki hükümetin başlattığı yolda devam edeceğini söyler'' diye konuştu.
Merkel'in bu konuda çok fazla bir şey söylemesine de gerek kalmayacağını söyleyen Özdemir, Eylül ayında hükümet değişikliği olacağını savunarak, Merkel hükümetinin yerine gelecek hükümetin daha önceki Fischer-Schröder hükümetinin gittiği yoldan devam edeceğini kaydetti.
AB'nin enerjiden sorumlu Komiseri Günther Oettinger'in söylediği Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili sözleri de değerlendiren Özdemir, ''Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nde bir özellik var. Türkiye'yi tartıştıklarında, taraftarlar ve karşı olanlar da biraz abartmayı seviyor. Bir taraf imtiyazlı ortaklık derken, bir taraf da diz üzerinde Paris'ten Ankara-ya sürünmek istediğini söylüyor. Ben buna ihtiyaç kalmayacağını düşünüyorum. Çünkü Eylül ayında iktidar değiştiğinde bu tür algılamalara ihtiyaç kalmayacak'' ifadesini kullandı.
Almanya-Türkiye ve Türkiye ile AB'nin dostane ilişkiler çerçevesinde konuları çözeceğine inandığını ifade eden Özdemir, Ankara'ya düşen görevlerin bulunuğunu, Kopenhag kriterlerini sadece kağıt üzerinde değil pratikte de yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
-"Vize mecburiyetini kaldırabiliriz"
''Bizim de görevlerimiz var. Bize düşen ev ödevlerini yapmamız, iyi niyet mesajı olarak vize mecburiyetini kaldırabiliriz'' diyen Özdemir, dünyada bir çok ülkeye yönelik vizelerin kalktığını, bir tek Türkiye'ye kaldığını, bunun da soru işaretleri oluşturduğunu belirtti.
Özdemir, "Batı Balkanlara yönelik vizeler kalkabiliyorsa Türkiye'ye yönelik de vizeler kalkabilir" diye konuştu.
AB-Türkiye ilişkilerinde karamsar olunmamasını isteyen Özdemir, Fransa hükümetinin bir fasıl açma niyetinde olduğunu, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki seçimlerde Kofi Annan Planı'na ''evet'' diyen Nikos Anastasiadis'in birinci turda önde göründüğünü, bunların önemli gelişmeler olduğunu kaydetti.
Kıbrıs meselesinin yeniden gündeme geleceğini ifade eden Özdemir, ''Bu konudan dolayı 8 fasıl kapatılmış bulunmakta. Bunların birden açılmasını düşünün, bambaşka bir Türkiye-AB ilişkileri haritası ortaya çıkacak'' dedi.
Yeşiller Partisi'nin Almanya'da iktidara gelmesin durumunda verdikleri sözde duracaklarını ifade eden Özdemir, ''Biz sözümüzde duran bir hükümet olmak istiyoruz. Schröder-Fischer dönemindeki müzakereler nerede kaldıysa devam ettirmek istiyoruz. Kopenhag kriterlerini önemsiyoruz. Bunlar yerine getirildiğinde Türkiye'ye kapı açık. Ancak Ankara'nın da bu kapıdan içeri girme niyeti olmalı'' şeklinde konuştu.
-"En güzel yol çifte vatandaşlığı mümkün kılmak"
Almanya'da vatandaşlık yasasının yeniden gündeme gelmesinin önemli olduğunu belirten Cem Özdemir, ''Bu "Bunun Eylül ayından önce olması gerçek dışı. Hükümet değişirse bunu en önemli proje olarak ele almak istiyoruz'' dedi.
Gençlerin 18-23 yaş arasında iki vatandaşlık arasında seçim yapmaya zorlayan ''opsiyon modelini'' kaldırmak istediklerini ifade eden Özdemir, doğuştan Alman vatandaşı olanların vatandaş kalmaları, Almanya veya anne-babanın geldiği ülke arasında seçme zorunda kalmamaları gerektiğini kaydetti.
Genel olarak da çifte vatandaşlık uygulamasının kolaylaştırılması gerektiğini ifade eden Özdemir, ''AB vatandaşlarının aldığı haklar Türkiye kökenli insanlar için de uygulanmalı'' ifadesini kullandı.
