Tatar Açıklaması

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, Van Depreminin ardından iki yıl geçmesine rağmen tüm ülkede yapı güvenliğinin hala denetim dışı olduğunu söyledi.

Tatar Açıklaması

JMO Adana Şubesinde yönetim kurulu üyeleri Meltem Akdoğan ve İsmail Ergan ile basın açıklaması yapan Tatar, Hiroşima’ya atılan atom bombasının 33 katı bir enerjinin açığa çıktığı 23 Ekim 2011 Van-Erciş ve 9 Kasım 2011 Van-Edremit merkezli depremlerde 644 yurttaşın hayatını kaybettiğini, bin 966 vatandaşın yaralandığını, 252 vatandaşın ise enkazlardan sağ olarak kurtarıldığını hatırlattı.

50 bin 600 konut, işyeri ve ahırın yıkılmasına ya da ağır hasar görmesine, 22 bin konutta orta derecede hasara yol açan depremlerden sonra geçen iki yılda hala sorunların bitirilemediği görüldüğünü dile getiren Dr. Tatar, şöyle devam etti:
“Van Depreminin yol açtığı ekonomik, sosyal ve toplumsal sorunlar aradan iki yıl geçmesine rağmen bugün hala devam etmektedir. 23 Ekim 2011 tarihinde yaşanan Van Depremi bir kez daha göstermiştir ki, kentleşme için verilen yanlış yer seçimi kararları, yeterli mühendislik hizmeti almayan yapı üretimi ve özellikle denetimsizlik bir doğa olayını yine afete dönüştürmüştür. Bir afet ülkesi olan yurdumuzda yapı güvenliği, Odaların da denetim süreçleri dışında bırakılması nedeniyle bugün daha fazla denetim dışı bir hale gelmiştir. Yaşadığımız çevre bugün, düne göre afetlere karşı daha güvenli değildir. Sadece son birkaç yıllık dönemde yaşadığımız, Kütahya-Simav ve Van depremlerinin yol açtığı can ve mal kayıpları, yapı denetim sisteminin ne derece yetersiz ve sorunu çözmekten uzak olduğunu göstermiştir. Başarılı dünya örneklerinde olduğu gibi etkin ve bütünlüklü bir Yapı Denetim Sistemi, arsanın imar parseline dönüştüğü aşamadan başlamak üzere “etüt-proje ile etüt- projeye uygun yapı üretim” süreçlerini denetleyecek bir sistematiğin oluşturulması ile mümkün olabilmektedir. Ancak, ülkemizde halen bu bakış açısı gelişmemiş; Yapı Denetim Sistemi “bina inşasının denetimine” indirgenerek işletilmiş, “etüt- proje” kapsamında yapılan “jeolojik-jeoteknik araştırmalar” kanuni düzenlemelere de aykırı biçimde denetim süreçlerinin dışında bırakılmıştır.”
Kaynak: İHA