Suriye Türkmen Birliği Başkanı Sadettin Molla'dan Açıklama
Suriye Türkmen Birliği Başkanı Sadettin Molla, ''Suriye'ye kesinlikle Türkiye'den silah girmedi. Türkiye'yi bir oyuna getirip işin içine çekmeye çalışıyorlar'' dedi.
Molla, Hatay Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkmenlerin Türkiye'de ve Suriye'de yaşadığı sorunlar ve gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Suriye'de bir zulüm ve iç savaş yaşandığını ifade eden Molla, Suriye'de yaklaşık 3,5 milyon Türkmen'in yaşadığını belirterek, şimdiye kadar kesinlikle kendilerini Suriye halkından ayrı olarak görmediklerini, her zaman Suriye'nin bölünmez bütünlüğünü savunduklarını ve Suriye'de yaşanan her türlü zulme Türkmenler olarak karşı çıktıklarını söyledi.
Molla, Türkiye'de Suriyeli 25 bin Türkmen bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Maalesef Suriye'de yaşanan olaylarda en sıcak bölgelerde Türkmenler var. Mesela ünlü Babel Amr'da, yerle bir olmuş kentte, 2 bin 400 şehidimiz var. Bunların kesinlikle Türkmen olduğu biliniyor. Ne Arap basını ve medyasında ne de ana ve can gözüyle baktığımız Türkiye'de kesinlikle gündeme gelmedi. Arap kardeşlerimizle görüştüğümüzde diyorlar ki 'Sizin arkanızda Türkiye var', Araplara bakıyoruz, onlara her türlü destek geliyor. Şu anda Türkmen kamplarına baktığımızda ve bir de Arap kamplarıyla karşılaştırdığınızda inanılmaz farklar göreceksiniz. Bu Türkmenlere yapılan bir zulümdür. Başka bir açıklamasını bulamadık biz arkadaşlarla. Dün Osmaniye'de kurulan kampı ziyaret ettik, kampın etrafından bir nehir geçiyor. Nehrin etrafında bulunan tavuk çiftliklerinin suyu oraya verilmiş ve inanılmaz pis kokular var. Arap kamplarına gidiyoruz, onların televizyonları, buzdolapları her türlü yardımlar geliyor.''
Molla, gerek Arap medyasının gerekse Türk medyasının Türkmenlere yapılan haksızlıkları görmezden geldiğini iddia ederek, ''Türk kardeşlerimiz ve Türk medyası olarak sizden şunu rica ediyorum, hatta yalvarıyorum; bir ufak olay olsa Suriye'de, bir köyde bir insanın ineği vurulsa bile, El Cezire, El Arabia ve bunlara benzer diğer kanallar son dakika, acil haber diye veriyorlar. 2,5 ay oldu bizim Türkmen köyleri vuruluyor, biz bunu hiçbir medya kurumunda acil haber olarak göremedik. Bunun nedenini öğrenmek istiyoruz. Biz yıllarca kendimiz Türkiye'den ayrı görmedik, arada bir tel örgü olsa bile burası sürekli bizim için can vatan oldu'' diye konuştu.
-''Hatay'dan gitmek istemiyoruz''-
Suriye'de yaşanan olaylardan dolayı Yayladağı'na geldiklerini ifade eden Molla, ''Bizim için en tehlikeli projelerden birisi, Hatay civarından Suriyeli Türkmenleri göndermektir. Bizim için Türkiye'nin her yeri ana vatan, can vatan. Fark etmez ama biz tam sınırdayız. Bizi buradan götürdükleri zaman bizim Suriye'de savaşan askerlerimiz var. Namusumuzu, canımızı, malımız, köyümüzü koruyan askerlerimiz var. Onlara yardım etmek istiyoruz'' dedi.
Molla, Baas Rejimin bitmesinden başka bir dertleri olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Bizim tek derdimiz bize 50 sene zulüm veren, zulüm yapan Beşşar Esed ve Baas Rejimidir. Bizim kesinlikle başka bir halkla, hiçbir problemimiz olmadı. Düşünebiliyor musunuz tam 50 yıl biz Türkmenler olarak Türkçe konuşamazdık, çocuklarımız bu yüzden dayak ve işkence gördü. Hiçbir azınlık hakkımız yok. Köylerimizin ismi tamamen değiştirildi. Osmanlı döneminden beri Bayır olarak bilinen bölge, Baas rejimi döneminde 'Rabia' diye değiştirildi. Bucak bölgesi birçok köye bölündü ve tüm köy isimleri bir Araplaştırma projesi adı altında değiştirildi. Bütün dünya bu olayları izledi.''
