Karayılan: Öcalan’ın Çizeceği Çözüm Modeline Katılacağız
Terör örgütü PKK’nın liderlerinden, KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın çizeceği çözüm modeline katılacaklarını söyledi.
PKK Yürütme Komitesi ve KCK Yürütme Konseyi toplantılarını gerçekleştirdiklerini anlatan Karayılan, “Hareketimiz Önderliğin arkasındadır demiyoruz; hareketimiz Önderliğimizin hareketidir ve Önderlikle bir bütündür. Elbette ki Önderlikle yürüyecektir.” dedi.
PKK’ya yakınlığıyla bilinen ANF’nin sorularını cevaplayan Murat Karayılan, Kürt sorununu çözmenin artık ‘olmazsa olmaz’ olduğunu belirtti.
Toplumsal uzlaşma çerçevesinde halkların birbirine düşmanca değil kardeşçe yaklaşması gerektiğini vurgulayan Karayılan, kültürlerin bir arada yaşamasını zenginlik olarak gören bir perspektifle köklü ve kalıcı barışın gelişeceğini kaydetti.
Karayılan, özetle şu görüşleri dile getirdi: “Kürt sorunu Türkiye’nin ve bölgenin en ciddi sorunudur. Bu sorunu çözmek için ciddi ve tutarlı bir siyasal duruşa ve iradeye ihtiyaç vardır. Henüz devlet ve hükümet katında ciddiye alınabilecek bir pratik adım atılmadı. Bu sorunun tümünü bir kerede çözelim de demiyorum. Adım adım ilerlemek gerekiyor. Ama bunun için öncelikle hükümetin, Parlamento'nun ve devletin yapacağı şeyler vardır. Biz bu sürecin samimiyetine dair çok büyük bir kuşku taşımaktayız. Öncelikle Kürt tarafının zayıflatılmasını esas alan yaklaşımlar değil, karşılıklı birbirini anlama temelinde çözüm yaklaşımları gündemleşmek zorundadır. Bu anlamda güven artırıcı pratik adımlara ihtiyaç vardır. Önderliğimiz tek taraflı bir çağrı değil her iki tarafa çağrı anlamına gelen yeni bir 'yol haritası’nı sunabilir. Yeni Anayasada Kürtlerin eskisi gibi dışlanması değil, artık yer alması gerekiyor. Türkiye’de yaşayan tüm farklı kesimlere yer veren yeni bir anayasal bakış açısıyla Türkiye toplumu kendini yeniden biçimlendirmek zorundadır. Kimsenin kimseyi dışlamadığı, farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü, uzlaşı içerisinde bir arada yaşamanın zemini böyle geliştirilebilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde yaşayan herkesin kardeşçe ve eşitçe yaşaması için 1921 Anayasası temel alınabilir. Ve özellikle 9 Şubat 1922’de Meclis’in 63’e karşı 374 oyla kabul ettiği 20 maddelik Kürt reformu, sorunun çözümünde temel referans alınabilir. Kürtler de bir millettir. Bu milletin millet olmaktan kaynaklı hakları vardır. Bunlar doğal ve insani haklardır. Daha başka bir şey istenilmiyor.”
PKK’ya yakınlığıyla bilinen ANF’nin sorularını cevaplayan Murat Karayılan, Kürt sorununu çözmenin artık ‘olmazsa olmaz’ olduğunu belirtti.
Toplumsal uzlaşma çerçevesinde halkların birbirine düşmanca değil kardeşçe yaklaşması gerektiğini vurgulayan Karayılan, kültürlerin bir arada yaşamasını zenginlik olarak gören bir perspektifle köklü ve kalıcı barışın gelişeceğini kaydetti.
Karayılan, özetle şu görüşleri dile getirdi: “Kürt sorunu Türkiye’nin ve bölgenin en ciddi sorunudur. Bu sorunu çözmek için ciddi ve tutarlı bir siyasal duruşa ve iradeye ihtiyaç vardır. Henüz devlet ve hükümet katında ciddiye alınabilecek bir pratik adım atılmadı. Bu sorunun tümünü bir kerede çözelim de demiyorum. Adım adım ilerlemek gerekiyor. Ama bunun için öncelikle hükümetin, Parlamento'nun ve devletin yapacağı şeyler vardır. Biz bu sürecin samimiyetine dair çok büyük bir kuşku taşımaktayız. Öncelikle Kürt tarafının zayıflatılmasını esas alan yaklaşımlar değil, karşılıklı birbirini anlama temelinde çözüm yaklaşımları gündemleşmek zorundadır. Bu anlamda güven artırıcı pratik adımlara ihtiyaç vardır. Önderliğimiz tek taraflı bir çağrı değil her iki tarafa çağrı anlamına gelen yeni bir 'yol haritası’nı sunabilir. Yeni Anayasada Kürtlerin eskisi gibi dışlanması değil, artık yer alması gerekiyor. Türkiye’de yaşayan tüm farklı kesimlere yer veren yeni bir anayasal bakış açısıyla Türkiye toplumu kendini yeniden biçimlendirmek zorundadır. Kimsenin kimseyi dışlamadığı, farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü, uzlaşı içerisinde bir arada yaşamanın zemini böyle geliştirilebilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde yaşayan herkesin kardeşçe ve eşitçe yaşaması için 1921 Anayasası temel alınabilir. Ve özellikle 9 Şubat 1922’de Meclis’in 63’e karşı 374 oyla kabul ettiği 20 maddelik Kürt reformu, sorunun çözümünde temel referans alınabilir. Kürtler de bir millettir. Bu milletin millet olmaktan kaynaklı hakları vardır. Bunlar doğal ve insani haklardır. Daha başka bir şey istenilmiyor.”