'Başbakan'ın Başkanlığı'nda alınan kritik karar'

Yenişafak yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında, Arınç'ın dünkü konuşmasının AK Parti vekillerinde yarattığı izlenimi değerlendirdi.

'Başbakan'ın Başkanlığı'nda alınan kritik karar'
Abdülkadir Selvi, Yenişafak'ta ki köşesinde yayınladığı 'Başbakan'ın Başkanlığı'nda alınan kritik karar' başlıklı yazısında, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Arınç'ın operasyon konuşmasından sonra Ankara üzerinde yarattığı etkiye yer verdi. Selvi, Bülent Arınç'ın yolsuzluk üzerine söylediklerinin vekilleri rahatlattığını ifade etti.

İŞTE SELVİ'NİN YAZISINDAN BİR BÖLÜM:

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamalarını Meclis'te AK Parti milletvekilleriyle birlikte izledim.

Böylece aynı zamanda AK Parti milletvekillerinin nabzını tutma imkanım oldu.

Arınç'ın açıklaması yaklaşırken iktidar kulisinde TV ekranlarının hemen karşısına koltuklar çekilip, küçük çaplı bir tribün oluşturulmaya başlandı.

Ne zaman ki Bülent Arınç ekranda gözüktü, milletvekilleri kulisteki üç TV ekranının başına toplandılar.

Muhalefet kulisinde de 2 ekran vardı, milletvekilleri ekranın başına toplanmış, açıklamayı takip ediyorlardı.

Hükümetin nasıl bir yol izleyeceği merak ediliyordu.

Bülent Arınç dedi ki, 'Hükümetin yolsuzluklardan yana tavır almasını kimse beklemesin. Bir yolsuzluk varsa yargı bunun kökünü kazımalıdır'

Bu duruş milletvekillerini rahatlattı.

Bülent Arınç, 'Nereye kadar gidiyorsa oraya kadar gidilmelidir' deyince moralleri yerine geldi.

'Adımız ak, alnımız ak' yorumları yapılmaya başlandı.

Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında yapılan toplantıda çok isabetli kararlar alındı.

Adı 'Ak' olan parti, kendi geçmişine ters düşmedi. Bu açıdan tutarlı davrandı.

ANAP'ın ilk dönemiydi. İsmail Özdağlar'ın rüşvet alacağı haberi Özal'ın kulağına gelmişti. En yakın adamı olan Adnan Kahveci'yi görevlendirdi. Kahveci, rüşvet ilişkisini tespit etti. Özal yakasından tuttuğu gibi bakanını Yüce Divan'a teslim etti.

Millet, 'helal olsun Özal'a yolsuzluk yapan bakanı dahi olsa gözünün yaşına bakmadı' dedi, alkışladı.

Aynı Özal daha sonra papatyalar ve ayyuka çıkan yolsuzluklar konusunda aynı basireti gösteremedi.

Aynı millet bu kez ANAP'ı siyaset mezarlığına gönderdi.

Özdağlar olayı ile bugünkü operasyon arasında bir benzerlik yok ama kıssadan hisse...

Bülent Arınç'ın açıklaması 3 bölümden oluşuyordu. İkinci bölümünde ise operasyonun siyasi boyutu vardı.

Bülent Arınç çok net ifadelerle, 'Çok planlı psikolojik bir operasyonla karşı karşıya olduğumuz söylenebilir' dedi.

Başbakan'da, 'Buradaki mühendislik yolsuzlukla değil siyasi mühendisliktir' sözleriyle bunu ortaya koydu.

4 bakanın isminin geçtiği, emniyet ve yargıdaki amirlerin devre dışı bırakıldığı bir operasyon yapacaksınız, bunun siyasi bir sonucu olmayacak?

Mümkün mü?

AK Parti üç operasyonla büyük bir travma yaşadı.

1- 7 Şubat MİT operasyonu. Başbakan Erdoğan'ın, 'Hedef bendim. Beni de alacaklardı' dediği operasyon.

2- Uludere

3- İstanbul operasyonu.

Bülent Arınç'ın, '1989'da ANAP'a yapılanlar bugün bize yapılmak isteniyor' demesinin bir nedeni var.

Özal, 1989 yerel seçimlerine, belediyelerde yolsuzluklara bulaşmış bir ANAP imajıyla girdi. Yüzde 32'den, 21.75'e çakıldı.

1989 yerel seçimleri ile 2014 yerel seçimleri arasında çok önemli benzerlikler var.