Aliağa Belediye Başkanı Oğuz'un Açıklaması
Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz, ilçede kurulması planlanan kömüre dayalı termik santrale Aliağa Belediyesi'nin inşaat ruhsatı vermesine ilişkin olarak, ''Termik santralin inşaat ruhsatını imzalamam kanuni bir zorunluluktu'' dedi.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle ilçedeki bir restoranda gazetecilerle bir araya gelen Oğuz, soru üzerine ilçede kurulması planlanan kömüre dayalı termik santralin inşaat ruhsatını imzalamasını ''kanuni bir zorunluluğun yerine getirilmesi'' olarak değerlendirdi.
Belediyenin ''bakkal dükkanı'' olmadığını, o nedenle de kanunlara uygun hareket etmek gibi bir durumlarının bulunduğunu ifade eden Oğuz, ''Bu konuda kaçacak tarafımız yoktu. Belirli bir süremiz vardı. Ben bu konuyu gerekli yerlere danıştım. Çevre ilçelerin belediye başkanlarıyla da bir araya gelerek değerlendirmeler yaptık. Ancak sürenin azalmasına karşılık herkes 'Bunu istemiyoruz' noktasında durdu ama bir çözüm önerisinde bulunmadı. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu'yla da yaptığım görüşme sonucunda da, Ankara'da genel merkezimizle de yaptığım görüşme sonucunda da bu inşaat ruhsatını imzalamam gerektiği kararını aldık. Büyükşehir Belediye Başkanımız Kocaoğlu da hatırlanacağı üzere bu konuda doğrusunu yaptığımı beyan ederek destek verdi'' diye konuştu.
Kömüre dayalı termik santralin inşaat ruhsatını kendisinin imzalamaması durumunda en basitinden buradaki çevre ve il müdülüğünün bile bu ruhsatı imzalama yetkisinin bulunduğunu belirten Oğuz, böyle bir durumda ise kendisi aleyhine ''görevi kötüye kullanma'' davasının yanında işleri geciktirdiği gerekçesiyle termik santrali kurmayı planlayanlara da aleyhinde yüklü miktarda tazminat davası açma hakkının doğacağını ileri sürdü.
Petkim'in hammadde ve akaryakıt ihtiyacını karşılaması amacıyla inşaatına başlanan Star Rafinerisi AŞ'nin temel hafriyatı ihalesini oğlunun almasının ilçede eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Oğuz, şöyle dedi:
''Oğlumun böyle bir ihaleye gireceğinden önceden haberim olsaydı mani olurdum. Benim oğlum daha 6 ay öncesinden bu işin müteahhitiyle birlikte iş yapmaya ve bu işe girmeye karar vermiş. Firmaya baskı yaptığım düşünülebilir. Ama bu işi ihaleye çıkaran sahibi uluslararası bir firma. İhaleye giren firmaları onlar eliyorlar. Müteahhitle benim oğlum 6 ay öncesinden birlikta hareket etmişler. Oğlum bu işe ihale kazanıldıktan sonra girmedi. Oğlum oraya sonradan yamanmadı. Benim oğlum Galatasaray'ın Ali Sami Yen Stadyumunu yıktı. Şimdi Beşiktaş bizim stadyumumuzu illa sen yık diye teklif götürüyor.''
Muhabir: Mustafa Yıldırım
Yayıncı: Ramazan Ercan
Kaynak: AA
Belediyenin ''bakkal dükkanı'' olmadığını, o nedenle de kanunlara uygun hareket etmek gibi bir durumlarının bulunduğunu ifade eden Oğuz, ''Bu konuda kaçacak tarafımız yoktu. Belirli bir süremiz vardı. Ben bu konuyu gerekli yerlere danıştım. Çevre ilçelerin belediye başkanlarıyla da bir araya gelerek değerlendirmeler yaptık. Ancak sürenin azalmasına karşılık herkes 'Bunu istemiyoruz' noktasında durdu ama bir çözüm önerisinde bulunmadı. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu'yla da yaptığım görüşme sonucunda da, Ankara'da genel merkezimizle de yaptığım görüşme sonucunda da bu inşaat ruhsatını imzalamam gerektiği kararını aldık. Büyükşehir Belediye Başkanımız Kocaoğlu da hatırlanacağı üzere bu konuda doğrusunu yaptığımı beyan ederek destek verdi'' diye konuştu.
Kömüre dayalı termik santralin inşaat ruhsatını kendisinin imzalamaması durumunda en basitinden buradaki çevre ve il müdülüğünün bile bu ruhsatı imzalama yetkisinin bulunduğunu belirten Oğuz, böyle bir durumda ise kendisi aleyhine ''görevi kötüye kullanma'' davasının yanında işleri geciktirdiği gerekçesiyle termik santrali kurmayı planlayanlara da aleyhinde yüklü miktarda tazminat davası açma hakkının doğacağını ileri sürdü.
Petkim'in hammadde ve akaryakıt ihtiyacını karşılaması amacıyla inşaatına başlanan Star Rafinerisi AŞ'nin temel hafriyatı ihalesini oğlunun almasının ilçede eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Oğuz, şöyle dedi:
''Oğlumun böyle bir ihaleye gireceğinden önceden haberim olsaydı mani olurdum. Benim oğlum daha 6 ay öncesinden bu işin müteahhitiyle birlikte iş yapmaya ve bu işe girmeye karar vermiş. Firmaya baskı yaptığım düşünülebilir. Ama bu işi ihaleye çıkaran sahibi uluslararası bir firma. İhaleye giren firmaları onlar eliyorlar. Müteahhitle benim oğlum 6 ay öncesinden birlikta hareket etmişler. Oğlum bu işe ihale kazanıldıktan sonra girmedi. Oğlum oraya sonradan yamanmadı. Benim oğlum Galatasaray'ın Ali Sami Yen Stadyumunu yıktı. Şimdi Beşiktaş bizim stadyumumuzu illa sen yık diye teklif götürüyor.''
Muhabir: Mustafa Yıldırım
Yayıncı: Ramazan Ercan