Molla, son dönemde Hulle bölgesinde yaşanan zulüm sonucunda 2 bin 500 şehit, Halep bölgesinde de yaklaşık olarak 6 bin şehit verdiklerini kaydetti.
Bayır-Bucak'taki köylerde kimsenin kalmadığını anlatan Molla, ''Şu an Türkiye'de 25 binin üzerinde mülteci var. Onun üzerine Yayladağı'nda bulunan Türkmenleri buradan uzaklaştırmak istiyorlar. Yayladağı'ndan gitmek istemiyoruz. Köyümüze en yakın yer olan sınırda kalmak ve köylerimizde savaşan askerlerimize yardım etmek istiyoruz'' dedi.
-''Çocukların eğitim sorunu 3 yıldır devam ediyor''-
Molla, kendileri için ikinci önemli konunun da çocuklarının eğitim meselesi olduğunu, 3 yıldır Suriye'de okulların büyük kısmının eğitim vermediğinin herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğunu ifade etti.
Suriye'de olayların başladığı yıl ülkenin yaklaşık yüzde 80'inde okulların açılmadığını anlatan Molla, ''Geçen sene de eğitim olmadı ve şimdi 3. yıla gireceğiz şu anda okullar açılmak üzere. Bu çocukların geleceği ne olacak, eğitim Türkçe mi, Arapça mı olacak- Bilindiği gibi Suriye'de eğitim mecburi olarak Arapça'ydı. Eğitim sezonu açılmak üzere o konuda bizim çok tedirginliğimiz var. Çünkü çocuklarımız Türkçe konuşabiliyor fakat okumayı bilmiyor'' diye konuştu.
Ambulanslarla Suriye'ye silah taşındığı iddiasına da cevap veren Molla, ''Türkmen askerlerimiz köylerimizi korumak için çalışıyor. Bunlara gelen silahlar Esed güçlerinin elinden alınan silahlar. Bir de içeride bulunan silah tüccarları var, onların da Esed'den aldıkları muhaliflere sattığı silahlar var. Suriye'ye kesinlikle Türkiye'den silah girmedi. Türkiye'yi bir oyuna getirip işin içine çekmeye çalışıyorlar'' ifadelerini kullandı.
Muhabir: Abdulgafur Kılıç / Zuhal Uzundere Kocalar
Yayıncı: İsa Sansar
Kaynak: AA
Molla, Türkiye'de Suriyeli 25 bin Türkmen bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Maalesef Suriye'de yaşanan olaylarda en sıcak bölgelerde Türkmenler var. Mesela ünlü Babel Amr'da, yerle bir olmuş kentte, 2 bin 400 şehidimiz var. Bunların kesinlikle Türkmen olduğu biliniyor. Ne Arap basını ve medyasında ne de ana ve can gözüyle baktığımız Türkiye'de kesinlikle gündeme gelmedi. Arap kardeşlerimizle görüştüğümüzde diyorlar ki 'Sizin arkanızda Türkiye var', Araplara bakıyoruz, onlara her türlü destek geliyor. Şu anda Türkmen kamplarına baktığımızda ve bir de Arap kamplarıyla karşılaştırdığınızda inanılmaz farklar göreceksiniz. Bu Türkmenlere yapılan bir zulümdür. Başka bir açıklamasını bulamadık biz arkadaşlarla. Dün Osmaniye'de kurulan kampı ziyaret ettik, kampın etrafından bir nehir geçiyor. Nehrin etrafında bulunan tavuk çiftliklerinin suyu oraya verilmiş ve inanılmaz pis kokular var. Arap kamplarına gidiyoruz, onların televizyonları, buzdolapları her türlü yardımlar geliyor.''
