Kredinin Faiz Oranının Yanı Sıra Masraflarına Da Dikkat Edin
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, bankaların yılbaşı, bayram gibi özel günlerde sundukları kredi seçeneklerinin, masraf ve vergileriyle değerlendirildiğinde aslında pek de cazip olmadığının görüldüğünü söyledi.
Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mal ve hizmet satışının pek çok yol ve yöntemi bulunmasına karşın, çağımızın en etkin satış yönteminin "reklam" olduğunu belirtti.
Bankaların yaptıkları reklamlarla tüketicilere yılbaşı, bayram gibi dönemler için "özel" faiz oranıyla kredi seçenekleri sunduklarını dile getiren Yılmaz, "Reklamlarda krediler, faiz oranlarıyla çok cazip görünebilmektedir ama masraf ve vergileriyle değerlendirildiğinde bazen o kadar da cazip olmadığı anlaşılmaktadır. Bazen tüketici, sadece faiz oranlarına kanarak kredi çekmeye karar vermekte ya da cep telefonuna gelen mesajla kredi kartı üzerinden kredi kullanmaktadır. Oysa krediye bağlı olarak tüketiciye fatura edilen masraflar ve kredi tahsis bedelleri, zorunlu alınması gereken masraf gibi tüketicinin dikkatinden kaçırılmaktadır" dedi.
Uygulamada sözleşmenin incelenmesi ve okunması için tüketiciye yeterli zamanın tanınmadığını ifade eden Yılmaz, konut kredilerinde bir gün önce verilmesi gereken ön bilgilendirme formunun da verilmediğini savundu.
Tüketicinin sözleşmeyi okumadan imzaladığını, okusa da bir şey anlamadığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:
"Tüketiciler, sözleşmenin standart olması nedeniyle içeriğine etki edememekte, ihtiyacı nedeniyle bankalara teslim olmaktadır. Tüketiciye bu şekilde imzalattırılan standart sözleşmeler üzerinden alınan masraflar, tüketicinin korunması hakkındaki 4077 sayılı Kanun'un 6. maddesine göre "haksız şart" kapsamındadır. Bu nedenle tüketici, masrafların iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvurmaktadır."
- "Ek hesap üzerinden tüketiciye yüksek faiz oranı uygulanıyor"
Yılmaz, kredi sözleşmesi kapsamında bankaların, bu sözleşme veya bir ek sözleşme ile tüketici adına "kredili mevduat hesabı", "artı hesap" gibi adlar altında ek hesap açtıklarını, tüketicinin genellikle bu konuda bilgilendirilmediğini dile getirdi.
Gecikmeli ödemelerde tüketicilerin bu ek hesaplar üzerinden borçlandırıldığını ifade eden Yılmaz, "Ek hesaplar üzerinden tüketiciye yüksek faiz oranı uygulanmaktadır. Yine bu hesaplar üzerinden tüketiciden hesap işletim ücreti de alınmaktadır" diye konuştu.
- "Sözleşme hükümlerine 'ihtirazi kayıt' şerhi koyun"
Zorunlu olmadıkça mal ve hizmetin kredi ile satın alınmaması tavsiyesinde bulunan Yılmaz, kredi alınacaksa da tüm bankalarla görüşerek en uygun ödeme planı üzerinden kullanmasını önerdi.
Tüketicilerin kredi kullanırken alınan masraflar ve zorunlu olmayan hayat sigortasına itiraz edebileceğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu imkanın sağlanmaması durumunda tüketicinin, sözleşme hükümlerine 'ihtirazi kayıt' şerhi koyması gerekir. Masrafların tüketiciye ayrıca fatura edilmesi hukuka aykırı olup, haksız kazanç kapsamında olan kesintilerdir. Dosya masrafının hiçbir hizmet karşılığı bulunmamaktadır. Sadece taksitlerini ödüyor diye bankaların hesap işletim ücreti alması, ipoteği çözdürmek için tüketiciden ipotek fek ücreti talep edilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Bu haksız uygulama yargıdan dönmüştür. Buna rağmen bu masrafları almaya devam eden bankalar basiretli tacir gibi davranmamakta, hakim gücünü kötüye kullanmakta ve tüketicinin zor anından faydalanmaktadır."
