8. Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı Sonuç Bildirisi Açıklandı
Türkiye Yatırım Danışma Konseyi Sekizinci Toplantısı Sonuç Bildirisi'nde, son dönemde ülkeler tarafından önemli riskleri azaltmaya yönelik olarak politik tedbirler alınmasına rağmen, küresel ekonomide iş dünyasının güvenle ve uzun vadeli yatırım kararı almasını engelleyen birtakım ciddi sorunları olduğu belirtildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Ekonomi Bakanlığı'nca Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nde gerçekleştirilen 8. Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı'nın sonuç bildirisi açıklandı. Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarını tamamlayan Konsey'in hazırladığı bildiride, Konseyin, küresel anlamda ekonomik iyileşmenin tam anlamıyla sağlanamadığı bir dönemde gerçekleştirildiği kaydedildi.
Bildiride, küresel ekonominin ülkeleri birbirine bağımlı kılan yapısının, büyüme odaklı politikaları benimseyen ülkeler açısından küresel risklerden korunmayı imkansız hale getirdiği anlatılarak, son 10 yıllık dönemde yükselen ekonomilerin bir çoğunda, makroekonomik politik önlemlerin ve yapısal reform çalışmalarının gelişme gösterdiği ifade edildi.
"Son dönemdeki gelişmelerin, yükselen ekonomilerin gelişmiş ülkelerin uyguladığı politikaların olumsuz etkilerinden korunmak için yapısal uyum politikalarına özen göstermeleri gerektiğine işaret etmektedir" denilen bildiride, Türkiye'nin küresel belirsizlik ortamını ve bölgesindeki jeopolitik gerilimin olumsuz etkileri nedeniyle oluşan riskleri başarılı bir şekilde yönettiği belirtildi.
- "2004 yılından bu yana uluslararası doğrudan yatırım girişi, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren girişlerin yaklaşık sekiz katı"
Türkiye'nin dinamik ekonomisi, elverişli demografik yapısı ve coğrafi konumunun, yatırımcılara önemli fırsatlar sunduğu ifade edilirken, şunlar kaydedildi:
"Yurt içi tasarruf oranlarının artırılmasına yönelik hükümetin kararlı politikalarının, önümüzdeki 10 yıllık dönem için yıllık ortalama yüzde 5 oranında ekonomik büyümeyi gerektiren 2023 hedeflerine ulaşılmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bununla birlikte, geçtiğimiz 10 yılda olduğu gibi uluslararası doğrudan yatırımlar, sağlam bir dış kaynak oluşturmaya, sürdürülebilir verimlilik artışına ve ekonomik büyümeye katkısı nedeniyle bu hedeflerin yakalanmasında önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Hükümetin bu katkıyı sürdürmek üzere yatırımcılara şeffaf, öngörülebilir ve rekabetçi bir yatırım ortamı sağlanmasına yönelik kararlılığının sürdüğünü görmekten memnuniyet duymaktayız."
2004 yılından bu yana gerçekleştirilen 7 Konsey toplantısında, Konsey üyelerinin Türkiye'nin daha rekabetçi ve cazip bir yatırım yeri haline gelmesine yönelik çok sayıda öneride bulunduğuna değinilen bildiride, Yıllık İlerleme Raporlarında bu önerilerin her biriyle ilgili kayda değer gelişmelerin yer almasından dolayı memnuniyet duyulduğu aktarıldı.
Konsey'in ilk oluşturulduğu 2004 yılından bu yana sağlanan uluslararası doğrudan yatırım girişi tutarının, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren sağlanan girişlerin yaklaşık sekiz katına ulaşmış olduğu vurgulanan bildiride, bu alandaki başarının, hükümet politikalarının etkinliğini kanıtlayan güçlü bir gösterge olduğu ifade edildi.