Molla, gerek Arap medyasının gerekse Türk medyasının Türkmenlere yapılan haksızlıkları görmezden geldiğini iddia ederek, ''Türk kardeşlerimiz ve Türk medyası olarak sizden şunu rica ediyorum, hatta yalvarıyorum; bir ufak olay olsa Suriye'de, bir köyde bir insanın ineği vurulsa bile, El Cezire, El Arabia ve bunlara benzer diğer kanallar son dakika, acil haber diye veriyorlar. 2,5 ay oldu bizim Türkmen köyleri vuruluyor, biz bunu hiçbir medya kurumunda acil haber olarak göremedik. Bunun nedenini öğrenmek istiyoruz. Biz yıllarca kendimiz Türkiye'den ayrı görmedik, arada bir tel örgü olsa bile burası sürekli bizim için can vatan oldu'' diye konuştu.
-''Hatay'dan gitmek istemiyoruz''-
Suriye'de yaşanan olaylardan dolayı Yayladağı'na geldiklerini ifade eden Molla, ''Bizim için en tehlikeli projelerden birisi, Hatay civarından Suriyeli Türkmenleri göndermektir. Bizim için Türkiye'nin her yeri ana vatan, can vatan. Fark etmez ama biz tam sınırdayız. Bizi buradan götürdükleri zaman bizim Suriye'de savaşan askerlerimiz var. Namusumuzu, canımızı, malımız, köyümüzü koruyan askerlerimiz var. Onlara yardım etmek istiyoruz'' dedi.
Molla, Baas Rejimin bitmesinden başka bir dertleri olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Bizim tek derdimiz bize 50 sene zulüm veren, zulüm yapan Beşşar Esed ve Baas Rejimidir. Bizim kesinlikle başka bir halkla, hiçbir problemimiz olmadı. Düşünebiliyor musunuz tam 50 yıl biz Türkmenler olarak Türkçe konuşamazdık, çocuklarımız bu yüzden dayak ve işkence gördü. Hiçbir azınlık hakkımız yok. Köylerimizin ismi tamamen değiştirildi. Osmanlı döneminden beri Bayır olarak bilinen bölge, Baas rejimi döneminde 'Rabia' diye değiştirildi. Bucak bölgesi birçok köye bölündü ve tüm köy isimleri bir Araplaştırma projesi adı altında değiştirildi. Bütün dünya bu olayları izledi.''
Molla, son dönemde Hulle bölgesinde yaşanan zulüm sonucunda 2 bin 500 şehit, Halep bölgesinde de yaklaşık olarak 6 bin şehit verdiklerini kaydetti.
Bayır-Bucak'taki köylerde kimsenin kalmadığını anlatan Molla, ''Şu an Türkiye'de 25 binin üzerinde mülteci var. Onun üzerine Yayladağı'nda bulunan Türkmenleri buradan uzaklaştırmak istiyorlar. Yayladağı'ndan gitmek istemiyoruz. Köyümüze en yakın yer olan sınırda kalmak ve köylerimizde savaşan askerlerimize yardım etmek istiyoruz'' dedi.
-''Çocukların eğitim sorunu 3 yıldır devam ediyor''-
Molla, kendileri için ikinci önemli konunun da çocuklarının eğitim meselesi olduğunu, 3 yıldır Suriye'de okulların büyük kısmının eğitim vermediğinin herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğunu ifade etti.
Suriye'de olayların başladığı yıl ülkenin yaklaşık yüzde 80'inde okulların açılmadığını anlatan Molla, ''Geçen sene de eğitim olmadı ve şimdi 3. yıla gireceğiz şu anda okullar açılmak üzere. Bu çocukların geleceği ne olacak, eğitim Türkçe mi, Arapça mı olacak- Bilindiği gibi Suriye'de eğitim mecburi olarak Arapça'ydı. Eğitim sezonu açılmak üzere o konuda bizim çok tedirginliğimiz var. Çünkü çocuklarımız Türkçe konuşabiliyor fakat okumayı bilmiyor'' diye konuştu.
Ambulanslarla Suriye'ye silah taşındığı iddiasına da cevap veren Molla, ''Türkmen askerlerimiz köylerimizi korumak için çalışıyor. Bunlara gelen silahlar Esed güçlerinin elinden alınan silahlar. Bir de içeride bulunan silah tüccarları var, onların da Esed'den aldıkları muhaliflere sattığı silahlar var. Suriye'ye kesinlikle Türkiye'den silah girmedi. Türkiye'yi bir oyuna getirip işin içine çekmeye çalışıyorlar'' ifadelerini kullandı.
Muhabir: Abdulgafur Kılıç / Zuhal Uzundere Kocalar
Yayıncı: İsa Sansar