Sendika Temsilcisi Doktora 'Tehdit ve Hakaret' Davası
Gezi Parkı odaklı gelişmeler karşısında Menemen Devlet Hastanesi bahçesinde "bildiri dağıtıp, afiş asılmasına engel olduğu" gerekçesiyle hastane müdür yardımcısına hakaret ettiği ve tehditte bulunduğu ileri sürülen doktor hakkında dava açıldı.
Edinilen bilgiye göre, Gezi Parkı odaklı gelişmelerde Menemen Devlet Hastanesi bahçesinde afiş asıp bildiri dağıtan sendika temsilcisi doktor H.U. ile bu faaliyetler nedeniyle tartıştığı hastane müdürü İbrahim Şimşek arasında karşılıklı şikayet üzerine başlatılan inceleme sonuçlandı.
Savcılık, hastane müdürü hakkında sendikal faaliyetleri engellediği gerekçesiyle "kovuşturma yapılmasına yer olmadığı" kararını verirken, sendika temsilcisi H.U. hakkında ise "tehdit ve hakaret" suçundan iddianame hazırladı.
İddianamede, Gezi Parkı odaklı gelişmeler üzerine, Menemen Devlet Hastanesi bahçesinde bildiri dağıtıp, duvarlara afiş asmak isteyen Dev-Sağlık İş Sendikası ve SES üyesi bir gruba hastane müdür yardımcısı İbrahim Şimşek'in engel olmak istediği, bunun üzerine sendika bölge temsilcisi D.Ö. ile iş yeri temsilcisi doktor H.U'nun "sendikal faaliyetlerin engellendiği" gerekçesiyle savcılığa müracat edip şikayetçi olduğu hatırlatıldı.
Hastane müdürü Şimşek'in de doktor H.U. hakkında "Başın belaya girer, AKP'nin adamlarındansın, seni idareci olarak görmüyoruz, idareci müsveddesi" ifadelerini kullanarak kendisine hakaret ettiği ve tehditte bulunduğunu iddiasıyla şikayette bulunduğu belirtildi.
İddialarla ilgili savcılığın yürüttüğü soruşturmada, olayın "izin almaksızın ya da bildirimde bulunmaksızın bildiri dağıtmasından" kaynaklandığı, "sendikal faaliyetleri engelleme" olmadığı belirtilerek hastane müdürü ve diğer 3 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği kaydedilen iddianamede, H.U. hakkında ise hakaret ve tehdit eylemini herkesin duyup görebileceği şekilde alenen gerçekleştirdiğine işaret edilerek TCK'nın 53. maddesi uyarınca "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması" istemiyle dava açılması talep edildi.
İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilerek dava açıldığı bildirildi.
- "Şikayetini geri çekmesi için baskı yapılıyor" iddiası
Öte yandan konuya ilişkin açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Başkanı Recep Atçı, kamu davasına dönüşen olay sonrasında Türk Tabipler Birliği, Devrimci Sağlık İş Sendikası ve SES'in hastane müdür yardımcısı Şimşek'e şikayetini geri çekmesi için baskı yaptığını iddia etti.
Şikayetinden vazgeçmeyen Şimşek'in bu grupların hastane bahçesinde yaptığı eylemlerle yıldırılmak istendiğini savunan Atçı, sendikaların görevinin baskı, tehdit ve görevi başındaki kamu görevlilerine hakaret etmek olmadığını söyledi.
Atçı, şöyle konuştu:
"Görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan hastane idarecilerinin bu şekilde hedef tahtasına konularak, moral ve motivasyonlarını bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Türkiye, kanunlar ve kurallar ülkesidir. Sendikal haklar belirlenen hukuki şartlar içinde kullanılmalıdır. Bu kapsamın dışında yapılan işlere sendikal faaliyet denilemez. Görevinin gereğini yerine getiren idarecilerin her zaman arkasında duracağız. Sendikal faaliyet adı altında birtakım başka emeller peşinde koşmak hak arama mücadelesi olarak görülemez."
Kaynak: AA
Savcılık, hastane müdürü hakkında sendikal faaliyetleri engellediği gerekçesiyle "kovuşturma yapılmasına yer olmadığı" kararını verirken, sendika temsilcisi H.U. hakkında ise "tehdit ve hakaret" suçundan iddianame hazırladı.
İddianamede, Gezi Parkı odaklı gelişmeler üzerine, Menemen Devlet Hastanesi bahçesinde bildiri dağıtıp, duvarlara afiş asmak isteyen Dev-Sağlık İş Sendikası ve SES üyesi bir gruba hastane müdür yardımcısı İbrahim Şimşek'in engel olmak istediği, bunun üzerine sendika bölge temsilcisi D.Ö. ile iş yeri temsilcisi doktor H.U'nun "sendikal faaliyetlerin engellendiği" gerekçesiyle savcılığa müracat edip şikayetçi olduğu hatırlatıldı.
Hastane müdürü Şimşek'in de doktor H.U. hakkında "Başın belaya girer, AKP'nin adamlarındansın, seni idareci olarak görmüyoruz, idareci müsveddesi" ifadelerini kullanarak kendisine hakaret ettiği ve tehditte bulunduğunu iddiasıyla şikayette bulunduğu belirtildi.
İddialarla ilgili savcılığın yürüttüğü soruşturmada, olayın "izin almaksızın ya da bildirimde bulunmaksızın bildiri dağıtmasından" kaynaklandığı, "sendikal faaliyetleri engelleme" olmadığı belirtilerek hastane müdürü ve diğer 3 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği kaydedilen iddianamede, H.U. hakkında ise hakaret ve tehdit eylemini herkesin duyup görebileceği şekilde alenen gerçekleştirdiğine işaret edilerek TCK'nın 53. maddesi uyarınca "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması" istemiyle dava açılması talep edildi.
İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilerek dava açıldığı bildirildi.
- "Şikayetini geri çekmesi için baskı yapılıyor" iddiası
Öte yandan konuya ilişkin açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Başkanı Recep Atçı, kamu davasına dönüşen olay sonrasında Türk Tabipler Birliği, Devrimci Sağlık İş Sendikası ve SES'in hastane müdür yardımcısı Şimşek'e şikayetini geri çekmesi için baskı yaptığını iddia etti.
Şikayetinden vazgeçmeyen Şimşek'in bu grupların hastane bahçesinde yaptığı eylemlerle yıldırılmak istendiğini savunan Atçı, sendikaların görevinin baskı, tehdit ve görevi başındaki kamu görevlilerine hakaret etmek olmadığını söyledi.
Atçı, şöyle konuştu:
"Görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan hastane idarecilerinin bu şekilde hedef tahtasına konularak, moral ve motivasyonlarını bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Türkiye, kanunlar ve kurallar ülkesidir. Sendikal haklar belirlenen hukuki şartlar içinde kullanılmalıdır. Bu kapsamın dışında yapılan işlere sendikal faaliyet denilemez. Görevinin gereğini yerine getiren idarecilerin her zaman arkasında duracağız. Sendikal faaliyet adı altında birtakım başka emeller peşinde koşmak hak arama mücadelesi olarak görülemez."