Faili Meçhul Cinayetler Davası
Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken'in de arasında bulunduğu 12 kişinin, Altındağ İlçe Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın'ın 1993'te öldürülmesine ilişkin, "cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında adam öldürmek, adam öldürmeye iştirak" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis" istemiyle yargılanmasına başlandı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklardan eski Özel Harekat Polisleri Ayhan Çarkın ve Ziya Bandırmalıoğlu, tutuksuz sanıklar Mehmet Korkut Eken, Ercan Ersoy, Seyfettin Lap, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Ayhan Akça ve Uğur Şahin ve avukatları ile müşteki avukatları katıldı.
Sanıklardan dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kemal Ağar, eski Özel Harekat Daire Başkanvekili İbrahim Şahin ve Alper Tekdemir ise duruşmada hazır bulunmadı. Sanıklardan Ayhan Çarkın, avukatı olmadığını, ancak savunma yapacağını söyledi.
Mahkeme Başkanı Önder İrfan Yorgancılar, istenen ceza haddi nedeniyle avukatı hazır bulunmadan savunma yapamayacağını belirtti.
Çarkın, "Müdahil ailelerinden bir avukatın benim avukatlığımı üstlenmesini isterim veya sanık avukatlarından birisinin" dedi.
Mahkeme, Çarkın için barodan avukat istenmesine karar verdi. Mahkeme Başkanı Yorgancılar, savunmalar öncesinde duruşmanın sesli ve görüntülü kayıt altına alındığını bildirdi. Savunmasını yapan tutuklu sanık Bandırmalıoğlu, Abdulmecit Baskın'ı hiç görmediğini söyledi ve "Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Yapacak savunmam yok. Ayhan Çarkın'ın ardından ayrıntılı savunma yapacağım" dedi.
Hakim Yorgancılar'ın soruları üzerine 1993'te Ankara'da Özel Harekat'ta göreve başladığını, ilk görevinin Korkut Eken'in korumalığı olduğunu anlatan Bandırmalıoğlu, sanıkların hepsiyle çalıştığını bildirdi. Mehmet Ağar'ı, Emniyet Genel Müdürü olması vasıtasıyla tanıdığını belirten Bandırmalıoğlu, ancak Ağar ile özel bir ilişkilerinin olmadığını söyledi.
Bandırmalıoğlu, "ölüm listesini bilip bilmediğine" ilişkin soru üzerine, bu konuda bilgisi olmadığını kaydetti.
Sanık avukatı Çağatay Sakaoğlu da Ayhan Çarkın'ın ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek, "İlk başta sanıkları suçluyordu, daha sonra 'Madde kullanıyordum, meslektaşlarım da hal hatır sormadığı için kırgınlık nedeniyle bunları söyledim. İlk söylediklerim doğru değildir' diyor" ifadesini kullandı.
Anlatılanların somut ifadelere dayanmadığını ileri süren Sakaoğlu, "Devlet liste hazırlamışsa bunun suçu nerede efendim? Çarkın hiçbir ifadede 'Ben oradaydım' demiyor. Çarkın'ın ifadesi alınırsa ekleyeceğimiz şeyler var. Müvekkilim bu iddianamede anlatılan adam değil. Ben şahsen tanırım. Kefaletim var. Bu mağduriyetin daha fazla devam etmemesi için tahliyesini talep ediyorum" dedi.
-Korkut Eken'in ifadesi
Sanık Eken ise savunmasında şunları söyledi:
"Emniyet teşkilatıyla 1982'de tanıştım. Emniyet Genel Müdürlüğünün isteği üzerine Genelkurmay'dan bir timle görevlendirildim. Aradan yıllar geçti, Eruh Şemdinli basılınca polis timlerinin kırsal alanda kullanılması gündeme geldi. Zamanın Başbakanı Turgut Özal'ın isteğiyle bin kişi yetiştirdik. 1993 Eylül'de zamanın Başbakanı Tansu Çiller bin kişilik polis özel kuvveti talimatı verdi. Emekli olduğum için emir komuta zinciri yoktu. Bundan bir rahatsızlık hissetmedim. Sever sayarlardı. Eğitim programlarının yapılmasında, ağır silah atışlarının yapılmasında yardımcı oldum, hocalık yaptım. Bunu arz ediyorum."
Eken, hakkındaki suçlamaların hatırlatılması üzerine, sağ tarafında oturan Ayhan Çarkın'a dönerek, "Benim aleyhimde ifade vereceğini zannetmiyorum. Olmaması lazım. Silahları iyi bilirim, bütün silahları bilirim, kullanırım. Polisleri de yetiştirdim, Güneydoğu'da görev yapacak hale getirdim. Silah kullanmanın bu olayla ilgisi yok. Bu arkadaşların da böyle bir şeye karışacağını sanmıyorum" dedi.
Eken, Baskın öldürüldüğü sırada, hatırladığı kadarıyla Menteş'te olduğunu kaydederek, "Sanıkların hepsini tanırım, ama 20 senedir, Susurluk şeyinden beri görüşmedim. Gönül bağımız var. Dağda bayırda görev yapmanın ayrı bir özelliği var. Birbirimizi sevmezsek görev yapamayız" diye konuştu.
Baskın'ın öldürülmesinde dahli olup olmadığı konusunda ise Eken "Kesinlikle yok. İlgim de yok, bilgim de yok" dedi.
-Çarkın'ın savunması
Sanıklardan Ayhan Çarkın, barodan istenen avukatı salona geldikten sonra savunmasını yaptı.
Çoğunlukla yazılı savunmasını okuyan, ancak bazı bölümlerde açıklamalar yapan Çarkın, savunmasının başında, "ses tonunun istem dışı yükselmesi ve hareketlerinin" mahkemeye saygısızlık olarak algılanmamasını istedi. Yaklaşık bir saat savunma yapan Çarkın, savunmasının büyük bölümünde daha önce Susurluk Davası kapsamında İstanbul'da yargılandıkları davaya ilişkin konulara değindi.
Çarkın, cezaevine girmeden önce madde kullandığını, psikolojisinin bozuk olduğunu ifade ederek, cezaevinde bulunduğu sürede "tertemiz" olduğunu ve olayları "daha net hatırladığını" kaydetti.
"Baskın'ın ölüme giden yolculuğu benimle beraber başlamıştır" diyen Çarkın, İbrahim Şahin'in, kendisine ve ölen Özel Harekat Polisi Oğuz Yorulmaz'a "Bu adamı alın, Daire Başkanlığına getirin. Dağdaki PKK'lılara kimlik veriyor" dediğini aktardı. Baskın'ın sorgulandıktan sonra Siyasi Şube'ye teslim edileceğini ifade eden Çarkın, "Bana söylenen bu. Oğuz'la bir kişi daha vardı. Ercan diyorum, ama tam hatırlamıyorum" dedi.
Baskın'ı, Altındağ İlçe Nüfus Müdürlüğüne 4. gidişlerinde aldıklarını anlatan Çarkın, "Ayhan Akça'lara adamı teslim ettik" dedi.
Daha sonra Baskın'ın infaz edildiğini belirten Çarkın, "Ayhan Akça, Sait Yıldırım, Ahmet Sakarya, bir iki kişi daha vardı. İsim olarak şimdi hatırlamıyorum, olsa simaen hatırlarım" ifadelerini kullandı.
Duruşmaya, Çarkın'ın savunmasının ardından ara verildi.
Duruşmayı, 1994'te İstanbul'da iki arkadaşıyla birlikte alındıktan sonra Bolu'da cesedi bulunan Savaş Buldan'ın eşi BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da izledi.