2. Uluslararası Raylı Sistemler Mühendisliği Sempozyumu Başladı
Türkiye’nin ilk Raylı Sistemler Mühendisliği'nin bulunduğu Karabük Üniversitesi’nin (KBÜ) ev sahipliğinde üç gün sürecek olan ‘2.Uluslararası Raylı Sistemler Mühendisliği Sempozyumu’ bugün başladı.
KBÜ Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz konferans salonunda başlayan sempozyuma Karabük Valisi İzzettin Küçük, KBÜ Rektörü Prof.Dr. Burhanettin Uysal, KARDEMİR A.Ş Yönetim Kurulu Başkanvekili Kamil Güleç, KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel ile çok sayıda yerli ve yabancı konuklar ile öğrenciler katıldı.
Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Türkiye’nin ilk ağır sanayisinin Karabük’te kurulduğunu ve geçen zaman içerisinde KARDEMİR’İN genç Cumhuriyetin imarında ve sanayileşmesinde çok önemli rol üstlendiğini söyledi.
KARDEMİR ile birlikte üniversitelerinin raylı sistemler vadisi olma yolunda hızla ilerlediğini anlatan Uysal, şöyle konuştu: “1937 yılından beri önemli rol üstlenen KARDEMİR’in bu rollerden bir tanesi okul vazifesi görmesidir. Yıl 2007’ye geldiğinde Karabük’te bir üniversite kuruldu. Üniversitemizin amacı 1937 yılında kurulan Demir Çelik İşletmeleri gibi ülkemizi bir adım daha ileriye getirmek için çaba vermekti. Ülkemizin ihtiyaçlarının analizlerini gerçekleştirdik ve üniversitemizden mezun olduklarında hızlı bir şekilde iş bulmaları ve ülkemizi bir adım öteye getirmeleri amaç edinildi. Bu amaçla Türkiye’de olmayan, özellikle başta Raylı Sistemler, Tıp, Ulaştırma, Endüstri ve Tasarım Mühendisliği gibi değişik bölümleri kazandırdık. 2011 yılında raylı sistemler mühendisliğini ülkemize kazandırdık ve bugün çok isabetli bir karar vermenin gurunu yaşıyoruz."
DDY’nin yatırımları ve hükümetin almış olduğu kararlara bakıldığında bütün yatırımlarda yüzde 51 yerli üretim istendiğini anlatan Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu da ihtiyacımızın ülkemizde üretilmesi anlamına geliyor. Eğer bunlar ülkemizde üretilecekse ve nerede test edilecek. Biz KBÜ olarak raylı sistemler vadisi olma yolunda hızla ilerlemekteyiz. Türkiye’nin ilk Demir Çelik Enstitüsünü açtık ve bunun içerisinde akredite olmaya çalıştığımız laboratuvarlarımızı bitirme aşamasına geldik. KARDEMİR 72 metre boyunda hızlı tren rayı üretiyor ve bunları DDY satabilmesi ya da ihraç etmesi için akredite edilmiş laboratuvarlarda test edilmesi gerekiyor. Maalesef bunları Türkiye’de yaptıramıyorduk ve yurt dışına gidiyordu. İşte bu demir çelik enstitüsü ile bir iki ay içinde bu test işlemlerini KBÜ olarak burada yapmaya başlayacağız”
KARABÜK TÜRKİYE’NİN HIZLI TREN SİSTEMİNDE ÖNEMLİ BİR ÜRETİM ÜSSÜDÜR
Karabük Valisi İzzettin Küçük ise, Karabük’ün Türkiye’nin hızlı tren sisteminde en önemli bir üretim üssü olduğunu ve gelecek 10 yılda Türkiye’nin duble yolları değil raylı sistemleri konuşacağını söyledi
Türkiye’nin 2023 hedefi olduğunu anlatan Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü: "O hedeflerden bir tanesi 500 milyar dolarlık ihracat yapabilmesi. Bugünkü rakamların 3.5 -4 katı. Bugün üretilen malın 3.5 katı daha mal ve hizmet üretilmesi lazım. Bunun taşınması lazım. Mevcut karayolları ağı ile bunu yapmak mümkün değil. Kamyon ve TIR'la bunu ihraç etmek ve bir yerden alıp başka bir yere getirmek kolay değil. Onun için Türkiye’nin 2023 vizyonun en önemli dönemeç noktalarından bir tanesi raylı sistemler yani hızlı tren. Geçmiş 10 sene boyunca duble yolları konuştuk ve Türkiye bu anlamda çok büyük bir yol kat etti. İlçe seviyesindeki yerlerde bile duble yollarımız var neredeyse. Önümüzdeki 10 sene artık duble yolu konuşmayacağız, raylı sistemleri konuşacağız."