"Diğer taraftan, yatırım ortamına ilişkin sorunların belirlenmesinde ve çözülmesinde etkili bir kamu-özel sektör işbirliği platformu olan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nun,bu başarının elde edilmesine sağladığı katkı ifade edilmeye değerdir" ifadesinin yer aldığı bildiride, geçen yıl hükümete, makroekonomik, politik ve finansal istikrarın devamı, yatırımların artırılması ve büyümenin desteklenmesi amacıyla yapısal reformların sürdürülmesine yönelik öneride bulundukları hususların YDK 2013 İlerleme Raporunda geniş bir şekilde ele alındığını görmekten memnuniyet duyulduğu belirtildi.
Bu çerçevede son toplantıdan bu yana kaydedilen önemli gelişmelerden bazıları şunlar olarak belirlendi:
"Yatırımların desteklenmesi amacıyla stratejik bir yaklaşımla tasarlanmış, sektörel ve bölgesel öncelik ve tercihleri yansıtan yeni yatırım teşvik sistemi hayata geçirilmiştir. Sermaye piyasalarının güvenli, şeffaf ve rekabetçi bir ortamda gelişimi ile işlemesini sağlayan ve yatırımcıların hak ve menfaatlerini koruyan yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun yürürlüğe konulmuştur. İş çevreleri için alternatif uyuşmazlık çözümü mekanizmaları ile yargı sisteminin etkinliğini artıracak Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu'nun yürürlüğe girmiştir.
Hükümet, İstanbul Finans Merkezi Projesinin sürdürülmesine yönelik güçlü bir kararlılık sergilemiştir. Ülkenin hızla artan lojistik ihtiyacının karşılanması amacıyla demiryolu taşımacılığı piyasasının özel sektör yatırımlarına açılması sağlanmıştır. Düzenli olarak güncellenen eylem planlarıyla işgücü piyasası reformları sürdürülmüştür. Eğitim sistemine bütçeden önemli miktarda kaynak tahsisi yapılarak insan kaynakları kapasitesinin gelişimine sağlanan destek sürdürülmüştür. Ulaştırma sektörü başta olmak üzere kritik öneme sahip altyapı yatırımları kamu-özel işbirliği modeliyle tamamlanmıştır."
Özellikle yapısal reformların Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü ve dış şoklara karşı dayanıklılığını artıracağı bir dönemde, bu platforma olan siyasi desteğin güçlü bir şekilde devam etmesi gerektiğine inanıldığı aktarılan bildiride, "Konsey üyeleri olarak bizler, Türkiye'nin ekonomi politikalarının ülkenin üretim yapısında dönüşüm sağlayarak uluslararası rekabet gücünün artırılmasına odaklanması gerektiğine inanıyoruz" görüşü dile getirildi.
10| Kalkınma Planı ve Girdi Tedarik Stratejisi gibi ulusal politika metinlerindeki hedeflerin de, 2023 vizyonunun hayata geçirilebilmesi için hükümetin hedeflerinin de aynı doğrultuda olduğunu gösterdiği belirtilen bildiride, bu dönüşümü sağlayacak ekonomi politikalarının tasarlanmasının yatırım ortamının gelişimine de önemli katkılar sağlayacağı kaydedildi.
Bildiride, bu çerçevede hükümetin gelecek dönemde öncelik vermesi gereken konular da şöyle sıralandı:
"Türkiye ekonomisinin hedeflenen büyüme oranlarını yakalayabilmesi için kaynakları, tasarım, bilgi ve iletişim teknolojileri, finansal hizmetler, makine imalatı, altyapı, yaşam ve sağlık endüstrileri gibi katma değeri, yenilikçiliği ve verimliliği yüksek üretim ve hizmet alanlarına yönelten destekleyici politikalar önem arz etmektedir. Bu tür faaliyetler için elverişli bir yatırım ortamı sağlanmasına yönelik, nitelikli insan kaynağı, Ar-Ge desteği, teşvik tedbirleri ve mevzuat çerçevesi gibi somut ihtiyaçlar belirlenmeli ve ilgili politika yapıcı kurumlar tarafından temin edilmelidir.
