İit Genel Sekreteri İhsanoğlu, Gaziantep'te Açıklaması
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Suriye'de kriz doğduğu günden itibaren, insani açıdan konuyla yakından ilgilendiklerini, Birleşmiş Milletlerin oraya girmesini kendilerinin sağladığını söyledi.
İhsanoğlu, çeşitli incelemelerde bulunmak üzere geldiği Gaziantep'te ilk olarak Valiliği ziyaret etti. Vali Vekili Mehmet Taşdöven ve Kordinatör Vali Veysel Dalmaz tarafından karşılanan İhsanoğlu, gezisiyle ilgili basın mensuplarına bilgi verdi.
Suriye'de yaşanan krizin ardından teşkilat olarak hemen harekete geçtiklerini dile getiren İhsanoğlu, ''Suriye krizi doğduğu günden itibaren, insani boyut bakımından çok ilgilendik. BM'nin oraya girmesini biz sağladık. BM, tespit heyetini oluştururken bizden yardım istedi. Ürdün ve Lübnan'da çok önemli şeyler yaptık'' diye konuştu.
Kilis'te Suriyeli sığınmacıların yararlanacağı ''Travma Merkezi'' projesinin hayata geçirilmesiyle ilgili teklifin kendilerine ulaşmasının ardından harekete geçtiklerini ifade eden İhsanoğlu, şunları kaydetti:
''Bu merkezin açılması teklifi bize geldiğinde baktık ki sorunun çözümüne ilişkin hem Türkiye'nin hem uluslararası camianın farklı faaliyetleri var. Bir boşluk vardı, o da psikolojik tedaviydi, psikolojik travmaydı. Düşünün insanlar ülkesinde evleri yakılmış, yıkılmış, ailesinin önemli bir kısmı öldürülmüş, bu durum küçüklerde olduğu gibi büyüklerde de önemli bir travma yaratmış. Teşkilat olarak böyle bir tavma merkezinin açılması şimdiye nasip oldu.''
- İhsanoğlu'nun Myanmar izlenimleri
İnsanlık dramının yaşandığı bir diğer bölgenin Myanmar olduğunu dile getiren İhsanoğlu, bölgedeki izlenimlerini şöyle anlattı:
''Ben Myanmar'dan geliyorum. Oradaki Rohingyalıların bulunduğu Arakan vilayetine gittim. Bakınız, hakikaten ben, Gazze'ye yapılan savaştan sonra gittim. Lübnan'ın güneyine yapılan savaştan sonra gittim, Somali'ye de gittim. Açe'de Tsunami'den sonra gittim. Dünyanın her tarafına o felaketlerden dolayı mücadele etmek için insanlara yardımcı olmak için gittim. Ama hiçbir yerde Myanmar'da gördüğüm, Arakan'da gördüğüm o zulmü, o insanlık dramını görmedim. Binlerce insan bizi karşılamaya geldi. Konuşamadık, yani onlar ağladı biz ağladık. Ellerimize kağıt sıkıştırdılar, bizi bunların zulmünden kurtarın dediler. Çok zordu. Ben hayatımda çok şey gördüm ama bu çok farklıydı. İnsanların gözlerinde korku, ümitsizlik vardı. Korkunç bir şeydi hakikaten. "