Yanlış Ayakkabı Seçimi ve Uzun Süre Ayakta Kalmak Topuk Dikeni Nedeni !

Fizyoterapist Gökhan Aygül, sürekli oturarak çalışmanın sağlığı olumsuz etkilediğinin herkes tarafından bilinmekte olduğunu belirterek, “Ancak uzun süre ayakta çalışmak da bir o kadar sakıncalıdır.

Yanlış Ayakkabı Seçimi ve Uzun Süre Ayakta Kalmak Topuk Dikeni Nedeni !
Yanlış ayakkabı seçimi ve uzun süre ayakta kalmak topuk dikeni oluşmasının nedenidir.” dedi.


İnsan vücudunun düzenli aralıklarla hareket etmesi ve dinlenmesi gereken bir mekanizma olduğunu kaydeden Fizyoterapist Gökhan Aygül, “Uzun süre oturmanın ya da ayakta durmanın bazı sağlık problemlerini ortaya çıkardığı yapılan araştırmalar ile ortaya konulmuştur.Uzun süre ayakta durma; alt ekstremitelerde yorgunluk ve konforsuzluk, şişlik, venoz dönüşte bozukluklar, bel ağrısı ve tüm vücutta yorgunluk gibi sağlık sorunlarına neden olur. Topuk Dikeni: Uygunsuz ayakkabı seçimleri, uzun süre ayakta kalınan işlerde çalışmak yürürken topuğa veya ayak parmaklarına fazla yüklenmek gibi yürüme hataları ilerleyen yaşla birlikte ayak deformasyonlarının ve topuk dikeninin temel nedenleri arasındadır. Topuk dikeni, topuk ağrılarının en sık görülen sebebidir. Topuk dikeni hastalığı ayak tabanı zarının bir çeşit iltihabıdır. En önemli şikayeti ise ağrıdır. Ağrının özelliği,istirahat de olmayıp ancak hareket halinde ve özellikle yere basıldığı zaman oluşmasıdır.Öyle ki sabah kalkıldıktan sonra ilk adımlar atıldığı zaman ağrı hissi başlar ve bir müddet yürüdükten sonra ilk ağrının şiddeti azalır. Ancak akşama tekrar ağrı başlayabilir. Ağrının yeri genelde ayak tabanı ile ayak iç bölgesi arasıdır.” diye konuştu.

Topuk dikenine karşı önerilerde bulunan Fizyoterapist Gökhan Aygül, şöyle konuştu:
“İnşaat işçileri, öğretmenler,sağlık çalışanları, boyacılar, elektrikçiler,tesisatçılar, itfaiyeciler, bakım işçileri daha çok ayakta çalışmaktadır. Uzun süreli ayakta ve uygunsuz
postürlerde çalışma durumunda olan sağlık çalışanlarının kendileri risk altında olabildikleri gibi, bu pozisyonların getirdiği sağlık riskleri nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvuran hastalarının sağlık sorunları ile de ilgilenmek durumundadırlar. Ayakta çalışma sırasında sorunları en aza indirebilmek için çalışan kişinin çalışma yüzeyinin ve çalışma ortamının kişiye göre ayarlanması gerekir. İş görenin hem kadın hem erkek olabileceği, yapılan işin bazen hassas iş, bazen büyük kuvvet isteyen iş olması durumunda, tek çözüm yüksekliği ayarlanabilir tezgahları kullanmaktır. Böylelikle hem ulaşabilme hem de rahat çalışma kriterleri sağlanmış olur. Eğer çalışma yüzeyi yüksekliği sabit ise ayakta çalışanlar için en uzun kullanıcıya göre ayarlanmalıdır. Daha kısa boylu kullanıcılar için, ayakların altına bir platform koyarak yükselmeleri sağlanmalıdır. Ayakta konforsuzluk ve yorgunluğu azaltmanın bir diğer yolu uygun ayakkabıların kullanılmasıdır. Ayaklarda çalışma gününün sonunda sıvı retansiyonuna bağlı şişme olur. Ayakta dururken şişmeleri düşünerek ayakkabı numarası normalden ½ veya 1 numara daha büyük olmalıdır. Ayak parmakları hareket edebilmeli, ayak rahat olmalıdır. Ayakkabı tabanı basılan yüzeyi kavramalı, kaymamalı, topuğu 5 cm’den yüksek olmamalıdır. Ayrıca ayağa giyilen çorap ta uygun olmalıdır. Kas iskelet sistemi rahatsızlıklarını azaltmak için verilecek iş aralarının önemi büyüktür. 8 saatlik çalışma süresince kişi 5 saat ayakta çalışıyorsa, 5 saat maruziyet süresine karşı 3 saat iyileşme süresi olmalıdır. İyileşme, aranın ilk birkaç dakikasında gerçekleşir. İyileşme süresi arttıkça iyileşme oranı azalır. Eğer iyileşme 60 dakikada tamamlanıyorsa ilk 4 dakikada yorgunluk yüzde 100’den yüzde 75’e düşer. Yüzde 25’e düşmesi için ise 42 dakika gerekir. Diğer bir deyişle, yorgunluğun azalması için 5 dakika gibi kısa aralar 15 dakikalık aradan daha faydalıdır. Kısa çalışma periyodları ile daha az yorgunluk hissedilir.”
Kaynak: İHA