Son 10 yıllık dönemde fiziki altyapı alanındaki gelişmeler, ekonominin genelinde verimlilik artışına katkı sağlamıştır. Büyüyen tüm sektörlerin enerji, telekomünikasyon, ulaşım ve lojistik ihtiyaçlarının, uluslararası finansman kaynakları da dikkate alınarak kamu ve özel sektör tarafından çeşitli programlar aracılığıyla zamanında gerçekleştirilecek altyapı yatırımlarıyla karşılanmasına devam edilmelidir."
Açıklanan bildiride, Türkiye'nin büyüme ve istihdam hedeflerine daha fazla katkıda bulunabilmeleri için KOBİ'lerin büyümesine ve uluslararasılaştırılmasına katkı sağlayacak çeşitlendirilmiş programlarla yönlendirmesi ve destek sağlanması gerektiği dile getirildi.
Bildiride ayrıca, yaşam süresinin uzatılması ve vatandaşların sağlık hizmetlerine eşit şekilde erişimini sağlamak üzere sağlık sisteminin geliştirilmesi çalışmalarının sürdürülmesi gerektiğine değinilerek, bu çerçevede, sağlık eğitimine ve yenilikçiliğe daha fazla yatırım yapılmasının ve kronik hastalıkların yönetilmesinin reform gündeminde yer alması gerektiği bilgisi verildi.
- "Türkiye'nin yatırımcıların ihtiyaçlarına uygun yatırım yeri taleplerini hızlı bir şekilde karşılaşması gerekiyor"
Türkiye'nin, yatırımcıların ilgisinden etkin bir şekilde istifade edebilmek için yatırımcıların ihtiyaçlarına uygun yatırım yeri taleplerini hızlı bir şekilde karşılaşması gerektiği kaydedilen açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Bugüne kadar alınan tedbirlere ilaveten Türkiye, imalat, madencilik ve enerji sektörlerini de içeren arazi tahsisi teşvikinden yararlanabilecek yatırım projeleri başta olmak üzere yatırım yeri temini sürecinin etkinliğinin artırılması amacıyla mevcut idari ve teknik çerçeveyi gözden geçirmeli ve iyileştirmelidir. Yayımlanacak olan Ulusal İstihdam Stratejisi hedefleri, ekonomideki verimliliği artırmak amacıyla takvimlendirildiği şekilde gerçekleştirilmeli, ayrıca iş gücü piyasasının esnekliği arttırılmalıdır. Ayrıca mevcut iş sağlığı ve güvenliği standartlarının uygulanmasına yönelik hükümetin devam eden çabaları güçlendirilmelidir. Türkiye, iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla, ticari uyuşmazlıkların çözüm süreçlerinin hızlandırılması başta olmak üzere, yargı reformu çalışmalarını sürdürmelidir. Kamu ihale sistemi, mal ve hizmet alımını içeren ihalelerde sadece fiyatı değil teknoloji ve kaliteyi de göz önüne almalıdır."
İş dünyasının öncelikleri ve hızla değişen ihtiyaçlarıyla uyumlu olarak, özellikle vergi sisteminin öngörülebilirliğinin ve tutarlılığının artırılması, yabancıların çalışma izinleri ve tasfiye süreçleri ile Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinin daha rasyonel hale getirilmesine yönelik çalışmalara YOİKK koordinasyonunda devam edilmesi önerilen bildiride, "Yatırım teşvik sisteminin uygulanmasına kararlılıkla devam edilecektir. Yukardaki hususlara paralel olarak konseyimiz, Türk finansal piyasalarının yüksek performansının sürdürülmesi amacıyla küresel piyasalarda oluşabilecek potansiyel dalgalanmaların değerlendirilmesine, bu doğrultuda finansal sistemin yakından izlenmesine ve geliştirilmesine devam edilmesini tavsiye etmektedir. Finansal sektörün derinliğinin arttırılması ve alternatif finansal kaynakların oluşturulması hususları dikkate alınmalıdır" tespiti yapıldı.
YDK üyelerinin, Türk ekonomisine olan güvenin bir kez daha teyit edildiği bildiride, "Gelecek için önemli yatırım ve büyüme planlarımız olduğunu vurgulamak isteriz" ifadesi dikkati çekti.