Erzurum’da 'Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı”

2023’e 10 Kala AR-GE ve yenilikte Erzurum Erzincan ve Bayburt adlı panelde konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak AR-GE hakkında bilgi vererek üniversitede bu çalışmanın ölçme, izleme ve değerlendirme aşamalarında gerçekleştiğini söyledi.

Koçak, “Üniversite açısından baktığımızda bilim üreten ürettiği bilgiyi halkın hizmetine sunan ve bölgesine katkı sağlayan kurumlar olarak görüyoruz. Sanayi’nin az olduğu bölgemizde öğrencilerimiz teorik bilgileri alsalar da pratik kısmında zorluk çekiyorlar, bu ister istemez öğretim üyesine de ortak proje yapma kısmında yansıyor. Sanayicinin bizden beklentisine bizim onlardan beklentilerimize baktığımızda bir ortak dilimiz yok, sanayi bizi kabul etmiyor biz sanayi sektörünü yeterli görmüyoruz. Aynı dili kullanamıyoruz. Yani onların ufkundakilerle bizim beklentilerimiz bir yerde buluşmuyor. Ama ümit ediyorum ki bizim birikimlerimizle sizin finansal kaynaklarınızla beklentilerinizi karşılarız. Bir araya gelmede bir eksiklik var. Aslında üniversitelerinde sanayiye çok ihtiyaçları var. Temennimiz odur ki bu toplantıdan sonra daha sık bir araya gelinir, işbirlikleri yapılır ve projeler yaparak bölgemiz insanları için faydalı işlere imza atarız” diye konuştu.

Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir ise, Erzincan ilinin hızla gelişen üniversitesi, sanayi siteleri ve istihdamlarla göçü engellemiş ve göç alır bir şehir haline geldiğini ifade etti.

Akdemir, “Üniversitemiz öğrenci sayısı 18 bine ulaşmıştır. Bölgenin en cazip organize sanayi bölgesi konumundadır. İşsizliğe baktığımızda Türkiye ortalamasını oldukça altında yüzde 6 seviyelerindedir. Şehir olarak rekabetçi gücümüzü artırabilmek için AR-GE çalışmalarına gereken ağırlığı vermek durumundayız. Üniversite sanayi işbirliğimiz yeteri düzeyde değildir. Toplantılarımızı gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Erzincan ilimize kurumsal yapısını kazandırmak istiyoruz.” dedi.

Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, istenilen seviyede olunmadığının belirterek, “Son 10-15 yıldır bu konular üzerinde fazlasıyla duruluyor ve bütçeler ayrılıyor. Geldiğimiz nokta küçümsenecek olmasa da daha iyi bir noktaya varmalıyız. Birçok bakanlığımızda farklı farklı çalışmalar devam ediyor. Gerek siyasetçi, gerek bürokrasisi ile bu kültürü oluşturmalıyız. Bizim insanımız bu eğitim dünyasına girdiğinde farklı insan olarak çıkıyor. Çocukken oynayan çocuklar işbirliği yaparken liseyi bitirdikleri anda o işbirliği düşmanlığa dönüşüyor. Kardeşçe yaşama kültürünü unuttukları kanaatindeyim. Bunlar siyasette ve şirketlerde de böyle.” diye konuştu.

“İETİŞİM VE ETKİLEŞİM EKSİKLİĞİ VAR”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan Uygulamada AR-GE’nin artırılması gerektiğini dile getirerek, “Yolculuğun 21. istasyonu olarak burada toplanıyoruz. Üniversitelerde yapılan çalışmaların endüstriyel ürünlere dönüşmediğini görüyoruz. Üretim sektöründe önemli olan zanaatkarlıkta nitelikli eleman yerleşmesinde problem görülmektedir. Akademik çevrenin teknoloji transferi konusunda daha aktif rol oynamasını desteklemeliyiz. Sorun burada iletişim ve etkileşimin eksikliğidir. Para konusunda bir eksiklik görülmüyor. Çeşitli destekler var. Yeterince bunları duyuramıyoruz. Duyurmuş olsak yıllık ayrılmış olan proje kaynaklarının kullanılmış olması gerekiyor. Ama öyle bir şey yok. Harcanmamış paralar kalıyor. Artık ‘Abi ben her şeyi yaparım’ lafı kalkmalı ‘Ben şu işleri yapıyorum’ denmeli. Öğretim elemanlarımızın da öğrencilerle beraber sektörü ziyaret etmesi gerekiyor. Sektör eleman almayabilir. Ama sektörün hayatiyetini devam ettirebilmesi için mutlaka üniversitedeki o bilgiyi ürünün içine sokması gerekir.” şeklinde konuştu.

Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü Doç. Dr. Cevahir Uzkurt ise şöyle dedi: “Özellikle kamu tarafında üniversite sanayi işbirliğinden bahsediliyor ama istenilen düzeyde bir sıçramayı yapamamışsak demek ki bir yerlerde eksiklik var. Bu eksiklikleri bizzat yerinde tespit etmek için bugün 21. durağımızdayız. Çeşitli birçok muafiyetin olduğu bölgeler mevcut. Bakanlığımızca onaylanan teknokentler ve teknoloji geliştirme merkezleri kuruluyor. Bugüne kadar 52 tanesi kuruldu. 37 tanesi aktif çalışıyor. 2 bin 247 AR-GE firması kurulmuş ve çalışmalarına devam ediyor. 20 bin nitelikli AR-GE personeli de istihdam edilmekte ve yaklaşık 16 bin projenin de bir kısmı tamamlanmış bir kısmı da devam etmektedir.”