Adt Müdürü Gürata, Yeni Sezonu Değerlendirdi
Antalya Devlet Tiyatrosu (ADT) Müdürü Selim Gürata, "Yerli oyunlarımızın dünya prömiyerleri, dünya klasikleri, bütün bunları peş peşe getirip bir bütünlük oluşturmak gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Gürata, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ADT'nin sezona 2 Ekim'de Tarık Buğra'nın yazdığı ve kendisinin sahneye koyduğu "Ayakta Durmak İstiyorum" adlı oyunla başladığını anlattı.
İkinci oyunlarında bir dünya prömiyeri olan Kemal Şerif Öztürk'ün yazdığı, Murat Demirbaş'ın sahneye koyduğu "Kurtuluş" adlı oyunu sahnelediklerini belirten Gürata, ardından Woody Allen'in yazdığı, Barış Eren'in sahnelediği "Bir Daha Çal Sam"i oynadıklarını söyledi.
Bu oyunun seyirciden büyük ilgi gördüğünü dile getiren Gürata, "Seyircimiz komediyi seviyor. Bu yüzden 'Bir Daha Çal Sam' seyirciyle buluşmaya devam ediyor" diye konuştu.
Geçen yıl başlayan, bu yıl da devam eden 4 farklı oyunları bulunduğunu dile getiren Gürata, bunların Shakspeare'in ünlü eseri "Othello", "Pişti", "Yol, Ter, Gül" ve "Ruhlar Gelirse" olduğunu kaydetti.
Çocuk oyunlarının da küçük seyircilerle buluşmaya devam ettiğine dikkati çeken Gürata, "Tıngır Mıngır Ülke' ve 'Şahmeran Hikayesi', seyircimizle buluşmaya devam ediyor. Oyunlara ilgi oldukça yoğun. Bundan çok mutluyuz. Neredeyse oyunlarımız kapalı gişe oynuyor" diye konuştu.
Bu sezon başka hedefleri, projeleri de bulunduğunu belirten Gürata, "22 Ocak'ta prömiyerini yapacağımız çok önemli bir dünya klasiğini, 'Goldini'nin Yalancısı'nı seyircimizle buluşturacağız. Ahmet Açıkgöz sahneye koyacak. Yine Antalya Devlet Tiyatrosu, 4 yıl önce başlattığı Uluslararası Antalya Tiyatro Festivali'nin beşincisi gelecek mayısta seyirci ile buluşacak" şeklinde konuştu.
"Ayakta Durmak İstiyorum" oyununu seyirci ile buluşturmaktan çok mutlu olduğunu vurgulayan Gürata, önümüzdeki dönem içinde Refik Halit Karay'ın "Çete" isimli eserinden uyarlanan oyununu sahnelemeyi çok istediklerini söyledi.
Gürata, önümüzdeki sezonun repertuvarını şimdiden hazırlamaya çalıştıklarını vurgulayarak, "Çünkü bir repertuvar hazırlarken tiyatroda yalnızca 1 yılı hedeflememek gerektiğine inananlardanım. Bunun en az 3 yıllık bir hedefi olmalı. Yerli oyunlarımızın dünya prömiyerleri, dünya klasikleri, bütün bunları peş peşe getirip bir bütünlük oluşturmak gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
İkinci oyunlarında bir dünya prömiyeri olan Kemal Şerif Öztürk'ün yazdığı, Murat Demirbaş'ın sahneye koyduğu "Kurtuluş" adlı oyunu sahnelediklerini belirten Gürata, ardından Woody Allen'in yazdığı, Barış Eren'in sahnelediği "Bir Daha Çal Sam"i oynadıklarını söyledi.
Bu oyunun seyirciden büyük ilgi gördüğünü dile getiren Gürata, "Seyircimiz komediyi seviyor. Bu yüzden 'Bir Daha Çal Sam' seyirciyle buluşmaya devam ediyor" diye konuştu.
Geçen yıl başlayan, bu yıl da devam eden 4 farklı oyunları bulunduğunu dile getiren Gürata, bunların Shakspeare'in ünlü eseri "Othello", "Pişti", "Yol, Ter, Gül" ve "Ruhlar Gelirse" olduğunu kaydetti.
Çocuk oyunlarının da küçük seyircilerle buluşmaya devam ettiğine dikkati çeken Gürata, "Tıngır Mıngır Ülke' ve 'Şahmeran Hikayesi', seyircimizle buluşmaya devam ediyor. Oyunlara ilgi oldukça yoğun. Bundan çok mutluyuz. Neredeyse oyunlarımız kapalı gişe oynuyor" diye konuştu.
Bu sezon başka hedefleri, projeleri de bulunduğunu belirten Gürata, "22 Ocak'ta prömiyerini yapacağımız çok önemli bir dünya klasiğini, 'Goldini'nin Yalancısı'nı seyircimizle buluşturacağız. Ahmet Açıkgöz sahneye koyacak. Yine Antalya Devlet Tiyatrosu, 4 yıl önce başlattığı Uluslararası Antalya Tiyatro Festivali'nin beşincisi gelecek mayısta seyirci ile buluşacak" şeklinde konuştu.
"Ayakta Durmak İstiyorum" oyununu seyirci ile buluşturmaktan çok mutlu olduğunu vurgulayan Gürata, önümüzdeki dönem içinde Refik Halit Karay'ın "Çete" isimli eserinden uyarlanan oyununu sahnelemeyi çok istediklerini söyledi.
Gürata, önümüzdeki sezonun repertuvarını şimdiden hazırlamaya çalıştıklarını vurgulayarak, "Çünkü bir repertuvar hazırlarken tiyatroda yalnızca 1 yılı hedeflememek gerektiğine inananlardanım. Bunun en az 3 yıllık bir hedefi olmalı. Yerli oyunlarımızın dünya prömiyerleri, dünya klasikleri, bütün bunları peş peşe getirip bir bütünlük oluşturmak gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.