Yüksekova’daki Olayların Ardından

Van Baro Başkan Yardımcısı avukat Murat Koç, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde çıkan olaylarda hayatını kaybeden Veysel İşbilir’in vücudunda bir, M.

Yüksekova’daki Olayların Ardından
Reşit İşbilir’in ise altı mermi çekirdeği girişi tespit edildiğini belirterek, “Otopsi verilerine göre, her iki yurttaşımızın vücudundaki ölümcül bölgeler hedef alınarak ateş edilmiştir” dedi.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde çıkan olaylarla ilgili Van-Hakkari Tabip Odası Başkanlığıyla Van Baro Başkanlığı ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan avukat Murat Koç, 6 Aralık 2013 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, PKK’lıların mezarlarının tahrip edilmesinden dolayı düzenlenen yürüyüş sonrasında bir basın açıklaması yapılmak istendiğini belirterek, “Yapılmak istenen etkinlikler esnasında çıkan olaylarda güvenlik güçlerinin açmış olduğu ateş sonucu Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir adlı iki yurttaşımız yaşamını yitirmiştir. Olaydan sonra yaşamını yitirenlerin cenazeleri otopsi ve ölü muayene raporu düzenlenmek üzere Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Araştırma Hastanesi’ne getirilmiştir. Baromuz ve Van-Hakkari Tabip Odamız, otopsinin ulusal ve uluslararası hukuka uygun yapılması için Van Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde girişimlerde bulunarak, bu girişimler sunuca otopsi işlemlerine katılmışlardır. Yapılan otopsi sonrasında her iki yurttaşımızın ateşli silahla yaralanmasına bağlı olarak iç ve dış kanama nedeniyle yaşamlarını yitirdikleri sunucuna varılmıştır. Öldürülen yurttaşlardan Veysel İşbilir’in vücudunda bir, M. Reşit İşbilir’in ise altı mermi çekirdeği girişi tespit edilmiştir. Yapılan otopsi verileri değerlendirildiğinde, her iki yurttaşımızın vücudundaki ölümcül bölgeler hedef alınarak ateş edilmiştir. Türkiye İnsan Hakları Vakfı verilerinde 2001-2012 yılları arasında Türkiye’de 173 faili meçhul cinayet ve 499 yargısız infaz gerçekleşmiştir. Söz konusu zaman aralığındaki veriler ve Yüksekova’da yaşanmış olan bu olay, güvenlik güçlerince silah kullanımının olağanlaştırıldığını göstermektedir. Yüksekova’daki bu durum yakın tarihi yaşayan bizlere yabancı değildir. Daha önceki olaylar, (Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Aydı Erdem, Yıldırım Ayhan, Ethem Sarısülük v.b) etkin soruşturulmuş olsaydı bugün Yüksekova olayı yaşanmayacaktır. Silah ve benzeri araçların toplumsal olaylarda kullanılması sadece güvenlik güçlerinin sorumluluğu olarak ele alınmamalıdır. Siyasal iktidarın bu yönlü teşvik ve destekleyici tutumu güvenlik güçlerini adeta sınırsız silah kullanma yetkisiyle donatmıştır. Bu nedenle Yüksekova’da yaşanan ve olağanüstü olan bu hal egemenlerden bağımsız olarak ele alınamaz. Son bir yıldır Türkiye’nin içinde bulunduğu çatışmasızlık ortamında asker ve gerilla cenazelerinin gelmemesi hepimizi sevindirmektedir ancak unutulmamalıdır ki bu durum sivil insanların öldürülmesinin meşru ve olağan olduğu anlamına gelmez. Yaşam hakkının herkes için, her zaman ve her yerde savunulması gereken en temel hak olduğu unutulmamalıdır. Yüksekova’da bizce bir yargısız infaz daha gerçekleştirilmiştir. Modern devletin meşru şiddet uygulama kılıfı ve dehşeti altında M. Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir adlı yurttaşlarımızın en temel hakkı olan yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Bu ve benzer olayların fail ve faillerinin açığa çıkarılması için şekli soruşturmalar yerine hızlı, etkin ve adil bir soruşturma yürütülmelidir. Yargısız infazlarla ilgili TBMM bünyesinde bağımsız ve tarafsız bir komisyon kurulmalıdır. Olayla ilgili idari soruşturma başlatılmalı, soruşturmanın güvenliği açısından il ve ilçedeki mülki idari amirler açığa alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA