Kapanan Türkiye Partisi'nin Genel Başkanı Şener Konuştu
Kapanan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, önümüzdeki iki yılda Türkiye'de çok şeyin değişeceğini öne sürerek, ''Bende üzerime düşen görevi yapıp, yeni siyasi çıkışları organize etmek, içinde bulunmak için çaba harcayacağım'' dedi.
Şener, ailesiyle tatil için gittiği Bartın'da gazetecilere yaptığı açıklamada, terör olaylarında en fazla etkilenen ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ve terörden çok çekmiş bir halkın olduğunu söyledi.
Ülkenin doğusu ve batısıyla terörden muzdarip olduğunu, çok sayıda asker ve vatandaşın şehit olduğunu ifade eden Şener, şöyle konuştu:
''Bildiğiniz gibi son yıllarda ve son aylarda terör olayları çok artmıştır. 1983'de başlayan terör hadiseleri inişli çıkışlı bir seyir takip etmiştir. En son sayın Erdoğan'ın başbakan olduğu tarih itibariyle Türkiye'de terör sıfır noktasındaydı. Fakat daha sonraki yıllarda tırmanışa geçmiş ve şu anda da tarihi zirve konumundadır. Burada elbette terör örgütünün iç ve dış bağlantılarının önemli bir payı vardır. Terör olaylarını ortadan kaldırmak, terörle mücadele etmek iktidarın bir numaralı sorumluluğudur. Dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir siyasi iktidar, ülkesinde var olan hadiselerin sorumluluğunu başka yerlere atmamıştır. Ancak sadece Türkiye'de yetkili ama sorumsuz bir iktidar vardır. Nitekim, Başbakanın konuşmalarına baktığımız zaman terör hadiselerinde başta CHP olmak üzere muhalefeti suçlamaktadır. Başbakan demek, ülkede var olan sorunların sorumluluğunu üstlenmek demektir. Eğer bunu yapamıyorsa bu işi bırakması gerekmektedir. Bir taraftan uyguladığı iç politika yanlış ve dış politikada yanlıştır. Bu kadar yanlışı bir araya getirirseniz, elbette sizin iktidarınızda terör zirve yapar. Başından beri tutarlı bir politika uygulayamamıştır.''
İktidarın ve Başbakan'ın Suriye konusunda izlediği politikaların Türkiye'ye zarar verdiğini ve ülkenin tehlikeli bir mecraya doğru sürüklendiğini iddia eden Şener, ''Ülkenin birliği, beraberliği en önemli konulardan biri iken, Suriye'de muhalefeti desteklemek suretiyle, muhalefeti silahlandırmak suretiyle sınırları delik deşik eden bir başbakan ve iktidara sahibiz. Eğer ülkemizde terör diye bir sorun varsa ve bu ülkenin birlik ve beraberliği ile ilgili riskler varsa siz yüzlerce kilometrelik sınırınızı güvensiz bir bölge haline dönüştüremezsiniz. Bunu yaptığınız zaman da kendi ülkenize ihanet etmiş olursunuz'' diye konuştu.
-''Partinin kapanmış olması siyaseti bırakmış olmam anlamına gelmiyor''
Şener, gazetecilerin siyasete devam edip etmeyeceği yönündeki sorusu üzerine, şu anda hiç bir siyasi partiye mensup olmadığını ifade ederek, Türkiye Partisi'nin kapatılışının herkese bir protesto olduğunu ve demokratik duyarlılığı olan herkesin dikkatini çekme maksadı taşıdığın söyledi.
Türkiye'de demokrasi kalmadığını iddia eden Şener, şunları kaydetti:
''Şu anda siyaseti bitirmiş değiliz. Partinin kapanmış olması siyaseti bırakmış olmam anlamına gelmiyor. Görüşlerimizi düşüncelerimizi yine her zaman her zeminde söyleyeceğiz. Görüşlerimle, düşüncelerimle siyaset yapmaya devam ediyorum. Önümüzdeki iki yıl çok önemlidir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bu iki yılda Türkiye'de çok şey değişecektir. Ülke kriz yaşayacaktır. İç ve dış politikada yapılan yanlışlıklar mevcut siyasi iktidarın önüne faturasını koyacaktır. Ve bu faturalar siyasette yeni siyasi arayışlara yol açacaktır. Böyle bir ortamda bende üzerime düşen görevi yapıp, yeni siyasi çıkışları organize etmek, içinde bulunmak için çaba harcayacağım.''
