Hüseyin Aygün Serbest Bırakıldı

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, kaçırıldığı yere çok yakın bir mesafede bulunan Torunoba köyü yakınlarında serbest bırakıldı.

PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldıktan sonra serbest bırakılan Torunoba jandarma karakoluna giden Aygün, daha sonra kendisine tahsis edilen araç ile Tunceli’ye geldi. Moğultay Mahallesi'nde GünTuncer Apartmanın 3. katında bulunan evine gitti. Bir süre evinde kalan milletvekili Aygün, daha sonra CHP’li vekillerle birlikte basın açıklaması yapmak üzere apartmanın önüne indi. Apartman önünde bekleyen kalabalık Aygün’e sarılarak geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Aygün ve beraberindekiler daha sonra 1 kilometre uzaklıktaki Kışla Meydanı'nda bulunan Seyit Rıza Parkı'na gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.PKK tarafından kaçırıldıktan sonra yaklaşık 48 sonra Ovacık ilçesine bağlı Torunoba yakınlarında serbest bırakılan CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, basın açıklaması gerçekleştirdi. Aygün basın açıklamasında şunları söyledi: “Bunlar bu ülkenin çocukları bu eylem aracılığıyla kamuoyuna barış ve ateşkese mesajı vermek istediklerini söylediler. Benden parlamentoda Kürt sorunun çözümü ateşkesin sağlanması için daha fazla rol üstlenmem konusunda ricacı oldular. CHP’nin izlediği politikaların Kürt sorunun çözümü yolunda olumlu olduğunu ve dikkatle izlediklerini ve beğendiklerini ama bütün partilerin daha fazla çaba harcamasını gerektiğini söylediler. Asker olsun dağdaki genç olsun ölen bütün çocukların bu ülkenin çocukları olduğunu bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduğunu söylediler. İstediğimiz demokratik özerklik planın hiçte silahlı bir mücadele gerektirmeyen bir demokratik bir taleptir ve Avrupa’da bir çok ülkede vardır. Bu bakımdan yürüttüğümüz mücadelenin anlamsız olduğunu biliyoruz dediler."

AYGÜN: BAĞIMSIZ KİMLİKLE SİYASET YAPMAMI İSTEDİLER

48 saat boyunca PKK’lı grubun elinde bulunan Aygün, bende silahların gölgesinde altında bir karar veremeyeceğimi ve özgür iradem dışında verilecek hiçbir kararın da doğru olama yağını söyledim. Yeni CHP’nin Dersim milletvekili olduğum için gurur duyduğumu yeni CHP’nin benim gibi insanları partiye kabul ederek dönüşümü işaretini çoktan verdiğini söyledim.

"DAĞDAKİLER EVLERİNE DÖNMEK İSTİYOR"

Kaçırıldığı süre içerisinde 7 kişilik grup ile muhatap olduğunu belirten Aygün şunları söyledi: “Gördüğüm şu, dağdaki 18-25 arası oluşan 7 kişilik grup benimle muhatap olan genç arkadaşlar tümü evlerine geri dönmek istiyor ve bu anlamsız savaşın sona erimesini istiyor. Kürt sorunun çözümü için parlamentoda 4 partinin belirli bir şekilde çözüm aramasının tek yol olduğunu söylüyorlar. Ellerinde silah olan insanlar yönünden barış isteğinin dile getirilmesi bence çok değerli unutmayın ki her an ölüm riski ile karşı karşıya olan insanlar bunlar. İki gündür Torunoba bölgesi yoğun olarak bombalanıyor. Biz bu bombardıman izliyorduk, Bunlar bu ülkenin çocukları, bombalar patlasaydı onlar veya biz ölseydik eminim barış umutları daha çok ertelenmiş olurdu. Bu bakımdan askeri çözümü başından beri asla onaylamadığımızı barışçı ve siyasi çözümü istediğimizi sayın genel başkanımız akil insanlarını önererek göstermiş olduk. Bana yönelik herhangi bir tehdit yok. Son derece saygılı ve anlayışlı bir muamele gördüm. Akan kanın durması için genelde CHP’den özelde ise benden Dersim vekili olarak daha çok çaba göstermemi istedi.” şeklinde konuştu.

"BANA KARŞI ZOR KULLANILMADI"

Gazetecilerin kendisini kaçırın kişilerin kendisine yönelik davranışlarını sormasına karşı Aygün, “Yolumuzu kesen grup beni tanıyordu. Bana karşı herhangi bir zor kullanılmadı. Beni kendimi tanıtmam üzerine bunun yanlış olduğunu bildirmem üzerine, silah bile doğrultmayacaklarını beni bir halk evladı ve dost bir arkadaş olarak selamladıklarını gördüklerini söylediler. Normalde direnebilirdim ancak arkadan gelen arabaların bir çatışmada zarar görmemesi ve yanımda bulunan iki arkadaşın can güvenliğinin tehlikeye girmemesi ve beni almaya gelen arkadaşların can kaybı yaşanmaması için direnmedim. Çünkü hiçbir ölümü benim iki gün dağdan kalmamdan daha hafif değil.” dedi.

"ÖRGÜT MENSUPLARI BAHOZ ERDAL İLE GÖRÜŞÜYORDU"

Kaçırıldıktan sonra 6-7 saat yürüdüğünü belirten Aygün, “Benimde aşık olduğum Dersim dağlarında iki gün kaldık. Ama hiç kimse dağa çıkmasın, hiç kimse ölmesin. Örgüt mensupları doğrudan Bahoz Erdal ile görüşüyordu. Bahoz Erdal, bizzat güvenliğin sağlanması ve en kısa zaman da bırakılmam için talimat verdi. Fakat Ankara’da oluşan tepkiler, meclisi başkanı, başbakan, İHD, yürüyüş yapan insanların ve başta Dersim halkının tepkilerinin de bu süreyi kısalttığına inanıyoruz. Acelece bugün serbest bırakıldığımı düşünüyorum. Normalde Dersim üst düzey sorumları ile görüştürülüp bazı isteklerde bulunacaklardı. Oluşan yoğun tepkiler üzerine 48 saat içinde serbest bırakıldım.” şeklinde konuştu.

"KEŞKE O GENÇLER ARAMIZDA OLSALAR"

Aygün, kaçırıldığı süre içinde zamanlarını geçirdiği 6-7 kişilik grup ile ilgili “Keşke bu toplumun içinde yer alsalar da üniversite okusalar. Sabah uyandığımızda Bahoz Erdal bölgeyi aradı ve kılıma dair zarar gelmemesi için talimat verdi. Giderken sarıldılar öptüler. (Burada bulunan kardeşlerini sakın unutma abi) dediler. Senden destek istiyoruz dediler. Bende onlara destek vereceğimi ve barışın sağlanması için söz verdim.” diye konuştu.