Güzel: Bu Kongre Sonrası Ak Parti’nin Oyu Yüzde 55’lere Tırmanacaktır
Gazeteci Yazar Hasan Celal Güzel, AK Parti’nin Ankara’da düzenlediği olağan kongresinin birleştirici,sevgi dolu, samimi ve dürüstçe yapılmış bir organizasyon olduğunu söyledi.
AK Parti’nin 4. Olağan Kongresi’ni ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kongrede yaptığı konuşmayı değerlendiren Hasan Celal Güzel, kongrenin çok başarılı geçtiğini ve kongre sonrası AK Parti’nin oyunun yüzde 55’lere tırmanacağını ifade etti.
Başbakan’ın kongrede yaptığı konuşmanın politikadan ziyade gönülden gelen kelimelerle gerçekleştirildiğini belirten Güzel, “Çok heyecanlandım yılların politikacısı olmama rağmen. Basın mensuplarının büyük bir kısmı yanıldı. Haluk Koç’un estirdiği ‘Oslo Havası’ onun üzerinde lüzumsuz münakaşalar yüzünden sanki Sayın Başbakan’ın tamam artık müzakereye gidiyoruz diyeceği sanıldı. Sayın Başbakan Türkiye’nin yüzde 90’ının üzüleceği konuda böyle bir şey yapar mı. Benim aklımdan hiç böyle bir şey geçmedi.” diye konuştu.
Erdoğan'ın yaptığı konuşmada terörist ile Kürt vatandaşları birbirinden tamamen ayırdığını vurgulayan Güzel, “Başbakan, Kürt kardeşlerimizi hep seven okşayan onları onere eden şeyler söyledi.
Yapılan güzel işleri anlattı ve yapılacaklara da kapı açtı ama teröristlere de hiç taviz verilmeyeceğinin altını çizdi. Annelere babalara yaptığı hitap teröristleri de bir bakıma dağdan inmeye mecbur bırakabilecek bir hitaptı. Tam PKK’nın kuyruğu sıkışmışken bu şekilde bir müzakere tavizine düşmedi bundan dolayı memnunum. Bir takım kimseler bundan üzüntü duyacak ama eski solcu yeni liberal geçinen bir takım tiplerin kendi kendine Sayın Başbakan’a bir yön vermeye çalışmasını hiçbir zaman kabullenemezdim bunu yanlış olarak düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Başbakan’ın ülkede esen havayı çok iyi bildiğini ve kongrenin başarılı bir şekilde yapıldığını anlatan Güzel, “Bu kongre sonrası AK Parti'nin oyu yüzde 55’lere tırmanacaktır. Sayın Başbakan ileride bu dönüm noktası olarak anılacak Türkiye’nin 11 yıl sürecek ikinci dönemini ve vizyonunu çizdi. Bu vizyon ille de İmralı ile müzakereden geçmez. Esas vizyonu çizdi Başbakan. Onun ne kadar önemsiz olduğunu gösterdi. Türkiye’de çok önemli dönüşümler gerçekleştirildi.
Darbeler dönemini kapatılıp demokrasiye geçilmesi, özellikle yüksek yargı kuruluşlarındaki ideolojik siyasallaşmanın ortadan kaldırılması. Türkiye’yi basit bir Orta Doğu ülkesi iken bir küresel güç haline getiren dış politikadaki dönüşüm ve son olarak bütün batı ve Avrupa Birliği kriz batağı içinde aman dilerken Türkiye’nin dünyanın en hızlı gelişen ülkesi olması. Bunları saymak bile yeter.” açıklamasında bulundu .
Başbakan’ın kongrede yaptığı konuşmanın politikadan ziyade gönülden gelen kelimelerle gerçekleştirildiğini belirten Güzel, “Çok heyecanlandım yılların politikacısı olmama rağmen. Basın mensuplarının büyük bir kısmı yanıldı. Haluk Koç’un estirdiği ‘Oslo Havası’ onun üzerinde lüzumsuz münakaşalar yüzünden sanki Sayın Başbakan’ın tamam artık müzakereye gidiyoruz diyeceği sanıldı. Sayın Başbakan Türkiye’nin yüzde 90’ının üzüleceği konuda böyle bir şey yapar mı. Benim aklımdan hiç böyle bir şey geçmedi.” diye konuştu.
Erdoğan'ın yaptığı konuşmada terörist ile Kürt vatandaşları birbirinden tamamen ayırdığını vurgulayan Güzel, “Başbakan, Kürt kardeşlerimizi hep seven okşayan onları onere eden şeyler söyledi.
Yapılan güzel işleri anlattı ve yapılacaklara da kapı açtı ama teröristlere de hiç taviz verilmeyeceğinin altını çizdi. Annelere babalara yaptığı hitap teröristleri de bir bakıma dağdan inmeye mecbur bırakabilecek bir hitaptı. Tam PKK’nın kuyruğu sıkışmışken bu şekilde bir müzakere tavizine düşmedi bundan dolayı memnunum. Bir takım kimseler bundan üzüntü duyacak ama eski solcu yeni liberal geçinen bir takım tiplerin kendi kendine Sayın Başbakan’a bir yön vermeye çalışmasını hiçbir zaman kabullenemezdim bunu yanlış olarak düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Başbakan’ın ülkede esen havayı çok iyi bildiğini ve kongrenin başarılı bir şekilde yapıldığını anlatan Güzel, “Bu kongre sonrası AK Parti'nin oyu yüzde 55’lere tırmanacaktır. Sayın Başbakan ileride bu dönüm noktası olarak anılacak Türkiye’nin 11 yıl sürecek ikinci dönemini ve vizyonunu çizdi. Bu vizyon ille de İmralı ile müzakereden geçmez. Esas vizyonu çizdi Başbakan. Onun ne kadar önemsiz olduğunu gösterdi. Türkiye’de çok önemli dönüşümler gerçekleştirildi.
Darbeler dönemini kapatılıp demokrasiye geçilmesi, özellikle yüksek yargı kuruluşlarındaki ideolojik siyasallaşmanın ortadan kaldırılması. Türkiye’yi basit bir Orta Doğu ülkesi iken bir küresel güç haline getiren dış politikadaki dönüşüm ve son olarak bütün batı ve Avrupa Birliği kriz batağı içinde aman dilerken Türkiye’nin dünyanın en hızlı gelişen ülkesi olması. Bunları saymak bile yeter.” açıklamasında bulundu .