Muhabir: Selim Bostancı/Sinan Özmüş
Yayıncı: Şükran Yücel
Kaynak: AA
Ülkenin doğusu ve batısıyla terörden muzdarip olduğunu, çok sayıda asker ve vatandaşın şehit olduğunu ifade eden Şener, şöyle konuştu:
''Bildiğiniz gibi son yıllarda ve son aylarda terör olayları çok artmıştır. 1983'de başlayan terör hadiseleri inişli çıkışlı bir seyir takip etmiştir. En son sayın Erdoğan'ın başbakan olduğu tarih itibariyle Türkiye'de terör sıfır noktasındaydı. Fakat daha sonraki yıllarda tırmanışa geçmiş ve şu anda da tarihi zirve konumundadır. Burada elbette terör örgütünün iç ve dış bağlantılarının önemli bir payı vardır. Terör olaylarını ortadan kaldırmak, terörle mücadele etmek iktidarın bir numaralı sorumluluğudur. Dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir siyasi iktidar, ülkesinde var olan hadiselerin sorumluluğunu başka yerlere atmamıştır. Ancak sadece Türkiye'de yetkili ama sorumsuz bir iktidar vardır. Nitekim, Başbakanın konuşmalarına baktığımız zaman terör hadiselerinde başta CHP olmak üzere muhalefeti suçlamaktadır. Başbakan demek, ülkede var olan sorunların sorumluluğunu üstlenmek demektir. Eğer bunu yapamıyorsa bu işi bırakması gerekmektedir. Bir taraftan uyguladığı iç politika yanlış ve dış politikada yanlıştır. Bu kadar yanlışı bir araya getirirseniz, elbette sizin iktidarınızda terör zirve yapar. Başından beri tutarlı bir politika uygulayamamıştır.''
İktidarın ve Başbakan'ın Suriye konusunda izlediği politikaların Türkiye'ye zarar verdiğini ve ülkenin tehlikeli bir mecraya doğru sürüklendiğini iddia eden Şener, ''Ülkenin birliği, beraberliği en önemli konulardan biri iken, Suriye'de muhalefeti desteklemek suretiyle, muhalefeti silahlandırmak suretiyle sınırları delik deşik eden bir başbakan ve iktidara sahibiz. Eğer ülkemizde terör diye bir sorun varsa ve bu ülkenin birlik ve beraberliği ile ilgili riskler varsa siz yüzlerce kilometrelik sınırınızı güvensiz bir bölge haline dönüştüremezsiniz. Bunu yaptığınız zaman da kendi ülkenize ihanet etmiş olursunuz'' diye konuştu.
-''Partinin kapanmış olması siyaseti bırakmış olmam anlamına gelmiyor''
Şener, gazetecilerin siyasete devam edip etmeyeceği yönündeki sorusu üzerine, şu anda hiç bir siyasi partiye mensup olmadığını ifade ederek, Türkiye Partisi'nin kapatılışının herkese bir protesto olduğunu ve demokratik duyarlılığı olan herkesin dikkatini çekme maksadı taşıdığın söyledi.
Türkiye'de demokrasi kalmadığını iddia eden Şener, şunları kaydetti:
''Şu anda siyaseti bitirmiş değiliz. Partinin kapanmış olması siyaseti bırakmış olmam anlamına gelmiyor. Görüşlerimizi düşüncelerimizi yine her zaman her zeminde söyleyeceğiz. Görüşlerimle, düşüncelerimle siyaset yapmaya devam ediyorum. Önümüzdeki iki yıl çok önemlidir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bu iki yılda Türkiye'de çok şey değişecektir. Ülke kriz yaşayacaktır. İç ve dış politikada yapılan yanlışlıklar mevcut siyasi iktidarın önüne faturasını koyacaktır. Ve bu faturalar siyasette yeni siyasi arayışlara yol açacaktır. Böyle bir ortamda bende üzerime düşen görevi yapıp, yeni siyasi çıkışları organize etmek, içinde bulunmak için çaba harcayacağım.''
Muhabir: Selim Bostancı/Sinan Özmüş
Yayıncı: Şükran Yücel