Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım Açıklaması
Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım, vakfın yatırım yoğun yıllarında yaklaşık 200 milyon lira gider bütçelerinin bulunduğunu, sadece Koç Üniversitesi'nin işletme açığının 45 milyon lirayı bulduğunu belirterek, ''İyi ki Koç Topluluğu var. Her yıl Koç Topluluğu şirketlerinden önemli ölçüde bağış alıyoruz'' dedi.
Erdal Yıldırım, Vehbi Koç Vakfı'nın tarihini, eğitim, sağlık ve kültür alanındaki çalışmalarını ve gelecek dönem vizyonunu AA muhabirine anlattı.
Vehbi Koç'un Türkiye'de vakıfçılığın başlangıç noktasında durduğunu, 1967'de vakıflar yasasının çıkmasına ve VKV'den önce Türk Eğitim Vakfı'nın kuruluşuna önderlik ederek bu konuya damgasını vurduğunu dile getiren Yıldırım, VKV'nin Vehbi Koç'tan sonra vakıf kurmak isteyen hemen her belli bir gelir ve varlık seviyesine gelmiş aile ve kurum için örnek olduğunu belirtti.
Yıldırım, 1969'da kurulduğu zaman VKV'nin bugünden farklı olarak, orta ölçekli proje destekleyicisi bir modele sahip bulunduğunu, 1990'ların başında kendi projelerini hayata geçiren ve bunlara kaynak aktaran bir kurum haline geldiğini ifade etti.
Vehbi Koç'un vakfettiği ilk varlığın kendisine ait olan Koç Holding hisse senetleri olduğunu anlatan Yıldırım, VKV'nin halen yaklaşık yüzde 7,2 oranında Koç Holding hissedarı olduğunu, dolayısıyla hisselerin borsadaki performansının VKV'nin mal varlığını önemli ölçüde etkilediğini söyledi.
Yıldırım, VKV'nin Koç Topluluğu'nun önemli bir parçası olduğunu ama bir Koç Topluluğu şirketi olmadığını vurgulayarak, ''Ancak iyi ki Koç Topluluğu var. Bizi dünyadaki örneklerimizden ayıran önemli bir unsur olarak her yıl Koç Topluluğu şirketlerinden önemli ölçüde bağış alıyoruz'' dedi.
Yıldırım, VKV'nin bugün yaklaşık 1,5-2 milyar dolar mertebesinde bir büyüklüğe sahip olduğunu, bunun da Avrupa ve ABD standartlarında büyük bir vakıf olduklarını gösterdiğini dile getirdi.
Erdal Yıldırım, ''Yatırım yoğun yıllarımızda yaklaşık 200 milyon lira gider bütçemiz var. Sadece Koç Üniversitesi'nin işletme açığı 45 milyon lira. Dolayısıyla gider bütçemizin yüzde 20'si tek kalemde Koç Üniversitesi'ne gidiyor. Sadberk Hanım Müzesi ve Çağdaş Sanat Müzesi'ne yapılacak yatırımlar ise sonraki adımlarımız'' dedi.
-''2013'te vakıf bütçesinde en önemli açık kapama Koç Üniversitesi'nde''-
VKV'nin ana odağını oluşturan eğitim, sağlık ve kültür alanındaki çalışmaları hakkında da bilgi veren Yıldırım, eğitimde özellikle Koç Üniversitesi'nin ciddi bir atak yaptığını, Times Higher Education araştırmasında dünyadaki 250 üniversite sıralamasına Türkiye'den giren 3 üniversiteden biri olduklarını, ilk 100'e girmeyi hedeflediklerini anlattı.
2013'te vakıf bütçesinde tek kalemde en önemli açık kapamanın, bu yıl 20. yaşını kutlayacak Koç Üniversitesi'nde olduğunu kaydeden Yıldırım, üniversitenin 2013'te geliri ile gideri arasında, gideri lehine yatırım hariç yaklaşık 45 milyon lira fark bulunduğunu bildirdi.
-Hayırseverler için Model Okul projesi-
Koç Holding ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi'nin yürütücüleri arasında olduklarını anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Önemli bir başka projemiz 'Model Okul' inşa etmek idi. Cumhuriyet'in 75. yılında 15 ilköğretim okulu inşa etmek için yola çıktık. O yıl hedeflediğimiz bütçenin iki katına çıkarak 10 ilde 13 okul inşa ettik. Daha sonra eklediğimiz 4 ilköğretim okulu ile birlikte 17 okula ulaştık. Türkiye'deki büyük bir vakıf olarak yalnızca bir ya da birkaç bina değil, 'gerçekten model olacak bir okul yapabilir miyiz' diye yola çıktık.