AB vatandaşlarının yasal olarak Almanya'da çifte vatandaş olduklarına işaret eden Özdemir, ''Benzeri sorunları Bosna ve Sırbistanlılar da yaşıyor. Bunu anlatmakta güç çekiyoruz. Burada 3 ay yaşayan birisi yerel seçim hakkını kullanabiliyor. Türkiye'den gelen ve 50 yıldan beri burada yaşayan bir kişi ne seçme hakkını kullanabiliyor ne de çifte vatandaş olabiliyor. Bunun değiştirilmesi gerek. En güzel yolu çifte vatandaşlığı mümkün kılmak'' dedi.
-"Rusya ve Çin Türkiye'ye referans olamaz, olmamalı"
Türkiye'nin AB'den başka bir arayış içine girmesinin yanlış olduğunu belirten Özdemir şunları söyledi:
''Rusya ve Çin Türkiye'ye referans olamaz, olmamalı. Rusya'nın basın özgürlüğü mü referans olacak- Çin'in azınlık politikası mı Türkiye'ye referans olacak- Eğer Türkiye medeniyetler arasında yer almak istiyorsa, Türkiye çağdaş demokrasiler arasında yer almak istiyorsa, hukuk devleti olmak istiyorsa, bunun sadece bir referansı var, o da AB. Bu da zaten cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye'nin yönünün gösterdiği, hedeflediği bir birlik. Dolayısıyla bu yönde iki taraf da polemikleri bırakarak, bir an önce gerekenleri yapmalı. Bu demek değildir ki, Türkiye coğrafyası sebebiyle komşularıyla iyi ilişki içinde olmamalı''
Türkiye'nin komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmasının son derece doğal olduğunu ifade eden Özdemir, bunun Avrupa'ya da avantaj kazandırdığını, ancak Şanghay 5'lisinin AB'nin yerini alamayacağını kaydetti.
Türkiye'nin bölgesinde rolüne ilişkin bir soru üzerine Özdemir, Türkiye'nin kendi iç meselelerini çözmesi durumunda Filistin-İsrail arasında daha iyi ara bulucu olacağını kaydetti.
Türkiye'nin bölgede büyük sorumluluk taşıdığını belirten Özdemir, ''Türkiye kendi içindeki sorunları çözmüş çok daha güçlü ve inandırıcı bir Türkiye olur. Herkesin dinlediği arabulucu olarak görmek isteği bir Türkiye olur'' dedi.
Muhabir: Erbil Başay / Cüneyt Karadağ
Yayıncı: Hüseyin Köşger
Kaynak: AA
Merkel'in bu konuda çok fazla bir şey söylemesine de gerek kalmayacağını söyleyen Özdemir, Eylül ayında hükümet değişikliği olacağını savunarak, Merkel hükümetinin yerine gelecek hükümetin daha önceki Fischer-Schröder hükümetinin gittiği yoldan devam edeceğini kaydetti.
AB'nin enerjiden sorumlu Komiseri Günther Oettinger'in söylediği Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili sözleri de değerlendiren Özdemir, ''Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nde bir özellik var. Türkiye'yi tartıştıklarında, taraftarlar ve karşı olanlar da biraz abartmayı seviyor. Bir taraf imtiyazlı ortaklık derken, bir taraf da diz üzerinde Paris'ten Ankara-ya sürünmek istediğini söylüyor. Ben buna ihtiyaç kalmayacağını düşünüyorum. Çünkü Eylül ayında iktidar değiştiğinde bu tür algılamalara ihtiyaç kalmayacak'' ifadesini kullandı.
Almanya-Türkiye ve Türkiye ile AB'nin dostane ilişkiler çerçevesinde konuları çözeceğine inandığını ifade eden Özdemir, Ankara'ya düşen görevlerin bulunuğunu, Kopenhag kriterlerini sadece kağıt üzerinde değil pratikte de yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
-"Vize mecburiyetini kaldırabiliriz"
''Bizim de görevlerimiz var. Bize düşen ev ödevlerini yapmamız, iyi niyet mesajı olarak vize mecburiyetini kaldırabiliriz'' diyen Özdemir, dünyada bir çok ülkeye yönelik vizelerin kalktığını, bir tek Türkiye'ye kaldığını, bunun da soru işaretleri oluşturduğunu belirtti.
Özdemir, "Batı Balkanlara yönelik vizeler kalkabiliyorsa Türkiye'ye yönelik de vizeler kalkabilir" diye konuştu.
AB-Türkiye ilişkilerinde karamsar olunmamasını isteyen Özdemir, Fransa hükümetinin bir fasıl açma niyetinde olduğunu, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki seçimlerde Kofi Annan Planı'na ''evet'' diyen Nikos Anastasiadis'in birinci turda önde göründüğünü, bunların önemli gelişmeler olduğunu kaydetti.
