İran Dışişleri Bakanı Zarif Açıklaması

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, "Kendi bakış açımızla uluslararası koşulları değiştirebileceğimize inanmalıyız. Kimsenin bize 'uluslararası koşullar bunu gerektiriyor ve şu şartları kabul etmelisiniz' demesine izin vermemeli, nükleer kabusun gölgesinde yaşamamalıyız" dedi.

Tahran Üniversitesinde "Nükleer Müzakereler ve Dış Politika" konulu bir konferans veren Zarif, öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Dış politikada kendine ve halkına güvenin önemine dikkat çeken Zarif, "Kendimizi büyük görmeyeceğimiz gibi küçük de görmüyoruz. Halkımızın iradesine güvenerek müzakere ettik bu nedenle müzakereden korkmuyoruz. Müzakerelerden korkanlar, ABD ve siyonist rejimi karşı gelinemez güç olarak gören zayıf kimselerdir. Ancak bizim inancımız alemdeki en büyük gücün ilahi güç olduğudur. Ve bu inanç bize halkımızın desteğini arkamıza alarak dünya güçleriyle müzakere etme gücü veriyor" diye konuştu.

Bir öğrencinin Cenevre'de varılan anlaşmaya ilişkin Tahran ve Washington'ın tezat açıklamalarını hatırlatması üzerine Zarif, şunları söyledi:
"Beyaz Saray halkına gerçeklerin sadece bir kısmını sundu ve anlaşmadan kendi yorumunu yaptı. Bakınız bu konuda Washington Post bile 'Beyaz Saray halkına yalan söyledi' dedi.

Bizim için asıl olan Cenevre'de yapılan anlaşma metnidir, Beyaz Saray'ın halkına sunduğu bilgiler değil. Dünyanın bizim adımıza karar vermesine ve yalanlarıyla ülke birliğimizi bozmasına izin vermemeliyiz. Maalesef ülke içinden bazı dostlarımız kendi Dışişleri Bakanlıklarının açıklamaları yerine Beyaz Saray'ın halkına sunduğu bilgileri baz alıyorlar. Neden hem de Hizbullahi olduklarını iddia eden bazı yerel haber ajanslarımız yalan haberler üreten bir İsrail haber sitesini kaynak olarak kullanıyor da kendi dışişleri bakanına inanmıyor?"
Zarif iç ve dış basında nükleer anlaşma metnine dair yer alan tezat haberlere, "Arak tesislerinin faaliyetleri iddia edildiği gibi durmuş değil. Tüm tesisler faaliyetlerine devam ediyor. Anlaşma metninde İran'ın uranyum zenginleştirme hakkı tanınmıştır. Uranyum zenginleştirmeyi 6 aylık bir süre için yüzde beşe indirdik. Ancak bu geri dönülemez bir karar değildir. Anlaşmanın karşı taraflarca ihlal edilmesi durumunda, uranyum zenginleştirme düzeyini yüzde 20'ye çıkarmak sadece 24 saatlik bir işlemdir" sözleriyle açıklık getirdi.
-"İran'ı artık tehditmiş gibi gösteremeyecekler"
"Siyonist rejim yıllarca İran'ı atom bombası ve nükleer silah elde etmekle suçlayarak, İran'ı dünyada tehdit olarak lanse ederek kendi cinayetlerini örtbas etmiştir" diyen Zarif, şunları kaydetti:
"Nükleer silah öncelikle kendi güvenliğimiz için tehlikedir. Biz silah istemiyoruz, nükleer silah bir hükümet için ne güvenlik sağlar ne de kalıcılık. Nükleer silah bizim için tehlike ve endişeden başka bir anlam ifade etmiyor. Ancak dünya şunu da anlamalı ki kimsenin bizim adımıza karar vermesine izin vermeyeceğiz. Evet nükleer silah istemiyoruz ve buna ihtiyacımız yok. Ancak neye ihtiyacımız olup olmadığına biz karar vereceğiz başkaları değil. Varılan nükleer anlaşma ile siyonist rejimin yıllardır kullandığı bahaneyi elinden aldık. İran'ı artık bir tehditmiş gibi gösteremeyecekler. Öfkelerinin nedeni de bu. Çünkü onlar geleceklerini savaş, istikrarsızlık ve kargaşa üzerine inşa ediyor, Bu yolla da zulümlerine devam ediyorlar. Ama bugün artık bu bahaneyi ellerinden aldık."
Yaklaşık iki saat süren konferansta, çoğunluğu bakanın destekçisi olan öğrenciler, hükümetin dış politikasını ve nükleer müzakereleri eleştiren diğer öğrencileri yuhalayarak tepki gösterdi. Eleştiride bulunan öğrencilere teşekkür eden Zarif, "Burada bu konuları gündeme getirerek bana cevap verme fırsatı sundukları için arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ülke içerisinde hükümeti eleştirebiliriz. İster mutabık olalım ister eleştirelim, önemli olan milli menfaatlere hizmet etmemiz. Ülke içindeki tüm baskılara tahammül göstermeye hazırım, batılı tarafların karşısında durmaya da hazırım ancak siz de batılıların lehine konuşmayın" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA