'iİntihar Bireyin Bilinçli Olarak Kendi Eliyle Yaşamına Son Vermesidir'
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, intihar vakalarıyla ilgili bilinmeyenler hakkında bilgi verdi.
Samsun Gelişim Merkezi (SAGEM) kentteki intihar vakalarını ele aldı. Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, intiharı, “bireyin kendi isteğiyle bilinçli olarak kendi eliyle yaşamına son vermesidir” şeklinde tanımlayarak, intiharın patolojik bir davranış olarak ele alınması gerektiğini, intihar sürecinin de intihar fikri, intihar davranışı, intihar girişimi ve ölüm olmak üzere 4 aşamada gerçekleştiğini kaydetti.
Bireyi intihara sürükleyen bir çok sebep bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Ersanlı, bunların başında kişinin kendisi için çok önemli bir kişi tarafından reddedilmesi ya da terk edilme duygusuyla baş edememesinin geldiğini vurguladı. İletişim eksikliği, kişinin yaşam güçlükleri karşısında yaşadığı aşırı yalnızlık duygusu, ailede birlik ve bütünlüğünün olmaması, anne ve babanın kişiye karşı tutumları, depresyona bağlı sebepler, kişinin cinsel kimlik sorunu yaşıyor olması, alkol ya da diğer maddelerin aşırı kullanımı, bir aile üyesinin ya da çok yakın birinin kaybı, ölmüş bir kişiyle tekrar birleşme arzusu, öç almak, ortaya çıkan ya da çıkması beklenen olumsuz olarak algılanan değişiklikler, uzun süreli ölümcül hastalık, yakın zamanda bitmiş çok yakın bir ilişki, itibar kaybı, zorlamalı yaşantılar, bir intihar eden kişiyle özdeşleşmek, intiharı romantik, mistik bir eylem olarak yücelten film, kitap ya da müzikler ile silahların kolay ulaşılabilirliğinin önemli etkenler olduğuna dikkat çekti. İntihar nedenlerinin genel olarak, acı, ruhsal gerilim, suç, ruh hastalığı, madde kullanımı, iflas, çözülemeyen seksüel konular da olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ersanlı, intihar eden kimsenin, kendini aşırı düşünen insanlar olduğunu ve başkalarını az düşündüklerini, yaşamaya ve ölmeye yetenekli olmadıklarının altını çizdi. İntihara eğilimli kişileri bu fikirlerinden ve saplantılarında kurtarmak için kişisel güçlerini keşfetmeleri noktalarında onlara destek olunması gerektiğini de değinen Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi, “Bireyi üzerindeki ekonomik ve sosyal baskıdan kurtarmak için bir an önce somut bir şekilde eyleme geçme sorumluluğunu almasına, aldığı sorumluğun da risklerine katlanmasına, yaşamlarını nasıl genişletebileceğini görebilmesine ve sorumluluklarını üstlenmesine, geçmişte ne? Şu anda ne ? Nasıl bir gelecek bekliyor? Gibi sorularının doğru cevap bulmasına, yaşama cesaret ve ümitle karşılamasına, tercih yapabilmesine, yalnızlık ve güvensizliği yenmesine, bireyin yeniden bir kimlik bulmasına, yaşamın anlamını bulmasına yardım etmek gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Samsun’da son üç ay içerisinde 8 intihar vakası olduğunu, meydana gelen intiharların genel profillerinde yaş ortalamasının 24 yaş ve altı, 43 ve yukarısı intihar vakalarının ise 1 kadın ve 3 erkek şeklinde gerçekleştiği bilgisini verdi. Genç kızların intiharlarının özellikle Asarcık ve Ayvacık gibi ilçelerde görüldüğünü, bunun da aile içi çarpık ilişkiler ve dayanılmaz hale gelen aile baskısı olabileceğini de sözlerine ekledi. Samsun ile diğer iller arasında intihar sebeplerinin farklı farklı olduğunu da sözlerine ekleyen Ersanlı intiharın evrensel tek bir sebebinin olmadığını da belirterek sözlerini tamamladı.
Bireyi intihara sürükleyen bir çok sebep bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Ersanlı, bunların başında kişinin kendisi için çok önemli bir kişi tarafından reddedilmesi ya da terk edilme duygusuyla baş edememesinin geldiğini vurguladı. İletişim eksikliği, kişinin yaşam güçlükleri karşısında yaşadığı aşırı yalnızlık duygusu, ailede birlik ve bütünlüğünün olmaması, anne ve babanın kişiye karşı tutumları, depresyona bağlı sebepler, kişinin cinsel kimlik sorunu yaşıyor olması, alkol ya da diğer maddelerin aşırı kullanımı, bir aile üyesinin ya da çok yakın birinin kaybı, ölmüş bir kişiyle tekrar birleşme arzusu, öç almak, ortaya çıkan ya da çıkması beklenen olumsuz olarak algılanan değişiklikler, uzun süreli ölümcül hastalık, yakın zamanda bitmiş çok yakın bir ilişki, itibar kaybı, zorlamalı yaşantılar, bir intihar eden kişiyle özdeşleşmek, intiharı romantik, mistik bir eylem olarak yücelten film, kitap ya da müzikler ile silahların kolay ulaşılabilirliğinin önemli etkenler olduğuna dikkat çekti. İntihar nedenlerinin genel olarak, acı, ruhsal gerilim, suç, ruh hastalığı, madde kullanımı, iflas, çözülemeyen seksüel konular da olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ersanlı, intihar eden kimsenin, kendini aşırı düşünen insanlar olduğunu ve başkalarını az düşündüklerini, yaşamaya ve ölmeye yetenekli olmadıklarının altını çizdi. İntihara eğilimli kişileri bu fikirlerinden ve saplantılarında kurtarmak için kişisel güçlerini keşfetmeleri noktalarında onlara destek olunması gerektiğini de değinen Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi, “Bireyi üzerindeki ekonomik ve sosyal baskıdan kurtarmak için bir an önce somut bir şekilde eyleme geçme sorumluluğunu almasına, aldığı sorumluğun da risklerine katlanmasına, yaşamlarını nasıl genişletebileceğini görebilmesine ve sorumluluklarını üstlenmesine, geçmişte ne? Şu anda ne ? Nasıl bir gelecek bekliyor? Gibi sorularının doğru cevap bulmasına, yaşama cesaret ve ümitle karşılamasına, tercih yapabilmesine, yalnızlık ve güvensizliği yenmesine, bireyin yeniden bir kimlik bulmasına, yaşamın anlamını bulmasına yardım etmek gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Samsun’da son üç ay içerisinde 8 intihar vakası olduğunu, meydana gelen intiharların genel profillerinde yaş ortalamasının 24 yaş ve altı, 43 ve yukarısı intihar vakalarının ise 1 kadın ve 3 erkek şeklinde gerçekleştiği bilgisini verdi. Genç kızların intiharlarının özellikle Asarcık ve Ayvacık gibi ilçelerde görüldüğünü, bunun da aile içi çarpık ilişkiler ve dayanılmaz hale gelen aile baskısı olabileceğini de sözlerine ekledi. Samsun ile diğer iller arasında intihar sebeplerinin farklı farklı olduğunu da sözlerine ekleyen Ersanlı intiharın evrensel tek bir sebebinin olmadığını da belirterek sözlerini tamamladı.