Rektör Coşkun Açıklaması
Gaziantep Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından Gaziantep, Osmaniye, Kilis ve Adıyaman illeri işbirliği ile 2. Bölgesel Gaziantep İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı (GAİF 2013) gerçekleştiriliyor.
Fuarın ikinci gününde Zeugma Mozaik Müzesi konferans Salonunda konuşan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, “Üniversitelerde intörnlük uygulaması ve sanayi işbirliği çerçevesinde İŞKUR’un iş başı eğitim programları modeline bir bakış” adlı söyleşide önemli mesajlar verdi.
Söyleşiye nitelikli insan gücü yetiştirirken eğitimin nasıl olması gerektiği vurgulayarak başlayan Prof. Dr. Yavuz Coşkun, farklı bir eğitim anlayışıyla Türkiye’ye model olan bir çok uygulamayı Gaziantep Üniversitesinde hayata geçirdiklerini söyledi.
Prof. Dr. Coşkun, “Eğitim bazı bilgilerin öğrencilere işitsel ya da görsel bilgilerin aktarıldığı sürecin adı değildir. Öğrencilerimize sadece teorik bilgi vermiyoruz. Öğrenciyi her şekilde hayata hazırlamak, bu arada kendi alanında da en iyi bilgi ve en iyi deneyimleri de kazandırmak noktasında bir duruş göstermeliyiz. Bu anlayışı oturttuğumuz zaman gerçek anlamda Üniversitenin eğitim alanını gerçekleştirmiş olursunuz” diyerek, bu anlamda sosyal sorumluluk projeleri, intörnlük gibi yeni alanları da ders olarak verdiklerini söyledi.
“Üniversite aynı zamanda çalışan akademisyenlerin bilgi birikimiyle bir takım yeni bilgileri üreterek çağın gerektirdiği yeni anlayışları ortaya çıkartıp bunu toplumla paylaşmak ve toplumun bir şekilde ileri gitmesine öncülük etmek gibi bir görevi vardır” diyen Prof. Dr. Coşkun, “Yoksa üniversiteler sadece eğitim ayağıyla kalsaydı, bilginin üretimi bugün geldiğimiz ve dünyanın bilgiye para ödediği çağda üniversitesiz bir ekonomik, sosyal ya da eğitim alanındaki gelişmeleri takip etmek, ayarlamak mümkün değildi. ‘Bir kilo halı mı yoksa bir kilo cep telefonu mu pahalı’ örneğinden hareket ettiğimizde, birinde bilginin içerisine gömüldüğü bir ürün var, diğerinde ise klasikleşmiş bir yöntemle elde edilen bir ürün var. Onun için bilginin ürüne yansıdığı, yerleştiği bir çağı yaşıyoruz” bilimsel bilginin üretimle bütünleştiğinde sağlayacağı katma değerin oldukça fazla olacağını söyledi.
SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ DERSLERİMİZ DİĞER ÜNİVERSİTELERE MODEL OLUYOR
Sosyal sorumluluk projelerine göreve geldiği ilk günden bu yana çok önem verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Coşkun, “Öncelikle insanla teması sağlamaya, insana dokunmaya çalıştık. Öğrencilerimizi yetiştirip hayatın içerisine göndereceğiz, hayatın öğesi olan insan noktasında duyarlılık oluşturmaya, topluma karşı bir sorumluluk oluşturmaya çalışıyoruz. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bunun sonucu olarak da gerek kamu kurumlarıyla gerekse sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirerek birlikte bir şeylerin hayata geçirilebileceğini göstermeye çalışıyorduk. Bu kapsamda çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Varoşlarda okula gidemeyen, parası olmayan, ekonomik olarak dezavantajlı kesimlere hayata tutunması için, motivasyonlarının artması için hem ders anlatıyor hem de toplumsal fayda, toplumsal katma değer ortaya çıkarttık. Bütün bunların sonucunda gelecekte istihdam yaratma noktasında önemli aşamalar kaydedildi. Çok önemli doktor, çok iyi mühendis, tarihçi, matematikçi olabilirsiniz ama iletişim beceriniz zayıf ise karşınızdaki insanı anlama noktasında empati yapamıyorsanız, girişimcilik ruhu elde edememişseniz, insanlarla temas noktasında cesaretiniz yok ise o zaman ne kadar iyi mühendis olursanız olun iş bulmada, hayatın içerisinde kendinizi ispat etmede sıkıntı duyarsınız. Çok iyi mühendis olmak yetmiyor aynı zamanda girişimci ruha sahip olmak ve iletişim becerinizin iyi olması gerekiyor. Onun için insanla, toplumla temas ettirerek gençlerimizi istihdam noktasında hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Devlet üniversiteleri arasında bir ilkti. Bugün geldiğimiz noktada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı arasında bu dersin diğer üniversitelerde model olması ve diğer üniversitelerde de bu şekilde uygulanması konusunda ilkesel karar alınmıştır” diye konuştu.
