Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Özdemir:

Eğitim-Bir-Sen Nevşehir Şubesi'ne bağlı öğretmenler, Kılık Kıyafet Yönetmeliğini protesto etmek için Endüstri Meslek Lisesi önünde bir basın açıklaması yaptı.

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Özdemir:
Burada konuşan Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Mustafa Özdemir, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ek madde 19’da “Devlet memurları, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin öngördüğü kılık ve kıyafet kurallarına uymak mecburiyetindedirler” hükmünden hareketle hazırlanmış olan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’teki kurallar ile devlet memurlarına adeta üniformalı asker muamelesi yapıldığını söyledi.

Ense tıraşı, sakal, favori, bıyık, tırnak uzunluğu ile ilgilenen, çalışanların kot ve benzeri pantolon giyemeyeceği hükmünü içeren, başını örtme ihtiyacı duyan ve tercihinden dolayı saygı duyulması gereken kadın çalışanlara başörtüsü yasağı getiren yönetmeliği tanımadıklarını kaydeden Özdemir: “Öğrencilerin kılık ve kıyafet yönetmeliği değişerek, tek tipçilikten vazgeçilmiş, imam hatip okullarında bütün derslerde, diğer okullarda sadece Kur’an-ı Kerim dersinde başörtüsü serbestisi içerecek şekilde serbest kıyafet hakkı tanınmışken, öğretmen adaylarına staj dönemlerinde serbest kıyafetle okula gitme hakları iade edilmişken, eğitim çalışanlarının saçıyla, bıyığıyla, ense tıraşıyla, favorisiyle, pantolonunun kumaşıyla ilgilenilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz” dedi.

Türkiye’de 1930 yılında seçme, 1934 yılında seçilme hakkı verilen kadınların 2013 yılında hala ne giyeceklerine karar verme haklarının olmadığını ifade eden Özdemir, şiddetle mücadele konusunda kampanyalar başlatan devletin, en büyük şiddeti, başörtüsü yasağıyla kadınlara kendisinin uyguladığını söyledi.

Başarıyı, gelişmeyi ve değişimi zihinsel bir süreç olmaktan ziyade dış görünüşe endeksleyen bu bakış açısının ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Özdemir, kamu çalışanlarına kılık ve kıyafet zorunluluğunun insan tabiatına aykırı olduğunu belirtti

Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Yönetmelik, (Bıyık tabiî olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip elbise giyilir) demektedir. Yönetmeliğin resmettiği hükümler, anlamsızlığı dolayısıyla şu an zaten çoğunlukla uygulanmamaktadır. Kadınlara, (Ayakkabılar ve çizmeler sade, normal topuklu, boyalı, görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar normal kesilmiş olur) şeklinde getirilen yaptırımların da pratikte hiçbir değeri yoktur. Toplumu eğiten, çocuklarımızı geleceğe hazırlayan öğretmenlerin ne giyeceğine ve nasıl giyineceğine dair sınırlar çizen ama başörtüsü yasağı hariç bütün sınırları geçersiz olan bu yönetmelik bir an önce değiştirilmelidir. Devlet, vatandaşıyla, halkın inançlarıyla kavga etmeyi artık bir kenara bırakmalıdır. İnsanlarını tanımlamayı değil, tanımayı seçmelidir. Biz eğitim çalışanları olarak, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’in acilen değiştirilmesini, kamuda çalışan kadınlara başı açık olacak şeklinde dayatma yapılmamasını, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine (CEDAW) aykırı olan başörtüsü yasağının tamamen kaldırılmasını, çalışanlar olarak ne giydiğimizle değil, ne ürettiğimizle ilgilenilmesini istiyoruz.“
Kaynak: İHA