Kaynak: AA
Bankaların yaptıkları reklamlarla tüketicilere yılbaşı, bayram gibi dönemler için "özel" faiz oranıyla kredi seçenekleri sunduklarını dile getiren Yılmaz, "Reklamlarda krediler, faiz oranlarıyla çok cazip görünebilmektedir ama masraf ve vergileriyle değerlendirildiğinde bazen o kadar da cazip olmadığı anlaşılmaktadır. Bazen tüketici, sadece faiz oranlarına kanarak kredi çekmeye karar vermekte ya da cep telefonuna gelen mesajla kredi kartı üzerinden kredi kullanmaktadır. Oysa krediye bağlı olarak tüketiciye fatura edilen masraflar ve kredi tahsis bedelleri, zorunlu alınması gereken masraf gibi tüketicinin dikkatinden kaçırılmaktadır" dedi.
Uygulamada sözleşmenin incelenmesi ve okunması için tüketiciye yeterli zamanın tanınmadığını ifade eden Yılmaz, konut kredilerinde bir gün önce verilmesi gereken ön bilgilendirme formunun da verilmediğini savundu.
Tüketicinin sözleşmeyi okumadan imzaladığını, okusa da bir şey anlamadığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:
"Tüketiciler, sözleşmenin standart olması nedeniyle içeriğine etki edememekte, ihtiyacı nedeniyle bankalara teslim olmaktadır. Tüketiciye bu şekilde imzalattırılan standart sözleşmeler üzerinden alınan masraflar, tüketicinin korunması hakkındaki 4077 sayılı Kanun'un 6. maddesine göre "haksız şart" kapsamındadır. Bu nedenle tüketici, masrafların iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvurmaktadır."
- "Ek hesap üzerinden tüketiciye yüksek faiz oranı uygulanıyor"
Yılmaz, kredi sözleşmesi kapsamında bankaların, bu sözleşme veya bir ek sözleşme ile tüketici adına "kredili mevduat hesabı", "artı hesap" gibi adlar altında ek hesap açtıklarını, tüketicinin genellikle bu konuda bilgilendirilmediğini dile getirdi.
Gecikmeli ödemelerde tüketicilerin bu ek hesaplar üzerinden borçlandırıldığını ifade eden Yılmaz, "Ek hesaplar üzerinden tüketiciye yüksek faiz oranı uygulanmaktadır. Yine bu hesaplar üzerinden tüketiciden hesap işletim ücreti de alınmaktadır" diye konuştu.
- "Sözleşme hükümlerine 'ihtirazi kayıt' şerhi koyun"
Zorunlu olmadıkça mal ve hizmetin kredi ile satın alınmaması tavsiyesinde bulunan Yılmaz, kredi alınacaksa da tüm bankalarla görüşerek en uygun ödeme planı üzerinden kullanmasını önerdi.
Tüketicilerin kredi kullanırken alınan masraflar ve zorunlu olmayan hayat sigortasına itiraz edebileceğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu imkanın sağlanmaması durumunda tüketicinin, sözleşme hükümlerine 'ihtirazi kayıt' şerhi koyması gerekir. Masrafların tüketiciye ayrıca fatura edilmesi hukuka aykırı olup, haksız kazanç kapsamında olan kesintilerdir. Dosya masrafının hiçbir hizmet karşılığı bulunmamaktadır. Sadece taksitlerini ödüyor diye bankaların hesap işletim ücreti alması, ipoteği çözdürmek için tüketiciden ipotek fek ücreti talep edilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Bu haksız uygulama yargıdan dönmüştür. Buna rağmen bu masrafları almaya devam eden bankalar basiretli tacir gibi davranmamakta, hakim gücünü kötüye kullanmakta ve tüketicinin zor anından faydalanmaktadır."