CHP, PKK 'nın Kaçırdığı Diğer Vatandaşların Bırakılması İçin De Çalışacak
Terör örgütü PKK tarafından kaçırıldıktan 48 saat sonra bırakılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Tunceli’de gazeteciler ile bir araya geldi.
Olayla ilgili hiçbir açıklama yapmayacağını belirten Aygün, bazı basın yayın organlarının olayı saptırdığını söyledi.
Aygün'ü ziyaret eden bir grup CHP milletvekili PKK'nın kaçırdığı diğer vatandaşların kurtarılması için de çalışacaklarını belirterek, bu konuda sivil baskının artırılması gerektiğini dile getirdi.
Aygün’e destek olmak amacıyla dün akşam saatlerinde Tunceli’ye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ve milletvekilleri Hüseyin Aygün ile bir süre görüştü. Görüşme sırasında kısa bir açıklama yapan Şafak Pavey şunları söyledi: “Bütün dünyanın ve Türkiye'nin konuştuğu, Türkiye tarihinde hep siyasetin tam ortasına oturmuş Munzur coğrafyasını Hüseyin Aygün’ün sayesinde keşfetmeye geldim. Hüseyin’in güzel haberi bizim buraya gelmemize vesile oldu. Hüseyin’in bırakılmasına sevindik, ancak hala üzüntümüz var, orada hala özgürlüğüne kavuşamayan askerler, öğretmenler, memurlar var, kaymakam var. Onların da bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını bekliyoruz, onlar için hala çok üzülüyoruz.”
Hüseyin Aygün ise "Ben CHP heyetini zaten buraya getirecektim, siyasi ve turistik bir gezi düşünüyordum. Ama böyle uğursuz bir olay sonrasında gelmeleri beni üzdü, ancak yine de iyi oldu, onları burada görmek bana güç verdi, gururlandım." ifadesini kullandı.
Olayla ilgili önerge verdiklerini belirten CHP Milletvekili Melda Onur, "20 Küsür milletvekili imzası ile 1992 yılından beri kaçırılan asker ve kamu görevlilerin araştırılması için araştırma önergesi verdik. Bildiğiniz gibi Parlamento'da demokrasi işlemiyor. Bunların hiçbirini dikkate almıyorlar. Parlamento'yu toplamamaları da bu tavırların sonucu; ama Aygün’nün kaçırılması milletvekili olduğu için önem taşıdı. Belki bu içerdeki kaymakam, öğretmen, çeşitli askerler 1992 yılından beri yaşadıklarına inandıkları aileler var. Bunların kurtarılması için bir çalışma başlatılır. Bizim bir komisyonumuz var. Önümüzdeki bu konuyu daha fazla yüksek sesle dile getireceğiz.” diye konuştu.
Aygün’nün serbest bırakılmasında basının önemli görev yaptığını belirten Milletvekili İlhan Cihaner basın mensuplarına teşekkür etti. Cihaner, şunları söyledi: “Şu anda aynı konumda bulunan kaçırılmış kişilerin de özgürlüklerine kavuşması için bir katkı sağlamasını ümit ediyoruz. Aynı sivil baskının devam ettirilmesini istiyoruz. Hüseyin Aygün’ün kaçırılması ile salıverilme talepleri milli irade eksenli oldu. Hüseyin Bey'in Tunceli halkının seçtiği bir vekili olduğu ve bu kaçırılma eyleminin her şeyden önce milli iradeye saygısız olduğu belirtilmişti. Gerçekten benzer bir konumda milli irade açısından bakıldığında özgürlüklerinden yoksun bırakıldıkları için temsil ve yasama görevlerini yerine getiremeyen milletvekillerimiz var. Aynı farkındalığın, aynı sivil baskının o arkadaşlarımız ve benzer bir şekilde hukuk dışı bir şekilde özgürlüklerinden yoksun kalan öğrencilerin, aydınların, yazarların ve askerlerin de özgürlüklerine kavuşması için devam ettirilmesinde sizlerin katkısını bekliyoruz.” dedi.
İFADE VERMEYE GİDECEK
Hüseyin Aygün, 'ifadeye gidecek misiniz?' sorusuna şu karşılığı verdi: "Bazı basın yayın organları olayları ve gerçekleri çok çarpıtıyor. Ben asla ifade vermeye gitmeyeceğim demedim. Tabii ki ortada yaşanan bir olay var, ben de yarın yani perşembe günü gidip ifademi vereceğim.”