Kıbrıs meselesinin yeniden gündeme geleceğini ifade eden Özdemir, ''Bu konudan dolayı 8 fasıl kapatılmış bulunmakta. Bunların birden açılmasını düşünün, bambaşka bir Türkiye-AB ilişkileri haritası ortaya çıkacak'' dedi.
Yeşiller Partisi'nin Almanya'da iktidara gelmesin durumunda verdikleri sözde duracaklarını ifade eden Özdemir, ''Biz sözümüzde duran bir hükümet olmak istiyoruz. Schröder-Fischer dönemindeki müzakereler nerede kaldıysa devam ettirmek istiyoruz. Kopenhag kriterlerini önemsiyoruz. Bunlar yerine getirildiğinde Türkiye'ye kapı açık. Ancak Ankara'nın da bu kapıdan içeri girme niyeti olmalı'' şeklinde konuştu.
-"En güzel yol çifte vatandaşlığı mümkün kılmak"
Almanya'da vatandaşlık yasasının yeniden gündeme gelmesinin önemli olduğunu belirten Cem Özdemir, ''Bu "Bunun Eylül ayından önce olması gerçek dışı. Hükümet değişirse bunu en önemli proje olarak ele almak istiyoruz'' dedi.
Gençlerin 18-23 yaş arasında iki vatandaşlık arasında seçim yapmaya zorlayan ''opsiyon modelini'' kaldırmak istediklerini ifade eden Özdemir, doğuştan Alman vatandaşı olanların vatandaş kalmaları, Almanya veya anne-babanın geldiği ülke arasında seçme zorunda kalmamaları gerektiğini kaydetti.
Genel olarak da çifte vatandaşlık uygulamasının kolaylaştırılması gerektiğini ifade eden Özdemir, ''AB vatandaşlarının aldığı haklar Türkiye kökenli insanlar için de uygulanmalı'' ifadesini kullandı.
AB vatandaşlarının yasal olarak Almanya'da çifte vatandaş olduklarına işaret eden Özdemir, ''Benzeri sorunları Bosna ve Sırbistanlılar da yaşıyor. Bunu anlatmakta güç çekiyoruz. Burada 3 ay yaşayan birisi yerel seçim hakkını kullanabiliyor. Türkiye'den gelen ve 50 yıldan beri burada yaşayan bir kişi ne seçme hakkını kullanabiliyor ne de çifte vatandaş olabiliyor. Bunun değiştirilmesi gerek. En güzel yolu çifte vatandaşlığı mümkün kılmak'' dedi.
-"Rusya ve Çin Türkiye'ye referans olamaz, olmamalı"
Türkiye'nin AB'den başka bir arayış içine girmesinin yanlış olduğunu belirten Özdemir şunları söyledi:
''Rusya ve Çin Türkiye'ye referans olamaz, olmamalı. Rusya'nın basın özgürlüğü mü referans olacak- Çin'in azınlık politikası mı Türkiye'ye referans olacak- Eğer Türkiye medeniyetler arasında yer almak istiyorsa, Türkiye çağdaş demokrasiler arasında yer almak istiyorsa, hukuk devleti olmak istiyorsa, bunun sadece bir referansı var, o da AB. Bu da zaten cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye'nin yönünün gösterdiği, hedeflediği bir birlik. Dolayısıyla bu yönde iki taraf da polemikleri bırakarak, bir an önce gerekenleri yapmalı. Bu demek değildir ki, Türkiye coğrafyası sebebiyle komşularıyla iyi ilişki içinde olmamalı''
Türkiye'nin komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmasının son derece doğal olduğunu ifade eden Özdemir, bunun Avrupa'ya da avantaj kazandırdığını, ancak Şanghay 5'lisinin AB'nin yerini alamayacağını kaydetti.
Türkiye'nin bölgesinde rolüne ilişkin bir soru üzerine Özdemir, Türkiye'nin kendi iç meselelerini çözmesi durumunda Filistin-İsrail arasında daha iyi ara bulucu olacağını kaydetti.
Türkiye'nin bölgede büyük sorumluluk taşıdığını belirten Özdemir, ''Türkiye kendi içindeki sorunları çözmüş çok daha güçlü ve inandırıcı bir Türkiye olur. Herkesin dinlediği arabulucu olarak görmek isteği bir Türkiye olur'' dedi.
Muhabir: Erbil Başay / Cüneyt Karadağ
Yayıncı: Hüseyin Köşger