Mimari projenin uygulandığı arazi, iklim, bölge projeyi şekillendiriyor. Temel tasarım felsefesi ve modüller, 21. yüzyıldaki eğitim mimarisi başka bir noktaya gelmiş durumda. Bunun için çok önemli ABD'li firma olan Canon Design ile anlaşma imzaladık. Amacımız yine bir ilköğretim okulu inşa etmek idi. 4+4+4 ile birlikte projeyi ilköğretim okulu değil ortaokul olarak yeniden revize ettik. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne sunumu yaptık. Şimdi Bakanlığa aktaracağız. Proje İstanbul'da çok heyecan yarattı. Ankara'da da aynı heyecanı yaratacağımıza inanıyoruz. Projenin bir el kitabı, kullanma kılavuzu da hazırlanacak. Bir vakıf, kurum, hayırsever okul inşa etmek isterken, bu kılavuzu alıp mimarisinden modüllere tümüyle faydalanabilecek.''
Projesini hazırladıkları model okulu 2014 yılında açmayı planladıklarını, okulu fiziksel çevrenin de anne-baba ve öğretmen dışında üçüncü öğretmen olduğundan hareketle tasarladıklarını kaydeden Yıldırım, ''Tüm dünyada eğitimde, iş dünyasında çok daha multidisipliner bir yaklaşım söz konusu. Bunun eğitim mimarisine de aktarıldığını model okul projemiz ile göreceğiz. Çevre dostu, tükettiği enerjinin büyük bölümünü üreten, doğaya zararı 0 olan, tüm atık suyunu yeniden kullanan yaklaşımı, olabildiğince uygulayacağız'' ifadelerini kullandı.
-''Topkapı'da Sağlık Bilimleri Kampüsü inşa ediyoruz''-
Erdal Yıldırım, eğitim ve sağlığın kesiştiği alanda Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı olarak Topkapı'da bir Sağlık Bilimleri Kampüsü inşa ettiklerini belirterek, 2014'te projenin fakülte ve hastane olan ilk fazının açılacağını bildirdi. Yıldırım, projenin öğretim üyesi ve hemşire lojmanları, hemşirelik okulunu kapsayan ikinci fazı da gerçekleştiğinde ülkeye çok önemli bir eser kazandıracaklarını söyledi.
Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel'in konuya özel ilgisinden dolayı 1974'te Hemşirelik Fonu ile VKV'de bugün hibe fonu olarak adlandırılanlara benzer bir program oluşturulduğunu aktaran Yıldırım, bu fonun reel getirisiyle Türkiye'de hemşirelik mesleği için çok büyük çalışmalar yapıldığını ve destekler verildiğini kaydetti.
-''Çağdaş sanat müzemizin inşaatına 2013'te başlayacağız''-
Sanat alanında ise uzun zamandır Türkiye'nin ilk özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi'ni şehir içerisinde, daha merkezi konumda daha büyük bir alana taşımak istediklerini dile getiren Yıldırım, ''Mekan konusunda çok ciddi sıkıntımız var. Modern müzecilik kriterlerine göre değerlendirdiğinizde bugünkü SHM alan olarak küçük, tarihi ahşap bir bina. Ne kadar iyi bir sistem kurarsanız kurun o kadar değerli koleksiyonu ahşap bir binada sergilemek cesaret işi. Hep aklımızın bir tarafında müzeyi taşımak vardı. Ancak maalesef bugün İstanbul'da belli bir büyüklük üzerinde ve merkezi konumda arsa aradığınızda elinizde çok fazla seçenek yok'' dedi.
2007'de bir başka stratejik kararla Türk-İslam ve Arkeoloji koleksiyonlarının yanı sıra bir çağdaş sanat koleksiyonu da oluşturma kararı aldıklarını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
''Bugün yaklaşık 700'e yakın eserden oluşan bir çağdaş sanat koleksiyonumuz var. 2010 yılında Beyoğlu'nda çağdaş sanat galerisi olarak Arter'i açtık. Bu esnada biz de artık tek bir kültürel kampüste hem SHM'yi hem de çağdaş sanat müzemizi gerçekleştiremeyeceğimizi gördük. Projeyi ikiye böldük. Çağdaş sanat müzemizin inşaatına 2013'te başlayacağız. Dolapdere'de var olan bir binayı yıkıp yeni bir bina inşa edeceğiz. Modern bir sivil mimari projesi olarak da İstanbul'a önemli bir katkı olacağını düşünüyoruz. Kültür alanında 2012'de kararını alıp önemli mesafe katettiğimiz proje çağdaş sanat müzesi oldu diyebilirim. Çok büyük olasılık ile müze 2016'ya yetişecek.''
Yıldırım, Vehbi Koç'un ölüm yıl dönümü olan 25 Şubat'ta her yıl düzenlenen törenle eğitim, sağlık ve kültür alanında Vehbi Koç Ödülü'nün verildiğini hatırlatarak, ''Ödül artık belli bir olgunluğa erişti. Türkiye'deki en önemli ödül olduğuna inanıyoruz. Bu yıl da sağlık alanında ödülün kamuoyunu şaşırtmayan sahibini açıklayacağız'' dedi.
