Bakan Şahin’den ‘öğrenci Evi’ Açıklaması

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 'öğrenci evi' tartışmalarıyla ilgili konuştu.

Yurt gibi çalışan ama yurt vasfı olmadığı için denetim geçirmeyen yerler olduğunu belirten Şahin, “Öğrenci evlerine müdahale, kadın-erkeğin yaşamına müdahale gibi yaklaşımın sorunu çözmede faydası yok” dedi.


Bakan Fatma Şahin, Wow Otel’de katıldığı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öğrenci evi tartışmalarıyla ilgili sorulara karşılık veren Bakan Şahin, “Bu konuda dün Plan Bütçe Komisyonu üyelerimize de gerekli görüşlerimi ilettim. Partimiz, ideolojimiz, milliyetçi olsun, sosyal demokrat olsun, muhafazakar olsun her kesimin en kıymetli varlığı evlatları. Hepimizin gözbebeği. Evlatlarımızın en iyi şekilde eğitim alması, en güvenli şartları okumasını sağlaması her anne-babanın da sorumluluğu aynı zamanda. Sosyal devlet olarak da anayasaya baktığımız zaman gençlerimizi, ailelerimizi korumak, kollamak da bize anayasanın verdiği bir hüküm. Bunların hepsini birbirine karıştırdığımız zaman bir kakafoni çıkıyor. Tartışmayı yaparken nasıl tartışacağımızı, sorunu nasıl çözeceğimizi çok iyi anlamamız gerekiyor. Önyargılardan uzak, kutuplaşmadan ve ayrışmadan uzak, hepimizin evlatlarını yarınlara en iyi şekilde nasıl hazırlarız anlayışıyla bakmak gerekiyor. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devleti normlarında yasaların getirdiği hak ve hukuku korumak durumundayız. Bu iktidar daha iki hafta önce demokrasi paketinde yaşam hakkına müdahaleyi suç sayan paketi meclise gönderdi” şeklinde konuştu.

Yaşam hakkına müdahale konusunda TCK’da 1 yıl ile 3 yıl arasında ceza getirecek bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Bakan Şahin, “Dolayısıyla benim bir kadın; bir anne, bir insan olarak üzüntüm şudur; tartışırken birbirimizi çok hırpalıyoruz, yoruyoruz. Birbirimizin hakkını, hukukunu korumadan tartışıyoruz. Oysa hepimizin ortak gücü, ideali, hedefi olan evlatlarımızı en iyi şekilde yetiştirmek ve yarınlara hazırlamak üzerine odaklanmamız gerekiyor. Onları koruyarak, kollayarak yarınlara hazırlamamız gerekiyor. Böyle baktığımız noktada da birbirine karıştırmamamız gerekiyor” dedi.

Bakan Şahin, üniversiteye giden kız öğrenci sayısının 10 yıl önce yüzde 13’ken, bugün yüzde 33’e çıktığını ifade ederek, “Kızlarımız daha fazla okusun diye mücadele ediyoruz. Çok fazla üniversite açılması, çocuklarımızın eğitim hayatına girmiş olması ciddi bir şekilde yurt ihtiyacını da beraberinde getirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı şu anda bir yatırım bakanlığına dönüştü. Özel yurtları kiralamalarla bu ihtiyacı gidermeye çalışıyor. Ama bir de bu ihtiyaçtan dolayı büyük şehirlerde daha fazla öğrenci kapasitesi olan üniversitelerde aslında yurt gibi çalışan ama yurt vasfı olmadığından dolayı da hiçbir denetim geçirmeyen sistemler var. O yüzden bizim hep beraber bütün partilerle beraber bunu nasıl düzenleyebilir, çözebiliriz diye buna bakmamız gerekiyor. Aksi takdirde öğrenci evlerine müdahale, kadın- erkeğin yaşamına müdahale, özel hayata müdahale gibi yaklaşırsak bu sefer yanlış yerden tartışmayı açmış oluruz ve sorunu çözmede bu anlayışın bize bir faydası yok. Bunun kazananı yok. Sorunu iyi analiz etmemiz ve hep beraber nasıl çözeceğimiz anlayışını ortaya koymamız gerekiyor. Gençlerimizi izlememiz, onların toplumun farklı fikirlerle değişik bilgi kirliliğiyle kafasını karıştırmamamız gerekiyor. Bunun için hepimizin gücümüzü birleştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının sorulması üzerine de Şahin, “Başbakanımızın koyduğu çok net bir şey var. Burada valilerimiz ile ilgili süreç hukuk devletinde ne yapılması gerekiyorsa onun yasal hak ve hukuk üzerinden yapılabilir. Konuşmanın bir bölümü üzerinden, sağını soluna alarak topluma farklı bir şekilde bilgi kirliliği getirmenin bir faydası yok” dedi.

Kaynak: İHA