İNTÖRN MÜHENDİSLİK TÜRKİYE’DE BİR İLK
Gaziantep Üniversitesinin intörn mühendislik uygulamasının Türkiye’de bir ilk olduğunu söyleyen Prof. Dr. Coşkun, “İş dünyasından tutun odalara kadar bir çok üniversitede, Sanayi Bakanlığında, ilgili kuruluşlar nezlinde bu program tartışılmaya başlandı. Bizim tesis ettiğimiz intörn mühendislik programı ciddi anlamda dikkat çekiyor ve Türkiye’de bir ilk oluşu nedeniyle da son derece ilgi topluyor” şeklinde konuştu.
İntörn mühendislik modeli hakkında bilgi veren Prof. Dr. Coşkun, “Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi olarak çok iyiyiz ama iyi yetiştirdiğimiz bu öğrenciler sahaya gittikleri zaman ‘sanayicilerden, işverenlerden, iş dünyasından aldığımız öğrencilerimiz için çok iyi, çok donanımlı ama öğrencileriniz eli hiç motora değmemiş, çok iyi gıda mühendisi ama gıda üreten fabrikanın yanından geçmemiş’ gibi geri dönüşümler alıyorduk. Geldiğimiz çağda böyle yetişmiş mühendislerin sahada başarılı olabilmeleri için mezuniyet sonrası dönemde bir yıl çalıştıktan sonra bir yerlere gelebildiklerini gördük. Bunun üzerine öğrencilerimize sekiz dönemin yedi döneminde her türlü bilgi donanımınızı tamamlayın laboratuar, sınav, teorik dersler gibi ama son bir dönemde dört buçuk ay gençlerimizi sahaya gönderdik. İş dünyasının, sanayi ve ticaret odalarının son derece makul karşıladıkları bu süreci başlattık. İş dünyasının buna zaten aç ve susuz olduğunu gördük ve bir süre sonra iş dünyasından öğrenci sayılarında konusunda yoğun isteklere cevap verememeye başladık” ifadesinde bulundu.
“İNTÖRN ÖĞRENCİLERİMİZİN YÜZDE 80’İ İŞ BULDU”
İntörnlüğün bir staj olmadığın söyleyen Prof. Dr. Coşkun, “Öğrencilerimiz çalıştıkları firmalarda asli kadrosunda çalışan bir mühendis gibi gidip işletmede çalıştılar. Her bir firma ile protokol imzaladık, kurallara kadar en ince detayları görüştük. Sonuçta öğrencilerimiz sahada çalıştılar ve yüzde 80 kadarı intörnlük yaptıkları işyerleriyle anlaşarak iş buldular. Şehir içi ve dışındaki yaklaşık 400 civarındaki mühendisin yüzde 80 oranında iş bulduğu başka bir üniversite yoktur” dedi.
Prof. Dr. Coşkun, “Amerika’daki üniversitelerde teknolojik mühendislik alanlarında toplumla, firmalarla çok sıkı ilişki içerisindedir. Firmalar para verir hocalar araştırma yapar ve yeni ürünler geliştirerek firma kazanır, üniversite kazanır, hoca kazanır. Bu model eğer Türkiye’de çalıştırılmazsa dünyanın ekonomik ve üretiminde birinci ligde geri kalırız. Onu içindir ki teşvikler cari açığı önlemeye yönelik bu ara inovatif bilgiye dayalı ürünlerin yetiştirilmesi konusunda teşviklerin arttırıldığı gibi Üniversitelerin de bu anlamda insiyatif almasına çalışılıyor” şeklinde konuştu.
Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun’un sunumu sonrasında söz alan Çalışma ve İş Kurumu Gaziantep İl Müdürü Siraç Ekin, Rektör Prof. Dr. Coşkun’un intörnlük uygulamasından oldukça etkilendiklerini, Çalışma ve İş Kurumu olarak Gaziantep Üniversitesiyle birlikte protokol dahilinde, öğrencimiz sanayicinin yanında bitireceği her fiili gün için 25 lira para ve genel sağlık sigortası uygulayacaklarını söyledi.
Prof. Dr. Coşkun, Çalışma ve İş Kurumu Gaziantep İl Müdürü Sıraç Ekin’in öğrencilerimize günlük 25 lira para ve genel sağlık sigortası tekliflerini olumlu karşıladıklarını söyledi.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli, Çalışma ve İş Kurumu Gaziantep İl Müdürü Siraç Ekin, Gaziantep, Osmaniye, Kilis ve Adıyaman’dan gelen çok sayıda konuğun katıldığı törene ilgi oldukça fazlaydı.