Türkiye’nin ekonomik ve sosyal olarak geldiği aşamanın artık bunu icap ettirdiğini anlatan Küçük, şunları söyledi: "Sadece yük ve eşya taşıma değil tren yolu, yaklaşık günümüz teknolojisinde 200-250 kilometre süratten bahsediyoruz. Hızlı rahat ve konforlu bir ulaşım. Bu olayın Türkiye için en önemli noktalarından bir tanesi Türkiye’nin jeopolitik konumunu perçinleyecek bir hadisedir. Eğer Türkiye’de trenler, hızlı trenler yapılmaya, çoğaltılmaya başlayınca doğu ile batı arasındaki sadece toprak olarak olan jeopolitik önemini 2-3 kat daha artıracaktır. Bu ülkenin gücüne güç katacaktır”
Karabük’ün 1937 yılında ülkenin sanayileşmesinde çok önemli itici bir motor görevi gördüğünü anlatan Vali Küçük, sözlerine şöyle devam etti: “Şuan kanaatim tekrar Karabük, KARDEMİR ve Üniversitesi ile beraber böyle bir fonksiyonu icra etmeye hazırdır. Buradaki üretim hızlı ray üretimi, tekerlek ve diğer parçaların üretimi ile Türkiye’nin hızlı tren sisteminde en önemli bir üretim üssüdür. Üniversitemizin de bu alanda kurduğu bölümler enstitüler burayı bilgi olarak destekleyecektir. Karabük Türkiye’nin hızlı tren çağında çok önemli bir rol oynayacak il olacaktır.”
HEDEF RAYLI SİSTEMLERDE ANA ÜRETİM MERKEZİNİ KARABÜK’E TAŞIMAK
Türkiye’nin ilk ve tek ray üretici konumunda olan KARDEMİR'in Genel Müdürü Fadıl Demirel ise, hedeflerinin raylı sistemlerde ana üretim merkezini Karabük’e taşımak olduğunu belirtti.