Muhabir: Mücahid Eker
Yayıncı: Affan Kulunyar
Kaynak: AA
Vehbi Koç'un Türkiye'de vakıfçılığın başlangıç noktasında durduğunu, 1967'de vakıflar yasasının çıkmasına ve VKV'den önce Türk Eğitim Vakfı'nın kuruluşuna önderlik ederek bu konuya damgasını vurduğunu dile getiren Yıldırım, VKV'nin Vehbi Koç'tan sonra vakıf kurmak isteyen hemen her belli bir gelir ve varlık seviyesine gelmiş aile ve kurum için örnek olduğunu belirtti.
Yıldırım, 1969'da kurulduğu zaman VKV'nin bugünden farklı olarak, orta ölçekli proje destekleyicisi bir modele sahip bulunduğunu, 1990'ların başında kendi projelerini hayata geçiren ve bunlara kaynak aktaran bir kurum haline geldiğini ifade etti.
Vehbi Koç'un vakfettiği ilk varlığın kendisine ait olan Koç Holding hisse senetleri olduğunu anlatan Yıldırım, VKV'nin halen yaklaşık yüzde 7,2 oranında Koç Holding hissedarı olduğunu, dolayısıyla hisselerin borsadaki performansının VKV'nin mal varlığını önemli ölçüde etkilediğini söyledi.
Yıldırım, VKV'nin Koç Topluluğu'nun önemli bir parçası olduğunu ama bir Koç Topluluğu şirketi olmadığını vurgulayarak, ''Ancak iyi ki Koç Topluluğu var. Bizi dünyadaki örneklerimizden ayıran önemli bir unsur olarak her yıl Koç Topluluğu şirketlerinden önemli ölçüde bağış alıyoruz'' dedi.
Yıldırım, VKV'nin bugün yaklaşık 1,5-2 milyar dolar mertebesinde bir büyüklüğe sahip olduğunu, bunun da Avrupa ve ABD standartlarında büyük bir vakıf olduklarını gösterdiğini dile getirdi.
Erdal Yıldırım, ''Yatırım yoğun yıllarımızda yaklaşık 200 milyon lira gider bütçemiz var. Sadece Koç Üniversitesi'nin işletme açığı 45 milyon lira. Dolayısıyla gider bütçemizin yüzde 20'si tek kalemde Koç Üniversitesi'ne gidiyor. Sadberk Hanım Müzesi ve Çağdaş Sanat Müzesi'ne yapılacak yatırımlar ise sonraki adımlarımız'' dedi.
-''2013'te vakıf bütçesinde en önemli açık kapama Koç Üniversitesi'nde''-
VKV'nin ana odağını oluşturan eğitim, sağlık ve kültür alanındaki çalışmaları hakkında da bilgi veren Yıldırım, eğitimde özellikle Koç Üniversitesi'nin ciddi bir atak yaptığını, Times Higher Education araştırmasında dünyadaki 250 üniversite sıralamasına Türkiye'den giren 3 üniversiteden biri olduklarını, ilk 100'e girmeyi hedeflediklerini anlattı.
2013'te vakıf bütçesinde tek kalemde en önemli açık kapamanın, bu yıl 20. yaşını kutlayacak Koç Üniversitesi'nde olduğunu kaydeden Yıldırım, üniversitenin 2013'te geliri ile gideri arasında, gideri lehine yatırım hariç yaklaşık 45 milyon lira fark bulunduğunu bildirdi.
-Hayırseverler için Model Okul projesi-
Koç Holding ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi'nin yürütücüleri arasında olduklarını anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Önemli bir başka projemiz 'Model Okul' inşa etmek idi. Cumhuriyet'in 75. yılında 15 ilköğretim okulu inşa etmek için yola çıktık. O yıl hedeflediğimiz bütçenin iki katına çıkarak 10 ilde 13 okul inşa ettik. Daha sonra eklediğimiz 4 ilköğretim okulu ile birlikte 17 okula ulaştık. Türkiye'deki büyük bir vakıf olarak yalnızca bir ya da birkaç bina değil, 'gerçekten model olacak bir okul yapabilir miyiz' diye yola çıktık.