Aygün'ü ziyaret eden bir grup CHP milletvekili PKK'nın kaçırdığı diğer vatandaşların kurtarılması için de çalışacaklarını belirterek, bu konuda sivil baskının artırılması gerektiğini dile getirdi.
Aygün’e destek olmak amacıyla dün akşam saatlerinde Tunceli’ye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ve milletvekilleri Hüseyin Aygün ile bir süre görüştü. Görüşme sırasında kısa bir açıklama yapan Şafak Pavey şunları söyledi: “Bütün dünyanın ve Türkiye'nin konuştuğu, Türkiye tarihinde hep siyasetin tam ortasına oturmuş Munzur coğrafyasını Hüseyin Aygün’ün sayesinde keşfetmeye geldim. Hüseyin’in güzel haberi bizim buraya gelmemize vesile oldu. Hüseyin’in bırakılmasına sevindik, ancak hala üzüntümüz var, orada hala özgürlüğüne kavuşamayan askerler, öğretmenler, memurlar var, kaymakam var. Onların da bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını bekliyoruz, onlar için hala çok üzülüyoruz.”
Hüseyin Aygün ise "Ben CHP heyetini zaten buraya getirecektim, siyasi ve turistik bir gezi düşünüyordum. Ama böyle uğursuz bir olay sonrasında gelmeleri beni üzdü, ancak yine de iyi oldu, onları burada görmek bana güç verdi, gururlandım." ifadesini kullandı.
Olayla ilgili önerge verdiklerini belirten CHP Milletvekili Melda Onur, "20 Küsür milletvekili imzası ile 1992 yılından beri kaçırılan asker ve kamu görevlilerin araştırılması için araştırma önergesi verdik. Bildiğiniz gibi Parlamento'da demokrasi işlemiyor. Bunların hiçbirini dikkate almıyorlar. Parlamento'yu toplamamaları da bu tavırların sonucu; ama Aygün’nün kaçırılması milletvekili olduğu için önem taşıdı. Belki bu içerdeki kaymakam, öğretmen, çeşitli askerler 1992 yılından beri yaşadıklarına inandıkları aileler var. Bunların kurtarılması için bir çalışma başlatılır. Bizim bir komisyonumuz var. Önümüzdeki bu konuyu daha fazla yüksek sesle dile getireceğiz.” diye konuştu.
Aygün’nün serbest bırakılmasında basının önemli görev yaptığını belirten Milletvekili İlhan Cihaner basın mensuplarına teşekkür etti. Cihaner, şunları söyledi: “Şu anda aynı konumda bulunan kaçırılmış kişilerin de özgürlüklerine kavuşması için bir katkı sağlamasını ümit ediyoruz. Aynı sivil baskının devam ettirilmesini istiyoruz. Hüseyin Aygün’ün kaçırılması ile salıverilme talepleri milli irade eksenli oldu. Hüseyin Bey'in Tunceli halkının seçtiği bir vekili olduğu ve bu kaçırılma eyleminin her şeyden önce milli iradeye saygısız olduğu belirtilmişti. Gerçekten benzer bir konumda milli irade açısından bakıldığında özgürlüklerinden yoksun bırakıldıkları için temsil ve yasama görevlerini yerine getiremeyen milletvekillerimiz var. Aynı farkındalığın, aynı sivil baskının o arkadaşlarımız ve benzer bir şekilde hukuk dışı bir şekilde özgürlüklerinden yoksun kalan öğrencilerin, aydınların, yazarların ve askerlerin de özgürlüklerine kavuşması için devam ettirilmesinde sizlerin katkısını bekliyoruz.” dedi.
İFADE VERMEYE GİDECEK
Hüseyin Aygün, 'ifadeye gidecek misiniz?' sorusuna şu karşılığı verdi: "Bazı basın yayın organları olayları ve gerçekleri çok çarpıtıyor. Ben asla ifade vermeye gitmeyeceğim demedim. Tabii ki ortada yaşanan bir olay var, ben de yarın yani perşembe günü gidip ifademi vereceğim.”