Türkiye’nin hedefleri olduğunu ve her ülke ekonomisinin büyüklüğü ve onun gücü ile konuştuğunu belirten Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya da saygınlığının ölçülmesinin başında bu geliyor. Bu real sektörün güçlenmesi ile mümkün. Ülkeler üzerindeki kağıt üzerindeki para hareketi çok fazla bir şey değiştirmez. Bunlar akışkan ve kalıcı değil. Ülkelerin alt yapısı ve mali olduğu esas varlıklar reel sektör ve fiziksel büyüklüklerdir. Türkiye 2023 yılında 500 milyar dolarlık bir ihracatı hedefliyor. Büyüyebilmemiz ve gelişebilmemiz için bunlar gerekli. Türkiye’deki şirketler artık ülkenin ihtiyaçlarını hedeflemiyor. Rekabetin çok hızlı olduğu büyüdüğü ülkemizde şirketler mali ihracatları ile mümkün durumdadır. Biz çok ileri teknoloji ülkesi değiliz. İhracatımızdaki malların büyük kısmı büyük tonajlı mallar. Bunları kitle halinde taşıyacak sistemler kurmalıyız. Türkiye’nin üç tarafı denizle kaplı olduğuna göre ve bir de hızlı düşünürseniz bunun yolu ancak limanları ile mümkün ve buraya ulaştıracak tren yolları ile olabilir. Bunun dışında 500 milyar dolarlık ihracat hayal olur”
Demirel, daha önce Türkiye’de ray yapılmadığını ve ray ihracatını ise Bakanlar Kurulu kararı ile yurt dışından tonu 2 bin 500 dolara satın alındığını anlatarak şöyle konuştu: "Ama bugün geldiğimiz noktada biz DDY ile çift taraflı çalışıyoruz. Onlara hem ray satıyoruz, hem de malımızı taşıtıyoruz. Dolayısıyla biz onlara ray verip onlarda bizim mallarımızı taşıyor. Artık bakkaldan ciklet alır gibi bizden hızlı tren ve normal tren rayı alıyorlar. Biz bu işi çok kolaylaştırdık. Demir yolu dediğiniz zaman rayınız, makasınız, lokomotif ve vagonunuz olacak. Birde bunların aksesuarları olacak. Bunların hepsi çelik. Bu çelik denen şey sihirli bir lanet ki, eğer çeliğiniz yoksa ülkenin kalkınmasından bahsedemezsiniz. Hangi fabrikayı hangi sistemi kuruyorsanız kurun arkasında iyi kaliteli çelik lazım. Bunu yaparken bir ülkede çelik fabrikalarının bu tür mamülleri yapabiliyor olması lazım."
1994 yılında 465 milyon dolar zarar eden fabrikanın kapatılmasına karar verildiğini, yöre halkı ve sanayicisi ile işçisinin sahip çıktığını belirten Demirel, sözlerine şöyle devam etti: "Devlette iken 550- 600 ton yıllık kapasitesi olan fabrika 15 yıllık sürede bunu ikiye katladı. Şuan fiili üretimimiz 2 milyon ton seviyesinde, gelecek yıl ortasında 3 milyon ton olacak. Türkiye’nin büyümesinin hedeflerine uygun ancak ve ancak KARDEMİR’in yapacağı hedefleri ortaya koyarak kaliteli çeliği sadece biz üretiyoruz."
Türkiye’de cevhere dayalı uzun mamül yapan tek fabrika olduklarını belirten Demirel, sözlerini şöyle tamamladı: "Demir yolu malzemeleri uzun grup mamülleri içersinde yer alıyor. Bu tür malzemelerin yapılması KARDEMİR’in işidir. Sadece ray haddehanesi kurmakla bu iş olmuyor. Bunun arkasında iyi bir çelikhane, sürekli döküm haddehanesi ve buna uygun hammadde olması lazım. Bu nedenle biz raya el attık. Demir yolunu ve demir yolculuğunda ve raylı sistemlerde ana üretim merkezini Karabük’e taşımak istedik. Bunun sanayi ayağı ve bilimsel ayağı vardı. Bu görev taksimi şeklinde yürüdü. Üniversitemizle bu işi istişare ederek üstlendik. Demir yolculuğunun ana elemanlarını bu ülkede üretirken, üniversitede bunu bilimsel temel üzerine oturtalım dedik. İlk olarak burada raylı sistemler mühendisliği var. Burada inşallah 3 kilometrelik raylı sistemlerin test merkezi olacak. Binasını bizim yaptığımız demir çelik enstitüsü var. Dünyanın en modern ray haddehanemiz var ve yıllık 450 bin ton ray üretimimiz var. 30 ay içerisinde faaliyete geçecek demir yolu teker üretim fabrikamız bitecek. Senede 200 bin teker üreteceğiz. Bunun 45-50 bini ülkenin ihtiyacı olarak kullanılacak geri kalanı ihraç edilecek. Bunlar kaliteli çelikle yapılacak. Ray ve tekerin yanında makas üretimi Çankırı’da yapılıyor. Vagonu da biz kendimiz yapıyoruz.”