Memur-sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'dan Açıklama

Karabük Öğretmen evinde Karabük Eğitim Bir-Sen şubesinin genişletilmiş İl Divan Kurulu toplantısına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 2010 yılında yapılan referandumun devletin milletinden, milletin devletine geçişin miladı ve başlangıcı olduğunu belirterek, “60 darbesi, 61 anayasası ile millet iradesinin meclis olmasına müsaade etmeyen ve bürokratik holigarşinin eline teslim edilen iradi anlayış, 80 darbesi 82 anayasası ile devletin milleti ama hangi devlet? Derin devletin, milletin devleti olmayı destekleyen yaklaşımlar. Sonra millet iradesi ile siyasal iktidarda değişiklik, ama darbecilerin balyoz plancıların, ıslak imzacıların asla hayallerinden vazgeçmediği, 2007 yılında e-muhtıra ile yine millet iradesini gasp ettiği çalıştığı dönemler ve 2010 yılında referandum. Bana göre referandum devletin milletinden, milletin devletine geçişin miladıdır ve başlangıcıdır. Artık bu millet referandumda yüzde 58 evet oyu ile 10 yılda bir iradesini tokatlanmasına müsaade etmeyeceğini haykırmıştır. Siyasi partilere de evet de deseniz hayır da deseniz kendinize çeki düzen verin. Bundan sonra ki, yanınız milletiniz yanınız olsun görevini vermiştir. Bu ödev ile 2011 seçimlerine giden siyasi partilerin tamamı yeni anayasası vaadinde bulunmuştur. Şimdi gelişen noktaya baktığımız da siyasi partiler yeni anayasa yapmamak için uğraş içerisinde ” olduğunu söyledi.

“1982 MODEL UCUBE KILIK KIYAFET YÖNETMELİĞİ HALA DURUYOR”
Kamuda başörtüsü serbest olsun talebine karşı 'aman nasıl olur' haykırışları olduğunu da anlatan Gündoğdu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık tanımı 74 milyonu kucaklasın dediğimizde bir başka kaygı. Haddi bildirilerek meclisten kovulan Merve Kavakçı’dan özür dileme zamanı gelmedi mi! Bosna Hersek’te başörtülü belediye başkanı var. Yüzde 99’u hıristiyan olan Belçika’da başörtülü milletvekili var. Yüzde 99’u müslüman olan bu ülke hala vatandaşlarını öteki oluşturarak dövmeye devam edecek diye soruları yoğun bir şekilde sorduğumuz günleri yaşıyoruz. Bugün Yeni yılın ilk eylemini yapıyoruz. Bu eylem sivil itaatsizlik eylemi Bu eylem başörtüsünü örtmek isteyen kardeşlerimizin başörtüleri ile okullarda derse girdiği gün. Kravatını çıkararak ya da serbest kıyafetle girmek isteyen erkek arkadaşlarımız gir derse girdiği gün. Sebep, artık biz cinsiyet ayrımcılığı ayıbının sona ermesini istiyoruz. Elbette meclisi göreve çağırıyoruz, elbette hükümeti yetkilileri göreve çağırıyoruz. Ama bunu yaparken, bu ayıptan kurtulmanın zamanı geldi de geçiyor diye haykırıyorum. Sosyal devlet tanımına baktığımızda dünyanın bütün ülkeleri için bu geçerli. Sosyal devlet vatandaşlarını tanır. Tanımlamaya kalkışmaz. Onların yaptığı işe bakar. Gelinen noktada Milli Eğitim bakanlığında yönetmelilik değişiklerine gidildi. Birisi öğrencilerle ilgili, bir diğeri de öğretmen adayları ile ilgili. Elbette teşekkür ediyoruz. Eğitim fakültesi, İlahiyat fakülteleri öğretmenliğe hazırlanan öğrencilerin okulda staj yaparken, üniversitede serbest olan başörtüsünün milli eğitime stajı geldiğinde yasak muamelesi görmesi gerçekten garip bir tablo. İmam hatip liselerinde siyer ve Kuran-ı Kerim derslerinde başörtüye özgürlük geldi ama gelen özgürlük bireye gelen özgürlük değil okula ve derse gelen özgürlük. İmam Hatip lisesinde başını örtebilirsin dediğin kız öğrenci ticaret lisesine geçiş yaptığında başını örtme hakkı var mı; yok. Kuran-ı kerim ve siyer dersinde örtebilirsin, matematik dersine giriyorsun örtemezsin. Bardağın yarısı dolmuştur ama doluş biçiminde sorun var. Okula derse değil, bireye özgürlük olması, öğrencinin öğretmenden, memurdan, mühendisten, doktordan, hemşireden başlamak lazım.”

“HALA KIŞLA DÜZENİNİN YASAKLARI OKULLARDA DEVLET DAİRELERİNDE DEVAM EDİYOR”
1982 model ucube kılık kıyafet yönetmeliği hala durduğunu da iddia eden Genel Başkan Gündoğdu, “Başı açık olacak, saçlar taranmış olacak, fauller kemiğin altına geçmeyecek, bıyıklar üsten alınmayacak, sanane. Devletin böyle bir yetkisi olabilir mi? böyle bir yaklaşım olabilir mi? Hala 1982 model. 82 model dediğin darbe modelidir. Darbe modelinin her türlü mevzuatını yolcu etme zamanı gelmiştir. Buradan sayın Başbakanımıza çağrıda bulunuyorum. Devletin milletinde milletin devletine geçilmiştir. Genel Kurmay Başbakanlığa bağlanmıştır, inşallah Milli Savunma Bankalığına bağlandığı günlerde yakındır. Okulların kışla olmadığı Eğitim Bir - Sen Milli Güvenlik derslerinin kaldırılmasının şurada karara dönüşmesi ile sağlanmıştır. Ama hala kışla düzeninin yasakları okullarda devlet dairelerinde devam ediyor. Artık bu yasaktan bu ayıptan kurtulalım çağrısında bulunuyorum. Elbette başörtülerle dindarlarla ilgili birilerinin sağda solda sataşmalarını çok ciddiye almayacağız. Birileri kendilerine yakıştığı gibi bir hayvana benzeterek açıklamalarda bulunuyor. Bir başkası kapalıları gördüğü zaman öcü görmüş gibi oluyorum diyor. Ama biz demokrat insanlarız. Bizim çocuklarda sizi gördüğü zaman domuz görmüş gibi oluyor demeyeceğiz. Domuzu da Allah yarattığına göre vardır bir hikmet deyip yolumuza devam edeceğiz inşallah” dedi.

Yeni anayasa konusunda siyasi partilere çağrıda bulunan Gündoğdu, “Şunu yaparsak, falancılar ne der, pişmancılar ne der demek yerine, yeni anayasayı seçimde bu millete söz vermiştik, yeni anayasadan kaçarsak millet ne der sorusunu sormak lazım. Kaçanların da millet tarafından hak ettiği dersin verileceği dersi buradan hatırlatıyorum” ifadelerinde bulundu.

Divan toplantısı daha sonra basına kapalı olarak devam etti .