Şandır’ın Dfif Açıklaması

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) primlerinin kaldırılabileceğine dair açıklamasının, belirsizlik ve endişe doğurduğunu, ihracatçının da hızla piyasadan çekildiğini öne sürdü.

MHP Grup Başkanvekili ve İçel Milletvekili Şandır, ihracatçılara verilen DFİF primlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Üreticilerin sorunlarının her geçen gün arttığına dikkat çeken Şandır, AK Parti iktidarının yanlış politikaları sonunda üreticilerin, tarım yapmaktan vazgeçerek yurtlarından göç ettiklerini öne sürdü. Çiftçilerin, üreticilerin sorunlarının yeterince gündeme getirilmediğini ifade eden Şandır, bugün yaş sebze, meyve ve özellikle de narenciye üreticileri ile ihracatçıların belirsizlik içinde endişeli bir bekleyişe girdiklerini kaydetti.

İçel, Adana, Antalya ve diğer illerdeki üreticilerin bu konuda hükümetten bir açıklama beklediklerinin altını çizen Şandır, “İhracatçılara verilen DFİF primlerinin kaldırılabileceği yönündeki Sayın Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın açıklamaları, bu belirsizlik ve endişenin doğmasına sebep olmuştur. Bakan Çağlayan’ın açıklaması, yaş sebze meyve sektöründe özellikle de narenciye üreticileri için büyük bir gelir kaybına sebep olmaktadır. Narenciye sezonu 15 Temmuz tarihi itibarıyla açılmıştır ve önümüzdeki günlerde bazı limon cinslerinde kesime başlanacaktır. Ancak, Sayın Bakanın bu açıklamasından sonra ihracatçı firmalar piyasadan hızla çekildiler. Bu günlerde limonu alan da soran da yok” dedi.

Daha önceki yıllarda yaşanan sorunlara benzer bir süreç başladığına işaret eden Şandır, çiftçilerin mağdur olmaması acilen için tedbir alınması gerektiğini kaydetti.

Yaş sebze, meyve, narenciye sektöründe üreticinin desteklenmesi ve ihracatçının özendirilmesinin önemine değinen Şandır, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın DFİF primlerini doğrudan üreticiye vermesi yerinde bir uygulama olabilir. Ancak bunun yapılabilmesi için Bakanlığın bütçede, ihraç edilecek ürünleri desteklemek için kaynak ayırması zorunludur. Bu hazırlık yapılmadan yeni uygulama, bu yıl sektöre büyük bir darbe vuracaktır. Dolayısıyla Sayın Bakanın yaptığı gibi bu yıl teşvik primlerinin ödenmeyeceğini açıklamak yerine, mümkünse geçtiğimiz yıllarda mahsup şeklinde yapılan ödemeleri beğenmeyen ve bunu üreticiye yansıtmayan ihracatçıya nakden ödeneceği ilan edilmelidir. Ödenecek primlerin erken açıklanması ve nakden ödeme yapılacağının ilanı üreticiye de yansıyacak, ihracatçılar da rahatlayacaktır” ifadelerini kullandı.

“NARENCİYE ÜRETİCİSİNE İKİNCİ DARBE VURULDU”

Özellikle bu yıl Türkiye’nin sorunsuz komşusu kalmadığını, sınır ticaretlerinin de durma noktasına geldiğini iddia eden Şandır, böyle bir süreçte bir de ihracatın bilinçsiz şekilde engellenmesinin hem ülkenin dış ticaretini hem yaş sebze, meyve narenciye üreticisini hem de ihracatçısını içinden çıkılmaz durumlara sürükleyeceğini dile getirdi. Bakan Çağlayan’ın yaptığı açıklama sebebi ile ihracatçının piyasadan çekildiğini ileri süren Şandır, şöyle devam etti: “Bu durumda üreticinin malının fiyatı daha da aşağı düşecektir. Çok zor bir kış dönemi geçiren ve olması gerekenden daha az rekolteye sahip narenciye üreticisi ‘Belki fiyatlar yüksek olur da rekolte açığımızı kapatırız’ diye beklerken, yapılan bu açıklama, narenciye üreticisine ikinci darbeyi vurmuştur. Manipülasyona açık bu beyanat aynı zamanda üreticiler için bir tuzağa dönüşebilir. Hükümet, sayısı belli olan ve güçlü lobilere sahip ihracatçıları mağdur etmemek için bir şekilde destek çıkartabilir, çıkartmalıdır da. Ancak ortaya çıkan ara dönemde sahipsiz ve lobi gücü olmayan üreticinin malı yok fiyatına satılacaktır. Asıl kaybeden ise üreticilerimiz olacaktır. Netice itibarıyla piyasada olumsuz etkiye sahip muhtemel manipülasyonu engellemek için bir an önce durumun netleşmesi, verilecek ihracat primlerinin miktarının ve veriliş şeklinin açıklanması gerekmektedir. Ayrıca, ihracatçı firmalarının kullandığı Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri kredilerinin dönem ödemeleri 10. veya 11. aya çekilmelidir ve DFİF primleri mahsuplaşma yoluyla değil doğrudan nakit olarak ödenmelidir. Yaş sebze, meyve ve narenciye ihracatçısının gücü üreticiye gelir artırıcı olarak dönecektir.”
Kaynak: İHA