Mimari projenin uygulandığı arazi, iklim, bölge projeyi şekillendiriyor. Temel tasarım felsefesi ve modüller, 21. yüzyıldaki eğitim mimarisi başka bir noktaya gelmiş durumda. Bunun için çok önemli ABD'li firma olan Canon Design ile anlaşma imzaladık. Amacımız yine bir ilköğretim okulu inşa etmek idi. 4+4+4 ile birlikte projeyi ilköğretim okulu değil ortaokul olarak yeniden revize ettik. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne sunumu yaptık. Şimdi Bakanlığa aktaracağız. Proje İstanbul'da çok heyecan yarattı. Ankara'da da aynı heyecanı yaratacağımıza inanıyoruz. Projenin bir el kitabı, kullanma kılavuzu da hazırlanacak. Bir vakıf, kurum, hayırsever okul inşa etmek isterken, bu kılavuzu alıp mimarisinden modüllere tümüyle faydalanabilecek.''
Projesini hazırladıkları model okulu 2014 yılında açmayı planladıklarını, okulu fiziksel çevrenin de anne-baba ve öğretmen dışında üçüncü öğretmen olduğundan hareketle tasarladıklarını kaydeden Yıldırım, ''Tüm dünyada eğitimde, iş dünyasında çok daha multidisipliner bir yaklaşım söz konusu. Bunun eğitim mimarisine de aktarıldığını model okul projemiz ile göreceğiz. Çevre dostu, tükettiği enerjinin büyük bölümünü üreten, doğaya zararı 0 olan, tüm atık suyunu yeniden kullanan yaklaşımı, olabildiğince uygulayacağız'' ifadelerini kullandı.
-''Topkapı'da Sağlık Bilimleri Kampüsü inşa ediyoruz''-
Erdal Yıldırım, eğitim ve sağlığın kesiştiği alanda Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı olarak Topkapı'da bir Sağlık Bilimleri Kampüsü inşa ettiklerini belirterek, 2014'te projenin fakülte ve hastane olan ilk fazının açılacağını bildirdi. Yıldırım, projenin öğretim üyesi ve hemşire lojmanları, hemşirelik okulunu kapsayan ikinci fazı da gerçekleştiğinde ülkeye çok önemli bir eser kazandıracaklarını söyledi.
Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel'in konuya özel ilgisinden dolayı 1974'te Hemşirelik Fonu ile VKV'de bugün hibe fonu olarak adlandırılanlara benzer bir program oluşturulduğunu aktaran Yıldırım, bu fonun reel getirisiyle Türkiye'de hemşirelik mesleği için çok büyük çalışmalar yapıldığını ve destekler verildiğini kaydetti.
-''Çağdaş sanat müzemizin inşaatına 2013'te başlayacağız''-
Sanat alanında ise uzun zamandır Türkiye'nin ilk özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi'ni şehir içerisinde, daha merkezi konumda daha büyük bir alana taşımak istediklerini dile getiren Yıldırım, ''Mekan konusunda çok ciddi sıkıntımız var. Modern müzecilik kriterlerine göre değerlendirdiğinizde bugünkü SHM alan olarak küçük, tarihi ahşap bir bina. Ne kadar iyi bir sistem kurarsanız kurun o kadar değerli koleksiyonu ahşap bir binada sergilemek cesaret işi. Hep aklımızın bir tarafında müzeyi taşımak vardı. Ancak maalesef bugün İstanbul'da belli bir büyüklük üzerinde ve merkezi konumda arsa aradığınızda elinizde çok fazla seçenek yok'' dedi.
2007'de bir başka stratejik kararla Türk-İslam ve Arkeoloji koleksiyonlarının yanı sıra bir çağdaş sanat koleksiyonu da oluşturma kararı aldıklarını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
''Bugün yaklaşık 700'e yakın eserden oluşan bir çağdaş sanat koleksiyonumuz var. 2010 yılında Beyoğlu'nda çağdaş sanat galerisi olarak Arter'i açtık. Bu esnada biz de artık tek bir kültürel kampüste hem SHM'yi hem de çağdaş sanat müzemizi gerçekleştiremeyeceğimizi gördük. Projeyi ikiye böldük. Çağdaş sanat müzemizin inşaatına 2013'te başlayacağız. Dolapdere'de var olan bir binayı yıkıp yeni bir bina inşa edeceğiz. Modern bir sivil mimari projesi olarak da İstanbul'a önemli bir katkı olacağını düşünüyoruz. Kültür alanında 2012'de kararını alıp önemli mesafe katettiğimiz proje çağdaş sanat müzesi oldu diyebilirim. Çok büyük olasılık ile müze 2016'ya yetişecek.''
Yıldırım, Vehbi Koç'un ölüm yıl dönümü olan 25 Şubat'ta her yıl düzenlenen törenle eğitim, sağlık ve kültür alanında Vehbi Koç Ödülü'nün verildiğini hatırlatarak, ''Ödül artık belli bir olgunluğa erişti. Türkiye'deki en önemli ödül olduğuna inanıyoruz. Bu yıl da sağlık alanında ödülün kamuoyunu şaşırtmayan sahibini açıklayacağız'' dedi.
Muhabir: Mücahid Eker
Yayıncı: Affan Kulunyar