Sebahat Tuncel'in Cezasının Yargıtayca Onanması
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel'in cezasının Yargıtay tarafından onanmasıyla ilgili, "Bu tamamen siyasete müdahaledir, demokratik siyasetin önünü kesme girişimidir" dedi.
Kayapınar Belediyesince Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı köyünde 2 yıl önce meydana gelen olayda hayatını kaybeden 34 kişi için Rojava Parkı'nda yaptırılan Roboski Anıtı'nın açılışı Kışanak'ın da yer aldığı bir grup tarafından yapıldı.
Kışanak, açılışın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Sebahat Tuncel'in cezasının Yargıtayca onanmasına tepki göstererek, bu kararın hukuki olmadığını savundu.
Kararı Kürt sorununun çözümünde atılacak adımların önüne geçme girişimi olarak nitelendiren Kışanak, şöyle konuştu:
"Bu tamamen siyasete müdahaledir, demokratik siyasetin önünü kesme girişimidir. Sayın Başbakan bugün yargı-polis işbirliğiyle siyasete müdahale edildiğinden bahsediyor. Keşke bunu 4 yıl önce söyleseydi. Belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz ve partimizin yöneticileri tutuklanırken bunu söyleyebilseydi. Yaklaşık 7 bin politik tutsak cezaevindedir. Siyasi bir operasyonla karşı karşıyayız. Ancak hükümet bugün belki kendisine yönelik bir takım girişimler olduğunda bu sözü kullanıyor ama sadece bunun siyasetini yaparak meydanlarda konuşarak bu durumdan kurtulamaz. Sorumluluk AK Parti hükümetindedir. AK Parti isterse parlamentoda demokratik siyaseti güvence altına alacak yasal düzenlemeler yapabilir."
- "Bu yasanının derhal değişmesi lazım"
Gazetecilerin Ergenekon ve Balyoz sanıklarının yeniden yargılanmasına ilişkin sorusuna Kışanak, terörle mücadele yasasının herkesi terörist ilan etme konusunda yeterince geniş, yoruma açık bir yasa olduğunu söyledi.
Darbe girişimlerinin çok büyük suç olduğunu ve bunların yargıya hesap vermesi gerektiğini kaydeden Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabi terör suçları bir insanlık suçudur ve üzerine gidilmesi lazım. Ama siyaset yapan, demokratik yollarla düşüncesini söyleyen, hükümetin, devletin hoşuna gitmeyen düşünceler etrafında örgütleme yapan insanları terörist olarak damgalayarak yargılayamazsın. Asıl değişmesi gereken budur. Bu yasaların toptan değiştirilmesi lazım. Eğer darbe iddiasıyla suçlanan kişiler, bu iddia boşa çıkar ve başka nedenlerle siyasi nedenle tutuklandıkları ortaya çıkarsa onların da durumu bu kapsam içerisine alınabilir. Şu anda çok açık bir şekilde siyasi suçlu sayılan ve tamamen siyasal bir görüşü örgütledikleri, faaliyetleri yürüttükleri ve mücadele ettikleri için 7 bin Kürt tutuklu var. Bu, kaynağını terörle mücadele yasasından almaktadır. Bu yasanının derhal değişmesi lazım."
Kaynak: AA
Kışanak, açılışın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Sebahat Tuncel'in cezasının Yargıtayca onanmasına tepki göstererek, bu kararın hukuki olmadığını savundu.
Kararı Kürt sorununun çözümünde atılacak adımların önüne geçme girişimi olarak nitelendiren Kışanak, şöyle konuştu:
"Bu tamamen siyasete müdahaledir, demokratik siyasetin önünü kesme girişimidir. Sayın Başbakan bugün yargı-polis işbirliğiyle siyasete müdahale edildiğinden bahsediyor. Keşke bunu 4 yıl önce söyleseydi. Belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz ve partimizin yöneticileri tutuklanırken bunu söyleyebilseydi. Yaklaşık 7 bin politik tutsak cezaevindedir. Siyasi bir operasyonla karşı karşıyayız. Ancak hükümet bugün belki kendisine yönelik bir takım girişimler olduğunda bu sözü kullanıyor ama sadece bunun siyasetini yaparak meydanlarda konuşarak bu durumdan kurtulamaz. Sorumluluk AK Parti hükümetindedir. AK Parti isterse parlamentoda demokratik siyaseti güvence altına alacak yasal düzenlemeler yapabilir."
- "Bu yasanının derhal değişmesi lazım"
Gazetecilerin Ergenekon ve Balyoz sanıklarının yeniden yargılanmasına ilişkin sorusuna Kışanak, terörle mücadele yasasının herkesi terörist ilan etme konusunda yeterince geniş, yoruma açık bir yasa olduğunu söyledi.
Darbe girişimlerinin çok büyük suç olduğunu ve bunların yargıya hesap vermesi gerektiğini kaydeden Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabi terör suçları bir insanlık suçudur ve üzerine gidilmesi lazım. Ama siyaset yapan, demokratik yollarla düşüncesini söyleyen, hükümetin, devletin hoşuna gitmeyen düşünceler etrafında örgütleme yapan insanları terörist olarak damgalayarak yargılayamazsın. Asıl değişmesi gereken budur. Bu yasaların toptan değiştirilmesi lazım. Eğer darbe iddiasıyla suçlanan kişiler, bu iddia boşa çıkar ve başka nedenlerle siyasi nedenle tutuklandıkları ortaya çıkarsa onların da durumu bu kapsam içerisine alınabilir. Şu anda çok açık bir şekilde siyasi suçlu sayılan ve tamamen siyasal bir görüşü örgütledikleri, faaliyetleri yürüttükleri ve mücadele ettikleri için 7 bin Kürt tutuklu var. Bu, kaynağını terörle mücadele yasasından almaktadır. Bu yasanının derhal değişmesi lazım."