Türkiye Ziraatçılar Derneği (tzd) Genel Başkanı İbrahim Yetkin Açıklaması
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, et ithalatıyla ilgili, “Türkiye’de et ithalatını gerektirecek hiçbir durum yoktur.
Yeterli şekilde küçükbaş ve büyükbaş hayvan mevcuttur. İkide bir ithalat ısıtılmaması lazım. Türkiye son 3 yılda 3 milyar dolarlık ithalat yapmış. Bu parayı kendi üreticimize verdiğimiz takdirde Türkiye ihya olur. Besici 5-6 milyar zarar etti” dedi.
Türkiye Ziraatçılar Derneği( TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye’de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları ele alan “Hayvanlık, 2013” raporu Genel Merkez binasında basın mensuplarına açıkladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hayvan rakamlarını son 10 yılda yüzde 25 arttığını ifade eden Yetkin, “TÜİK rakamlarına göre 2008 yılında büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1,58 azalarak, 10 milyon 946 bin 239'a düşmüştü. Büyükbaş hayvanlardan sığır sayısı yüzde 1,60 azalarak 10 milyon 859 bin 942 baş olmuştu.
2010 yılından başlayarak desteklerin artması nedeniyle bir önceki yılla kıyaslandığında büyükbaş hayvan sayısı yüzde 6 artarak 11 milyona, küçükbaş hayvan sayısı ise yüzde 9 artarak koyun 23 milyona, keçi 6 milyona çıktı. 2011 yılı rakamlarına göre artış devam ederek büyükbaş hayvan sayısı yüzde 9 artışla 12 milyon 484 bin, koyun sayısı 25 milyon 31 bin, keçi sayısı 7 milyon 277 bin oldu. 2012 yılında büyükbaş hayvan sayısı 14 milyonun üzerine, koyun sayısı 27 milyona çıktı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verdiği rakamlara göre büyükbaş hayvan sayısı son 10 yılda yüzde 25 artmış görünüyor. Bu durum, yukarıda belirttiğimiz önlemler alındığı ve kararlı bir biçimde uygulandığı takdirde ülkemizdeki et açığının kapatılabileceğini gösteriyor. Ancak bu önlemler gerçekleştirilemezse geçtiğimiz yıllarda DPT tarafından yapılan bir projeksiyona göre 2015 yılında ülkemizde 170 bin ton civarında bir et açığı oluşacaktır” ifadesini kullandı.
Sığır sayısı ve sığı eti üretimindeki artışa karşın, koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanların sayısının artmasına rağmen bunlardan elde edilen et üretiminin giderek azaldığını belirten Yetkin, “Ülkemizde 2011 yılında toplam kırmızı et üretimi 776 bin 915 ton olmuştur.2012 yılında bu rakam 915 bin 845'e yükselmiştir. 2013 yılının ilk çeyreğinde kırmızı et üretimi 208 bin 597 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, geçmiş yılların aynı dönemleriyle kıyaslandığında, 2011 yılında 157 bin 932 ton, 2012 yılında 171 bin 465 ton olmuştu. Yani, 2013 yılı üretiminin, geçmiş yıllara göre daha yüksek olacağı görülmektedir. Burada ilginç olan bir nokta, sığır sayısı ve sığı eti üretimindeki artışa karşın, koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanların sayısının artmasına karşın, bunlardan elde edilen et üretiminin giderek azalmasıdır. Örneğin 2011 yılında 644 bin 906 ton olan sığır eti üretimi, 2012 yılında 799 bin 344 tona yükselmiştir. Geçen yılın birinci çeyreğinde 149 bin 722 ton olan sığır eti üretimi, bu yılın birinci çeyreğinde 180 bin 764 ton olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık, 2011 yılında 107 bin 76 ton olan koyun eti üretimi, 2012 yılında 97 bin 334 tona düşmüş bulunmaktadır. Aynı şekilde 2011 yılında 23 bin 318 ton olan keçi eti üretimi 2012 yılında 17 bin 430 tona düştüğünü” diye konuştu.
