‘Kürt Sorunu’nda Devlet Ciddi Hatalar Yaptı'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ‘Kürt sorunu’ diye bugün konuşulan sorunun düne kadar konuşulamadığını kaydetti.
Bakan Ergün, "Bu meselede devletin önemli hataları oldu." dedi.
Nihat Ergün, Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kanat önderleri ve iş adamlarıyla buluştu. Şehirdeki bütün kesimlerden temsilcilerin katıldığı ve ‘Diyarbakır Buluşması’ adı verilen iftara yaklaşık 600 kişi katıldı.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve mülki amirlerin de iştirak ettiği iftarda AK Parti'li vekiller de hazır bulundu. Kaplan City Salonu'nda gerçekleştirilen yemekte konuşan Bakan Nihat Ergün, son dönemlerde yaşanan ve konuşmayı zorlaştıran, kelimeleri boğaza düğümleyen terör olayların problemlerin çözüm yollarına döşenen mayınlar olduğunu söyledi.
Ergün, ''Atılan kurşunlar sadece askere ve polise atılan kurşunlar değil, bütün problemlerin çözüm noktası olabilecek birliğe, demokrasiye, beraberliğe, bölgenin huzuruna ve refahına sıkılmış kurşunlardır.'' dedi.
Terör yoluyla döşenmiş mayınların, sorunların çözülmesine, bölgenin gelişmesine döşenmiş bombalar olduğunu kaydeden Ergün, bölgedeki insanların daha iyi şartlarda yaşamasının sabote edildiğini vurguladı.
‘Kürt sorunu’ diye bugün konuşulan sorunun düne kadar konuşulamadığını kaydeden Bakan Ergün, artık meselenin ciddi manada konuşulduğunu bildirdi. Bu meselede devletin önemli hataları olduğunu kaydeden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ancak bunların birer birer düzeldiği, sorunların çözüldüğü bir ortamda çatışmaları, terörü ne mazur gösterebilir? Terör, soruların çözülmesini güçleştiren konuşmayı bile imkansız hale getiren bir yaklaşımdır. Bu saldırılar olmazsa daha hızlı adımlar atmak mümkündür. Kim çözümü ne kadar engellemeye çalışırsa çalışsın, biz vatandaşlarımızın sorunlarının çözümünden yana politikalar geliştirmek için adımlar atmak mecburiyetindeyiz. Kandan yana olmanın kimseye bir faydası yok. Candan yana olmak lazım '' Bakan Ergün, Türkiye'ye ve millete hizmet etmenin herhangi bir ülkeye herhangi bir millete hizmet etmekten çok farklı olduğunu, bir imparatorluk gibi idare edilmesi gerektiğini söyledi.
Herkesin özgürlüğünü doya doya bu topraklarda yaşayabilecek bir iklime sahip olabilmesi gerektiğini anlatan Ergün, şöyle konuştu: ''Vatanı Botan'a sıkıştırmak doğru bir yaklaşım değil, vatan Botan'dan ibaret değil. Vatan, Botan'dan çok daha büyük bir şey, Edirne'den Hakkari'ye kadar bir şey. Bu bayrak rengini beraber akıttığımız kandan alıyor. Kimin kanının rengi kırmızı? Türklerin kanı mı? Kürtlerin mi? imparatorluk toprakları içerisindeki Arapların mı? Macaristan'a gidip Galiçya şehitliğini ziyaret ettim. Baktım Diyarbakır'dan şehitler var, Edirne'den Erzurum'dan şehitler var, Müslümanlar ve Hristiyanlar var. Ermeni vatandaşlarımız kanını dökmüş bu vatan için. Onun kanını rengi de var onda. Bizim milletimiz için Fatih Sultan Mehmet neyse, Selahaddin-i Eyyubi de odur. Kudüs'ü alan Selahaddin-i Eyyubi ile İstanbul'u alan Fatih Sultan Mehmet aynıdır. Çünkü biz onlarız, onlar da biz. Böyle bakmak lazım. Fuzuli ne kadar bizimse Ahmed-i Hani de o kadar bizimdir. İkisinin birbirinden farkı yok. Biz bunları yeniden inşa etmek zorundayız. Bu ortak noktalar olmadığında Türkler de ayakta kalamaz, Kürtler de.''
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, iftarın ardından beraberinde Vali Mustafa Toprak, AK Parti Milletvekilleri Cuma İçten, Süleyman Hamzaoğulları, Oya Eronat, Galip Ensarioğlu ve Mine Lök Beyaz ile bölgesel yayın yapan Güncel Gazetesi'nin birinci kuruluş yıl dönümü etkinliğine katıldı.
Milletvekilleri ile pasta kesen Bakan Ergün, Genel Yayın Yönetmeni Volkan Eser'den gazete ile ilgili bilgi aldı. Bakan Ergün, Ulu Cami'de kıldığı teravih namazının ardından bir kahvehanede vatandaşlarla sohbet etti .
