'Kamu-üniversite-sanayi İşbirliği' Bölgesel Toplantısı

Aslan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca Atatürk Üniversitesi ATA Teknokent'te düzenlenen "Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği" bölgesel toplantısında yaptığı konuşmada, bu toplantıların 21'incisini Erzurum'da gerçekleştirdiklerini belirterek, ilkokuldaki eğitimden sonra bireyselliğin başladığını söyledi.

Aslında Türkiye'nin geleneksel yapısına bakıldığında kolektif yaşama kültürü olduğuna dikkati çeken Aslan, kamu-üniversite-sanayi işbirliğinde Japonya'nın, Güney Kore'nin örnek verildiğini ve bu ülkelerin beyaz kitap çalışması yaptığını ifade etti.

Türkiye'nin de 2003 yılından itibaren beyaz kitabı olduğunu anlatan Aslan, "Bizim beyaz kitabımız da strateji belgesi. Türkiye, 2023 strateji belgesini yayınladı. Japonlar bunu beyaz kitap olarak tanımlamışlar. Devamında işte 9'uncu, 10'uncu kalkınma planları var. Türkiye sanayi strateji belgesi ortaya çıkarılmış 2011 yılında. Japonların yeni sayfa açmak anlamında kullandıkları beyaz kitaplar bizde de birden fazla olmak üzere" diye konuştu.

Bakanlığın yeni projelerinin olduğuna değinen Aslan, sektörle üniversitelerin bir araya gelerek, proje oluşturduğunu ve kurullarda değerlendirildikten sonra hem sektörün hem üniversitelerin desteklendiğini belirtti.

Japonya'nın dünyada tartışmasız lider bir ülke konumunda olduğunu belirten Aslan, şunları kaydetti:

"Bizde sorun iletişim ve etkileşim eksikliği. Başka bir eksikliğimiz yok. Para konusunda eksiklik var mı? Merkez yöneticilerin, bakanlıkların hem de uluslararası, AB destekleri var. Yıllık olarak ayrılmış olan proje kaynaklarının tamamen kullanılıyor olması gerekiyordu ama böyle bir şey yok. Hem bizim bakanlığımızın bütçeleri önemli bir şekilde kalıyor hem TÜBİTAK'ın bütçesinde harcanmamış paralar kalıyor hem de diğer bakanlıklarda. Bizim harekete geçirmemiz gerekiyor. Bunu başarmanın yolu birbirimize dokunmaktır. Bizim 2023 ve ondan sonraki hedeflere ulaşmamızın yolu orta ve yüksek teknoloji ürünler üretmektir. Bu beyaz kitapta da belirtiliyor. Şimdi hareke geçme zamanı, bunu artırmak durumundayız."

Herkesin birbirine dokunarak, bunu harekete geçirmesi gerektiğinin altını çizen Aslan, "Bu üçlünün bir araya gelerek, önemli bir görevi yerine getirmesi gerekiyor. O görev, geleceğimizi kurma, daha refah bir toplum oluşturma yolunda adım atmak gerekiyor. Bu yolda da mutlaka fonların kullanılması gerekiyor. Bunun için kamu mevzuatını gözden geçirecek" şeklinde konuştu.

- Erzurum Valisi Altıparmak

Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak da sanayi, kamu ve üniversite işbirliğinin yıllardır tartışılan, yol alınmaya çalışılan bir konu olduğu ifade ederek, bunun 17. yüzyılda İngilizler tarafından başlatıldığını ve en iyi şekilde uygulandığını vurguladı.

Türkiye'nin 1963'lü yıllardan sonra bu konuya ağırlık verdiğin hatırlatan Altıparmak, "İstediğimiz seviyede olduğumuzu söylemeyiz. Son 10-15 yıldır özellikle bu konunun üzerinde fazlasıyla duruluyor. Bütçeler ayrılıyor. Çok güzel çalışmalar, farklı farklı kurumların çalışmaları var ama yine de istenilen seviyeye geldiğimizi yine söyleyemiyoruz. Geldiğimiz nokta küçümsenecek bir nokta değil ama hala zayıf olduğumuzu söylemekte yanlış olmaz" dedi.

Altıparmak, işbirliği kültürünün önemine değinerek, "Çocukken mahallede çok güzel oynuyor insanımız. Gayet işbirliği yapıyor. Komşusunun bahçesinden çalacağı elma için, kayısı için bile güzel işbirliği yapıyor ama liseyi bitirdiği andan itibaren, üniversite de bunun tuzu oluyor. Orada bir şey var. O noktada o işbirliği, ortak yaşama gidiyor adeta düşmanlaşıyor insanlar. Biraz bunda da eğitim sistemimizin, her şeyden önemli öğretmenlerimizin de burada sanıyorum rolü var. Kardeşçe yetiştirme, ortak yaşama kültürünü verme, ortak sorun çözme, işbirliği yapma kültürünün verilmediği kanaatindeyim. Bunun yansımalarını her yerde görebiliyoruz. Bürokraside görüyoruz, sanayide görüyoruz, siyasette görüyoruz, kardeşler arasındaki özellikle şirketlerde görüyoruz. Hemen hanımlar devreye giriyor, kardeşler giriyor ve şirketler dağılıveriyor."

- Erzincan Valisi Akdemir

Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir ise bu tür toplantılar sayesinde sinerji ve farkındalık oluşturulduğunu belirterek, her türlü işbirliğinin önündeki en önemli engelin, kendini önceleme, önemsetme ya da her şeyi kendi bakış açısıyla değerlendirmenin olduğunu söyledi.

Akdemir, kamu, üniversite ve sanayi işbirliğinin ne kadar hayati önem taşıdığını, Türkiye'nin gelişmesine, refah ve zenginliğine ne kadar büyük katkı sağlayacağının herkesin farkında olduğunu vurguladı.

Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü Cevahir Uzkurt da kamu olarak yaptıkları çalışmalar, üniversite ve sanayi potansiyeli üzerine slayt sunumu yaptı.

Konuşmaların ardından, "2023'e 10 Kala, Ar-Ge ve Yenilikte Erzurum, Erzincan ve Bayburt" konulu panel düzenlendi.