İthalatın tamamen kaldırılması gerektiğini ifade eden Yetkin, şöyle devam etti:
“Türkiye’de et ithalatının hala önümüzde durduğunun bilmemiz lazım. Bu azdır ya da çoktur. 2013 yılında 6 bin ton civarında et ithalatı var. Bunu yıla vurduğumuz zaman 25 bin ton et ithalatı rakamsal anlamda çok önemli değildir. Türkiye’de et ithalatını bir tehdit unsuru olarak orada bırakılmasına katılmıyorum. Türkiye’de et ithalatı defteri kapanmalıdır. Bir takım kurul ve kuruluşlar vergiden dolayı et ithalatı cazip değil. Buna rağmen et ithalatı yapılıyorsa buda bana anlamsız geliyor. Türkiye’de et ithalatını gerektirecek hiçbir durum yoktur. Yeterli şekilde küçükbaş ve büyükbaş hayvanları mevcuttur. İkide bir ithalat ısıtılmaması lazım. Türkiye son 3 yılda 3 milyar dolarlık ithalat yapmış. Bu parayı kendi üreticimize verdiğimiz takdirde Türkiye ihya olur. Besici 5-6 milyar zarar etti.”
Türkiye’de ithalat yapılabileceğini ama et olarak yapılması gerektiğini söyleyen Yetkin, “Beside kullanılmak üzere damızlık hayvan ithalatı olabilir. Bunun dışındaki hiçbir şey Türkiye’ye katkı sağlamaz. Belli lobiler alışmış iki de bir ithalata gidelim gümrük vergilerini indirelim aşağıya cazip hale gelsin bizler ihracatı savunmak zorundayız” şeklinde konuştu.
Kurban Bayramı öncesi kurban alacak vatandaşlara Yetkin şu uyarılarda bulundu:
“Bu açıdan, kurbanlık alacak vatandaşlarımızın dikkat etmeleri gereken hususların burada bir kere vurgulanmasında yarar görüyoruz. Kurbanlık hayvan alımında belediyeler tarafından tescil edilmiş satış noktaları kullanılmalıdır. Hayvanın kulak küpesi ve resmi evrakının bulunmasına dikkat edilmelidir. Hayvanın gebe olup olmadığına dikkat edilmeli, gebe hayvan kesinlikle kurban edilmemelidir. Ayrıca hayvanın aşırı zayıf olması, hareketsiz olması, ağız ve burun akıntısı bulunması, yattığı yerden kaldırılırken zorlanması, solunum güçlüğü çekmesi, bakışlarının canlı olmaması, hayvanın sağlıklı olmadığının göstergesidir.”
Kaynak: İHA
Türkiye Ziraatçılar Derneği( TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye’de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları ele alan “Hayvanlık, 2013” raporu Genel Merkez binasında basın mensuplarına açıkladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hayvan rakamlarını son 10 yılda yüzde 25 arttığını ifade eden Yetkin, “TÜİK rakamlarına göre 2008 yılında büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1,58 azalarak, 10 milyon 946 bin 239'a düşmüştü. Büyükbaş hayvanlardan sığır sayısı yüzde 1,60 azalarak 10 milyon 859 bin 942 baş olmuştu.
2010 yılından başlayarak desteklerin artması nedeniyle bir önceki yılla kıyaslandığında büyükbaş hayvan sayısı yüzde 6 artarak 11 milyona, küçükbaş hayvan sayısı ise yüzde 9 artarak koyun 23 milyona, keçi 6 milyona çıktı. 2011 yılı rakamlarına göre artış devam ederek büyükbaş hayvan sayısı yüzde 9 artışla 12 milyon 484 bin, koyun sayısı 25 milyon 31 bin, keçi sayısı 7 milyon 277 bin oldu. 2012 yılında büyükbaş hayvan sayısı 14 milyonun üzerine, koyun sayısı 27 milyona çıktı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verdiği rakamlara göre büyükbaş hayvan sayısı son 10 yılda yüzde 25 artmış görünüyor. Bu durum, yukarıda belirttiğimiz önlemler alındığı ve kararlı bir biçimde uygulandığı takdirde ülkemizdeki et açığının kapatılabileceğini gösteriyor. Ancak bu önlemler gerçekleştirilemezse geçtiğimiz yıllarda DPT tarafından yapılan bir projeksiyona göre 2015 yılında ülkemizde 170 bin ton civarında bir et açığı oluşacaktır” ifadesini kullandı.