Nihat Ergün, Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kanat önderleri ve iş adamlarıyla buluştu. Şehirdeki bütün kesimlerden temsilcilerin katıldığı ve ‘Diyarbakır Buluşması’ adı verilen iftara yaklaşık 600 kişi katıldı.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve mülki amirlerin de iştirak ettiği iftarda AK Parti'li vekiller de hazır bulundu. Kaplan City Salonu'nda gerçekleştirilen yemekte konuşan Bakan Nihat Ergün, son dönemlerde yaşanan ve konuşmayı zorlaştıran, kelimeleri boğaza düğümleyen terör olayların problemlerin çözüm yollarına döşenen mayınlar olduğunu söyledi.
Ergün, ''Atılan kurşunlar sadece askere ve polise atılan kurşunlar değil, bütün problemlerin çözüm noktası olabilecek birliğe, demokrasiye, beraberliğe, bölgenin huzuruna ve refahına sıkılmış kurşunlardır.'' dedi.
Terör yoluyla döşenmiş mayınların, sorunların çözülmesine, bölgenin gelişmesine döşenmiş bombalar olduğunu kaydeden Ergün, bölgedeki insanların daha iyi şartlarda yaşamasının sabote edildiğini vurguladı.
‘Kürt sorunu’ diye bugün konuşulan sorunun düne kadar konuşulamadığını kaydeden Bakan Ergün, artık meselenin ciddi manada konuşulduğunu bildirdi. Bu meselede devletin önemli hataları olduğunu kaydeden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ancak bunların birer birer düzeldiği, sorunların çözüldüğü bir ortamda çatışmaları, terörü ne mazur gösterebilir? Terör, soruların çözülmesini güçleştiren konuşmayı bile imkansız hale getiren bir yaklaşımdır. Bu saldırılar olmazsa daha hızlı adımlar atmak mümkündür. Kim çözümü ne kadar engellemeye çalışırsa çalışsın, biz vatandaşlarımızın sorunlarının çözümünden yana politikalar geliştirmek için adımlar atmak mecburiyetindeyiz. Kandan yana olmanın kimseye bir faydası yok. Candan yana olmak lazım '' Bakan Ergün, Türkiye'ye ve millete hizmet etmenin herhangi bir ülkeye herhangi bir millete hizmet etmekten çok farklı olduğunu, bir imparatorluk gibi idare edilmesi gerektiğini söyledi.
Herkesin özgürlüğünü doya doya bu topraklarda yaşayabilecek bir iklime sahip olabilmesi gerektiğini anlatan Ergün, şöyle konuştu: ''Vatanı Botan'a sıkıştırmak doğru bir yaklaşım değil, vatan Botan'dan ibaret değil. Vatan, Botan'dan çok daha büyük bir şey, Edirne'den Hakkari'ye kadar bir şey. Bu bayrak rengini beraber akıttığımız kandan alıyor. Kimin kanının rengi kırmızı? Türklerin kanı mı? Kürtlerin mi? imparatorluk toprakları içerisindeki Arapların mı? Macaristan'a gidip Galiçya şehitliğini ziyaret ettim. Baktım Diyarbakır'dan şehitler var, Edirne'den Erzurum'dan şehitler var, Müslümanlar ve Hristiyanlar var. Ermeni vatandaşlarımız kanını dökmüş bu vatan için. Onun kanını rengi de var onda. Bizim milletimiz için Fatih Sultan Mehmet neyse, Selahaddin-i Eyyubi de odur. Kudüs'ü alan Selahaddin-i Eyyubi ile İstanbul'u alan Fatih Sultan Mehmet aynıdır. Çünkü biz onlarız, onlar da biz. Böyle bakmak lazım. Fuzuli ne kadar bizimse Ahmed-i Hani de o kadar bizimdir. İkisinin birbirinden farkı yok. Biz bunları yeniden inşa etmek zorundayız. Bu ortak noktalar olmadığında Türkler de ayakta kalamaz, Kürtler de.''
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, iftarın ardından beraberinde Vali Mustafa Toprak, AK Parti Milletvekilleri Cuma İçten, Süleyman Hamzaoğulları, Oya Eronat, Galip Ensarioğlu ve Mine Lök Beyaz ile bölgesel yayın yapan Güncel Gazetesi'nin birinci kuruluş yıl dönümü etkinliğine katıldı.
Milletvekilleri ile pasta kesen Bakan Ergün, Genel Yayın Yönetmeni Volkan Eser'den gazete ile ilgili bilgi aldı. Bakan Ergün, Ulu Cami'de kıldığı teravih namazının ardından bir kahvehanede vatandaşlarla sohbet etti .