Akyol’un Kaleminden Balkan Gerçeği

Konak Belediyesi Prof.Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi usta gazeteci yazar Taha Akyol’u konuk etti.

Akyol’un Kaleminden Balkan Gerçeği
Konak Belediyesi’nin düzenlediği söyleşi ve kitap tanıtımında İzmirli okurlarıyla buluşan Akyol’u eski dostu ve meslektaşı Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, Bosna Hersek Fahri Konsolosu Kemal Baysak ile sivil toplum kuruluşları ve İzmir’deki Balkan dernekleri üyeleri de yalnız bırakmadı

Taha Akyol’u İzmirlilerle buluşturan Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, yoğun iş temposuna rağmen İzmirli okuyucuyla buluşan usta yazarı övgüyle karşıladı. Kendisi de Balkan kökenli olan Başkan Tartan, İzmir nüfusunun yarısının Balkan kökenli olduğunu hatırlatarak “ Ancak yerel yönetici olarak sanıyorum bir tek ben varım. Balkan kökenli yurttaşların artık yönetimlerde daha çok yer alması gerekiyor” dedi.

Başkan Tartan, Balkan Savaşları’nda yaşanan dramın tüm yönleriyle Taha Akyol’un ‘Rumeli’ye Elveda’ kitabında yer aldığını söyledi ve şöyle konuştu:
“Balkan Savaşlarında yaşanan dram sadece Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü değil, bir anavatan toprağının kaybı, farklı bir dönemin başlangıcı da aynı zamanda. Ancak yine de olumlu bir çerçeveden görmek gerekirse, Balkanlardan gelen göç ile Anadolu’da büyük bir gelişme, saygı, sevgi, çalışkanlık, birbirine kenetlenme yaşandı. Bayrağına, toprağına, milletine ihanet etmeyen bir kitle varoluşunu burada sürdürdü. Yitirdiklerimize rağmen kazandıklarımızla birlikte bir öykü yazıldı, bir anı tablosu oluştu.”
AKYOL: TÜRKİYE’NİN BAŞINA ÜÇ FELAKET GELDİ
365 gün boyunca binin üzerinde kültür sanat etkinliğini İzmirlilerle buluşturan Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’a ‘kadim dostum’ sözleriyle hitap eden Taha Akyol, Lozan’ın 90’ıncı yıldönümünde İzmir’de olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

Türkiye’nin başına üç büyük felaketin geldiğini söyleyerek sözlerine başlayan Akyol konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye üç büyük felaket yaşadı. Eğer bu felaketler yaşanmasaydı şu anda çok ileride, gelişmiş bir Türkiye olurdu. Bunların birincisi 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı ve Tuna’nın kaybedilmesidir. Namık Kemal bir makalesinde ‘Tuna’yı kaybedersek Rumeli’yi elimizde tutamayız’ der. Nitekim 1912’ye gelindiğinde Namık Kemal’in haklı çıktığını görüyoruz. Osmanlı Rus Savaşı 1.Meşrutiyet ve Osmanlı Devleti’nin kendi içinde yaşadığı bir geçiş dönemine denk gelir. Türkiye’nin yaşadığı 2. büyük felaket ise Balkan Savaşları’dır. Yine Osmanlı’nın kendi içindeki bir geçiş dönemine, 2.Meşrutiyet’e denk gelir. 3.büyük felaket ise Anadolu’da yaşanan savaşta 4 milyon müslümanın hayatını kaybetmesidir. Yaşananlar çok acı, şimdi ben ‘iyi ki Lozan mübadelesi olmuş’ dediğimde tepki gösteriyorlar. Ama Kıbrıs gibi bir örneğimiz var. Kıbrıs’ta iki farklı millet bir arada yaşayamadı. Önemli olan geçmişten ders alabilmek.”
4 MİLYON GÖÇMEN ANADOLU’YA YERLEŞTİ
Türkiye’nin geçirdiği zor yılları ve Balkan Savaşları’nın sonuçlarını anlatan Taha Akyol, yaşanan göçlerdeki çarpıcı rakamları açıkladı.

Akyol şöyle konuştu:
“1876 ile 1922 yılları arasında Kırım, Kafkasya ve Tuna’dan Anadolu’ya gelen göçmen sayısı 3 milyondur. Ki o vakit Anadolu’nun kendi nüfusu 10 milyondu. Balkanlar’dan gelenlerle birlikte 1922 yılına gelindiğinde 12 milyonluk Anadolu nüfusunun 4 milyonunu göçmenler oluşturuyordu. Sayın Hakan Tartan’ın da değindiği gibi bu göçler ne kadar acı olsa da Türkiye’ye olumlu katkıları da oldu. Sulamayı, sebze meyveciliği, bahçe yapmayı getirdiler. Kültürel gelişme yaşandı; çok sayıda okul açıldı.”
İlgiyle izlenen söyleşi bitiminde Taha Akyol okurlarının sorularını yanıtladı ve kitabını imzaladı.
Kaynak: İHA