Sığır sayısı ve sığı eti üretimindeki artışa karşın, koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanların sayısının artmasına rağmen bunlardan elde edilen et üretiminin giderek azaldığını belirten Yetkin, “Ülkemizde 2011 yılında toplam kırmızı et üretimi 776 bin 915 ton olmuştur.2012 yılında bu rakam 915 bin 845'e yükselmiştir. 2013 yılının ilk çeyreğinde kırmızı et üretimi 208 bin 597 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, geçmiş yılların aynı dönemleriyle kıyaslandığında, 2011 yılında 157 bin 932 ton, 2012 yılında 171 bin 465 ton olmuştu. Yani, 2013 yılı üretiminin, geçmiş yıllara göre daha yüksek olacağı görülmektedir. Burada ilginç olan bir nokta, sığır sayısı ve sığı eti üretimindeki artışa karşın, koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanların sayısının artmasına karşın, bunlardan elde edilen et üretiminin giderek azalmasıdır. Örneğin 2011 yılında 644 bin 906 ton olan sığır eti üretimi, 2012 yılında 799 bin 344 tona yükselmiştir. Geçen yılın birinci çeyreğinde 149 bin 722 ton olan sığır eti üretimi, bu yılın birinci çeyreğinde 180 bin 764 ton olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık, 2011 yılında 107 bin 76 ton olan koyun eti üretimi, 2012 yılında 97 bin 334 tona düşmüş bulunmaktadır. Aynı şekilde 2011 yılında 23 bin 318 ton olan keçi eti üretimi 2012 yılında 17 bin 430 tona düştüğünü” diye konuştu.
İthalatın tamamen kaldırılması gerektiğini ifade eden Yetkin, şöyle devam etti:
“Türkiye’de et ithalatının hala önümüzde durduğunun bilmemiz lazım. Bu azdır ya da çoktur. 2013 yılında 6 bin ton civarında et ithalatı var. Bunu yıla vurduğumuz zaman 25 bin ton et ithalatı rakamsal anlamda çok önemli değildir. Türkiye’de et ithalatını bir tehdit unsuru olarak orada bırakılmasına katılmıyorum. Türkiye’de et ithalatı defteri kapanmalıdır. Bir takım kurul ve kuruluşlar vergiden dolayı et ithalatı cazip değil. Buna rağmen et ithalatı yapılıyorsa buda bana anlamsız geliyor. Türkiye’de et ithalatını gerektirecek hiçbir durum yoktur. Yeterli şekilde küçükbaş ve büyükbaş hayvanları mevcuttur. İkide bir ithalat ısıtılmaması lazım. Türkiye son 3 yılda 3 milyar dolarlık ithalat yapmış. Bu parayı kendi üreticimize verdiğimiz takdirde Türkiye ihya olur. Besici 5-6 milyar zarar etti.”
Türkiye’de ithalat yapılabileceğini ama et olarak yapılması gerektiğini söyleyen Yetkin, “Beside kullanılmak üzere damızlık hayvan ithalatı olabilir. Bunun dışındaki hiçbir şey Türkiye’ye katkı sağlamaz. Belli lobiler alışmış iki de bir ithalata gidelim gümrük vergilerini indirelim aşağıya cazip hale gelsin bizler ihracatı savunmak zorundayız” şeklinde konuştu.
Kurban Bayramı öncesi kurban alacak vatandaşlara Yetkin şu uyarılarda bulundu:
“Bu açıdan, kurbanlık alacak vatandaşlarımızın dikkat etmeleri gereken hususların burada bir kere vurgulanmasında yarar görüyoruz. Kurbanlık hayvan alımında belediyeler tarafından tescil edilmiş satış noktaları kullanılmalıdır. Hayvanın kulak küpesi ve resmi evrakının bulunmasına dikkat edilmelidir. Hayvanın gebe olup olmadığına dikkat edilmeli, gebe hayvan kesinlikle kurban edilmemelidir. Ayrıca hayvanın aşırı zayıf olması, hareketsiz olması, ağız ve burun akıntısı bulunması, yattığı yerden kaldırılırken zorlanması, solunum güçlüğü çekmesi, bakışlarının canlı olmaması, hayvanın sağlıklı olmadığının göstergesidir.”